Ukrayna tamam, sıra Tayvan’da

17 Kasım 2025

Bazı Amerikalılar o kadar demokrattı ki, yapabilecekleri her ülkeyi demokrat yapmak için bir kuram geliştirdiler; ve bu işi o kadar sevdiler ki, sonunda buna bir de isim taktılar: Neo-Conservatism/Yeni Muhafazakârlık.

Taraftarlarınca kısaca Neocon denen bu ideolojik hareketin başlangıcı 1960’lara kadar gider. Sovyetler Birliği karşısında pasifleşen Demokrat Parti’den soğuyan liberaller, giderek “şahinleşiyor” ve “müdahaleci” Cumhuriyetçilerle, güya realist, gerçekte militarist bir zeminde, komünizmin yayılmasına karşı radikal siyasette birleşiyorlardı. Sovyetlerin dağılmasından sonra Neoconlar, bu kez Rus yayılmacılığına ve hızla gelişen “İslamcı” akımlara karşı stratejiler, müdahale ve işgal planları geliştirmeye başladılar.

Bernard Lewis, Lulu Schwartz, Richard Pipes ve oğlu Daniel Pipes, David Horowitz ve Robert Kagan’ın kitaplarına, Paul Wolfowitz, Elliott Abrams, Richard Perle, Paul Bremer ve Douglas Feith gibi ABD dışişleri ve savunma bakanlıkları müsteşar ve danışmanlarının raporlarına bakarsanız, 1990’lar biterken, Neoconlar’ın üzerinde

Yazının Devamı

Trump kimi kandırdığını sanıyor?

13 Kasım 2025

Barışçıdır Sayın Trump! O kadar barış-sever bir kişidir ki, Nobel Barış Ödülü’nü bile hak ediyor. Şu ana kadar 8 savaşa son vermiş! Her sayışında sayı artıyor ve şimdi sırada Araplarla İsrailliler arasında 3 bin (!) yıldır devam eden savaşa son vermek var.

Ama ah şu Netanyahu! Trump’ın dediğini yapsa ve 2 bin kişilik bir gözlem heyetine izin verse, o heyetteki askerler, Hamas’ın yerini alsalar, şu 3 bin yıllık savaş sona erecek ama! Netanyahu, aşırı dincilerin koalisyonu dağıtacağı ve kendisine mahkeme yolları açılacağı korkusundan, bir türlü Trump’ın 20 maddelik planına evet demiyor; demediği gibi Gazze’yi bombalamaya, Batı Şeria’daki işgal alanını genişletmeye devam ediyor.

Şaka bir tarafa! Gerçekten de Netanyahu ve Siyonistler İsrail’in başına bela olmaya son verseler ve normal bir hükumet Gazze’de Türkiye’nin de aralarında olacağı bir uluslararası gözlem gücünü onaylasa, Siyonist olmayan Yahudilerle Filistinliler arasındaki hemen tüm sorunlar halledilebilir; İsrail halkının 1948’den beri içinde olduğu savaş hali sona erer.

Am

Yazının Devamı

Müslüman Hiçbirliği Teşkilatı

10 Kasım 2025

Doğru ismi ile İslam İşbirliği Örgütü (İİÖ). Ama görünen o ki, İsrail’in nükleer gücü müdür, ABD’nin petro-dolarları mıdır, ya da kendilerinin eğitimsiz-silahsız operet askerlerine güvenmemeleri midir? Bir sebeple bu örgütün adeta yok hükmünde oluşu, sosyal medyadaki adının Müslüman Hiçbirliği Teşkilatı’na çıkmasına yol açtı. (Teşekkürler, Star gazetesi yazarı Sn. Esra Elönü!)

Sadece her gün açlıktan en az 10 bebeğin can verdiği Gazze’de değil, Necef Çölünde yaşayan Bedevilerden tutun, Batı Şeria’da zeytin hasadı yapmaya hazırlanan Beyt Furuşlulara kadar bütün bir Filistin halkı, tam 30 gündür, ABD başkanının topladığı 30 ülkenin tanıklığında imzalanan ateşkes ve üç aşamalı barış planının uygulanmasını bekliyor. İsmi var-cismi yok Filistin Devleti’nin “resmi” Kolonizasyon ve Duvarlara Direnişi Komisyonu’na göre, zeytin hasadı mevsiminde İsrail ordusu ve yasadışı yerleşimciler tarafından Filistinlilere yönelik 259 saldırı

Yazının Devamı

Siyonistlerin öfkelendiği kadar var!

6 Kasım 2025

İsrail’de bir gazete manşet atmış: “Türkiye Gazze’de Filistin yönetimi talep ediyor.”

Gazetenin başlığında daha “acı” ifadeler de var; “Dışişleri Bakanı İstanbul’da topladığı Müslüman müttefiklerini Uluslararası İstikrar Gücü’ne (UİG) BM yetkisi istemeye ikna etti.”

Ve son bir teselli cümlesi: “İsrail, Türkiye’nin Gazze’de rol oynamasına izin vermeyecek.”

Gazetenin editörleri, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Pakistan ve Endonezya temsilcilerinin toplantısı sonrası Amerikalı bir yetkilinin Axios haber sitesine, Başkan Trump’ın İstanbul Zirvesi kararlarını aynen bir karar tasarısı olarak BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerine gönderip “Bunun acele oya sunulmasını” istediğine ilişkin açıklamasını da gördülerse her halde üzüntüden kahrolmuş olmalılar. Bu UİG üzerinde çok duruyorum belki, ama sadece Gazze’ye değil, bütün Filistin’i, hatta Lübnan’ı, hatta ve hatta Suriye’yi İsrail’den kaynaklanan siyonist

Yazının Devamı

Yine mi Amerika?

3 Kasım 2025

Anlaşma 10 Ekim’de yürürlüğe girdi ve Hamas ölü-diri rehineleri vermeye, İsrail de esir tuttuğu Filistinlileri serbest bırakmaya başladı. Trump’ın 13 Ekim’de Şarm el-Şeyh’teki konuşmasını hatırlıyorsanız, canlı rehineler iade edildikten ve ölenlerin cenazeleri verilme başlandıktan sonra, İsrail ve Hamas arasındaki anlaşmanın ikinci evresi başlayacaktı. Bu, Hamas’ın silah bırakması ve Gazze’nin yönetimi devretmesi için hazırlık devresi olacaktı. Hamas silah bıraktığı anda, hem iç güvenlik hem de İsrail’in ateşkes ihlallerine karşı bir Uluslararası İstikrar Gücü (UİG) kurulacaktı.

Trump ile Mısır’a gelen ve “diplomasi ve güvenlik yetkilileri” oldukları açıklanan kişilere göre, bu güce, Şarm el-Şeyh belgesini imzalayan Mısır, Katar ve Türkiye’nin yanı sıra Pakistan, Endonezya, Azerbaycan, Avustralya, Malezya, Kanada ve Fransa birlik verecekti. Fakat ne olduysa, adı hiç edilmeyen İngiltere ertesi gün İsrail’e İngiltere’den bir askeri heyet geldi ve UİG ile ilgili hazırlıklara başladılar.

Resmi bir

Yazının Devamı

Mamdani adı günlük hayatımıza girecek

30 Ekim 2025

Sadece ABD’nin değil, tüm dünyanın en “ünlü” kenti, New York. Aynı zamanda bir eyaletin de adı olduğu için, New York Valisi ile New York Kenti Belediye Başkanı birbiriyle karıştırılır. New York eyaletinin Valisi Kathy Hochul, 67 yaşında, Demokrat Partili, İrlanda asıllı ve Katolik; 2021’den beri görevde ve gelecek yıl yine aday olacak ve büyük ihtimalle tekrar seçilecek. Kathy Hochul, 237 yıldır eyalet olan New York’un 57’nci ama ilk kadın valisi! Amerikan halkının eşitlikçi demokrasisinden ve Kathy Hanım’dan daha sonra söz ederiz! Bugün konumuz eyaletin değil, New York kentinin Belediye Başkan adayı Zohran Mamdani! 34 yaşında, Hint kökenli, Müslüman. Uganda’da doğmuş, Güney Afrika’da büyümüş; babası üniversite hocası ve yazar Mahmut Mamdani; annesi film yapımcısı ve sinema hocası Mira Nayyar.

Rahmetli Güneri Cıvaoğlu üstadımız, bu sütunlarda (2005’te), Mamdani’nin babası Mahmut Mamdani’nin, “İyi Müslüman-Kötü Müslüman” adlı kitabına atıflar yaparak,

Yazının Devamı

ABD, çok kutuplu dünyaya engel olamaz

27 Ekim 2025

ABD hala, hegemon bir güç mü? Hegemonik güç, bir ulus-devletin başka uluslarla ilişkisini belirleyebilen bir güçtür. Mesela B ülkesi üzerinde hegemonik gücü olan A ülkesi, B’nin C ile D ile olumlu veya olumsuz ilişki kurmasını ister ve B buna hiç itiraz etmez. Edemez çünkü hegemonik güç sahibi ülke, uluslararası sistemin veya belirli bir etki alanı içindeki diğer ülkeler üzerinde hakimiyet sahibidir.

Keşke Trump ve ekibi, Antonio Gramsci’yi okusa. Gramsci, Mussolini’ye karşı çıkarken bir ara İtalyan Komünist Partisi üyesi olmuştu; sevmezler! Ayrıca Trump – kendi itiraf ediyor – metin okumayı çok sevmiyor; Gramsci’nin de çizgi roman versiyonu yok. Ama Trump’ın yardımcısı JD Vance, dışişleri bakanı Marco Rubio veya CNN sunuculuğundan savunma (pardon, “Savaş”) bakanlığına zıplayan Pete Hegseth, Atinalı Thukydides’in (MÖ 460–400), komutan olarak katılıp tarihçi olarak anlattığı Peloponez Savaşı adlı eserini okumuş olsalardı, bölgenin hakimi olan

Yazının Devamı

Trump ne yapmak istiyor?

23 Ekim 2025

Trump hemen hemen unuttu Hamas’ı; “Çin’i ticaret savaşında dize getirmek için Rusya’yı ve Hindistan’ı nasıl yanıma alırım!” derdinde. Ama kendisinin ve Netanyahu’nun kitabında yazmasa da “anlaşmalara sadakat” hala dünyanın büyük bir kısmında, mesela Rusya’da, mesela Hindistan’da geçerliğini koruyan bir ilke. Rusya ve Hindistan, Çin ile, Amerika’nın petrolü ancak ve sadece dolarla alıp-satmayı öngören, Petro-Dolar Düzenini kırmak için BRICS diye bir örgüt kurdular ve bu örgüte vücut veren anlaşmadan çekilmedikçe ne Putin ne de Modi, Trump ile Şi Cinpin aleyhine bir ittifaka girer.

ABD ile Çin’e karşı hangi ülkeler taraf olur? Trump çözsün çözebilirse, bu onun meselesi. Dünyayı ilgilendiren, Amerika’nın dünya sahnesinde giderek azalan önemi. ABD’de üretilen ve satılan tüm malların ve hizmetlerin piyasa değerinin parasal ölçüsü olan kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla,

Yazının Devamı