Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Ortalama yaşı 30 olan genç bir nüfus. Ülkeleri onlara ne sunuyor? Başlangıç olarak, işsizlik! 2013’te Gezi Parkı protestosundan bu yana Türkiye’nin genç işsizliği sorunu var. Bu 2019 Ağustos’unda en yüksek düzeye ulaştı…”

Bu satırlar Türkiye’nin S-400’lerine sinirlenen bir ABD senatörünün konuşmasından alıntı değildir; ArabNews isimli bir Web sitesinin makalesinden alındı. Site, Saudi Araştırma ve Yayıncılık Şirketi isimli bir Suudi Arabistan firması tarafından işletiliyor. Yayınladığı rakamların mevsimsel düzeltmeleri yayılmamış, yani durumu çarpık gösteren rakamlar olması bir yana, yazıdaki üslubun, Türkiye’yi genç nüfusuna hiçbir gelecek sunmayan bir ülke olarak resmetmesindeki husumetin dikkat çekmemesi imkânsız. Oysa Türkiye’de son 12 ay içinde bir milyondan fazla 30 yaşının altındaki kişiye iş sağlanmış bulunuyor.

Haberin Devamı

Sadece bu makale değil, sitenin herhangi bir gün yer verdiği ona yakın yazıdan en az biri Türkiye hakkında, tamamen hasmane bir tutumla kaleme alınmış olmasına düşmanlıktan başka bir isim bulmak zor olsa gerek.

Sadece bu sitede değil! Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği’nin sağladığı sermaye ile yayınlanan en az 30 Web haber-yorum sitesi var ki, bunların tek varlık sebebi Türkiye düşmanlığı denilebilir. Olgulara değil, oluşturulması istenen algılara yönelik seçmeler, doğrudan yalan ve uyduruk haber içerenler, tek yanlı yorumlar bu sitelerin adeta sunduğu tek içerik.

Libya ile Türkiye’nin son deniz alanı anlaşması, Suudi ve BAE sitelerinin adeta ortak “Akdeniz yeniden Osmanlı Gölü oluyor” başlığıyla sunuldu. Eğer bu anlaşma bir şeye sebep olacak ise, bu Akdeniz’i bir Osmanlı, Türk veya Libya Gölü haline getirmek değil, İsrail’in, Mısır ve Yunanistan işbirliği ile Fransız sermayesinin Türk, Libya, Lübnan ve Filistin deniz haklarının, muhtemelen doğal gaz ve petrolünün üzerine çökmesini önlemek olacaktır. Bu anlaşma ne BAE’nin ne Suudi Arabistan’ın ve ne de herhangi bir Körfez ülkesinin hak ve hukukuna tecavüz edecektir. Dürüst bir Arabın, bu anlaşmaya baktığı zaman görmesi gereken tek şey, kardeş iki ülkenin, finans-kapitalin, uluslararası sermayenin, küresel emperyalizmin bir olup-bittisine engel olduğudur; bundan dolayı hissetmesi gereken tek şey, sevinçtir.

Haberin Devamı

Ancak, finans-kapital Arap dünyasında işini son 10 yıldır çok sağlam tutuyor. Bu sağlamlaştırma çabası BAE veliaht prensi Muhammed bin Zayed (MbZ) bu ülkenin de facto liderliğine getirildiği gün başladı. MbZ’nin tercihi ile ABD, Suudi Arabistan’ın başına Muhammed bin Salman’ı (MbS) getirerek, Körfez’in en zengin iki ülkesini fiilen ele geçirmiş oldu.

Ancak bu plan, MbS’ın ihtirasının çok gerisinde kalan kifayetsizliği sonucu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı hem de Türkiye’de öldürtmesiyle çöküverdi. Türkiye cinayeti bütün çıplaklığıyla uluslararası arenada gözler önüne serdi; o günden sonra BAE ve Suudi sermayesi Türkiye aleyhine çalışan siteleri ve kanalları birbiri ardına yayına soktu.

Bunlara yayın demek bile yayıncılığa hakarettir.