‘Ben de Filistinli olsaydım, kesin terörist olurdum’

12 Eylül 2024

İsrail’in ünlü gazetesi Haaretz’in son derece cesur, hak bilir, vicdan sahibi bir yazarı var: Gideon Levy. Daha önce bu sütunlarda ben ve birçok yayında başkaları, bu İsrailli yazarın Filistin meselesine ilişkin, İsrail hükumeti ve silahlı kuvvetlerini kınayan yazılarından örnekler verdik. Levy’nin geçtiğimiz Pazar günü “İsrail Zalimlik, Şiddet ve Kayıtsızlık Çukuruna Düştü. Şu Halimize Bir Bakın” başlıklı yazısı, yine yazan-çizen ve okuyan herkese alınması gereken derslerle dolu. İmkan olsa, yazıyı aynen alırdım buraya.

Hatırlarsanız, geçen hafta Cuma günü, İsrail, Cenin Mülteci kampının “Güvenli Bölge” ilan edilmiş bir kesimine hava saldırısı düzenlemiş ve 8 masum sivil şehit olmuştu. Levy, bu kişilerden 5’inin cenazesinin İsrail askerlerince kaçırıldığını ve “öldürülen teröristler” olarak ilan edildiğini yazıyor. Levy, kamptaki Filistinlilerden tanıdığı birini arıyor ve kamptaki durumu soruyor. Şu kişi şöyle diyor Levy’ye:

“Durumumuz 2002’deki

Yazının Devamı

ABD ve Avrupa’nın dostluğuna ne kadar güvenelim?

9 Eylül 2024

İsrail’in elinde 2 bine yakın nükleer silah olmasaydı, ne Türkiye’de ne İran’da ne de bir başka bölge ülkesinde, kitle imha silahı edinmeyi savunan kimse olmazdı. ABD ile Avrupa Birliği, (dünyanın 5. en büyük silah satıcısı) İsrail’e her yıl 12 milyar dolara yakın nakit yardım yapmasaydı ve ortaklarının çıkarını çiğneyerek yardım-yatırım bütçelerini İsrail’e tahsis etmeseydi, ne Türkiye ne de diğer bölge ülkeleri, BRICS bünyesinde yeni açılım imkanları aramazlardı. ABD ile AB, İsrail’in Filistinlere karşı soykırımına varan, işgal ve imha operasyonlarına açıkça siyasal ve askeri destek sağlamaya devam etmeseydi, Türkiye ve yakın zamana kadar hepsi ABD yanlısı 8 ülke, Şanghay İş birliği Örgütü’nde yeni oluşumlar aramazdı.

ABD’nin ile AB’nin İsrail sevdasının, teröre karşı birlikte mücadele, sözüm-ona “haydut devletler” ile başa çıkma ve Orta Doğu’ya demokrasi getirme çabasında (!) bir yararını gördüklerini söylemek

Yazının Devamı

Netanyahu, sahte Mesih!

5 Eylül 2024

Gazze ve Batı Şeria’daki insanlık dramı o kadar ağır ki, İsrail’in başka köşelerinde devam eden acılara eğilme imkanı olmuyor. Ama hemen hemen İsrail’in tamamında Hamas’ın aldığı rehinelerin aileleri, yakınları, arkadaşları, ölenleri için de kalanları için de gözyaşı dökülüyor. Hamas 7 Ekim’de 251 Musevi ve yabancıyı esir alarak Gazze’ye götürmüştü. Bunlardan 4’ü geri gönderildi; 8’i İsrail tarafından kurtarıldı; 105’i ise 4 ayrı esir değişiminde serbest kaldı. Hamas’a göre İsrail baskınlarında, İsrail’e göre Hamas tarafından infaz edilen 37 rehinenin cesetleri ailelerine ulaştı. Şu anda 97 rehine hala Hamas’ın elinde ve sağ.

İnsanları böyle listeler halinde, sayılar olarak ifade ettiğinizde okuyanın, dinleyenin bir şey hissetmesi hemen hemen imkansız. Ama Hamas, hafta başında, sonuna kadar getirilen bir ateşkes ve esir değişiminde, son dakikada Netanyahu’nun anlaşmayı reddetmesi üzerine, 6 kişiyi infaz ederken çekilmiş videoları açıkladı. Videolar, ailelerine ulaştıktan sonra

Yazının Devamı

Tarihin yanlış tarafında durmak... 

2 Eylül 2024

Muhafazakarlığın, tutuculuktan, korporatizmden, faşizmden arındırılması ve bugünkü modern konumuna ulaştırılmasını sağlayan kişi, Amerikalı yazar ve siyasetçi William F. Buckley, Jr’dır. Buradaki F’nin hangi ismin kısaltması olduğunu soran birine, bir üniversite konuşmasında verdiği “Freemarket” (serbest pazar) cevabı, salonu kahkahalara boğmanın yanı sıra, modern muhafazakarlığın temelinin serbest piyasa ekonomisin devamını sağlayan liberalizm felsefesi olduğunu da ifade ediyordu. (F, Francis isminin kısaltmasıydı!) Buckley, bir yazısında muhafazakarı “Kimse yanında olmasa bile yanlış giden tarihin önüne dikilip, kollarını iki yana açarak, ‘Dur’ diye bağıran adamdır!” diye tanımlamıştı.

Özetle, özgürlükler ve haklar temelinde düşünen birey, yeri geldiğinde tarihin akışına karşı çıkabilen kişidir. Korumak istediği ise insan onuru ve haysiyetidir.

Roma İmparatorluğu zamanından beri varlığı bilinen Alman halkının bir ulusal kültür çerçevesinde birleşmesi eski değildir. Bu birlik, halen Avrupa’da birçok ülkeye yayılmıştır;

Yazının Devamı

Amerika, Rusya’yı işgal ediyor

29 Ağustos 2024

Takvimler 22 Haziran 1941’I gösteriyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla Adolf Hitler “Barbarossa” operasyonu için emir verdi ve Alman tankları Sovyetler Birliği’ne girdi. Bu, Hitler’in sondan bir önceki operasyonuydu. Son operasyonu ise, 30 Nisan 1945’te, bir gece önce nikahlandığı sevgilisi Eva Braun’u vurup, intihar etmek oldu.

5 Ağustos’u 6 Ağustos’a bağlayan gece, saat 03’te, Ukrayna tankları, içinde Ukrayna ve paralı Amerikalı askerleriyle Rusya’nın Kurs bölgesinden girerek, Rus topraklarını işgale başladı. “Rus topraklarını işgal” derken, Rus İmparatorluğu zamanında bizzat Napolyon’un emrindeki Fransız süvarilerinin veya Mareşal Rommel komutasındaki Nazi tanklarının Moskova’ya kadar Rusya steplerini işgaline benzer bir harekat kastetmiyorum. Ama Kilis ilimiz büyüklüğünde (1,200 kilometre-kare) 100 köy ve kasabanın yer aldığı bir Rus toprağını ele geçirdi Ukrayna.

Haberlerde “Ukrayna” deniyor; 30 bin Ukrayna askerinden söz ediliyor ama biliniyor ki işgali, Almanya, Norveç, Danimarka ve

Yazının Devamı

‘Büyük Plan’  yavaş yavaş ortaya çıkıyor

26 Ağustos 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önceki gün Piri Reis denizaltısının göreve başlaması, Aksaz Tersanesi Komutanlığı açılışı ve dünyada sınıfının en büyüğü olan 3 bin tonluk denizaltı havuzunun hizmete girmesi dolayısıyla yaptığı konuşma, Atatürk’ün tam bağımsızlık ülküsünü kendine düstur edinmiş herkesin kulağına bir şarkı gibi gelmiş olmalı.

Şimdi “Denizlere hakim olan cihana hakim olur prensibiyle bu alandaki kapasitemizi sürekli ileriye taşımayı sürdüreceğiz” ifadesini, diğer bütün siyasal liderlerimizin de tekrar etmesiyle oluşacak milli koro, bu ülkünün, bir partiyle, bir liderle sınırlı olmadığını, dostu daha çok sevindirecek, düşmana daha çok korku verecek bir Türk Deniz Kuvvetleri özlemimizin, bilhassa ihtiyaç olan bu zamanda daha yaygın hale gelmesini sağlayacaktır.

Ne var “bu zamanda” ve “bilhassa ihtiyaç” nereden doğuyor?

Gazze’de 7 Ekim’den beri süren soykırımı, destekleyenler ve karşı çıkanların her gün yeni açıklamalarıyla yakın tarihe ve

Yazının Devamı

Siz protestoları asıl okullar açılınca göreceksiniz

22 Ağustos 2024

ABD’de Demokrat Parti başkan adayı belirleme kurultayı yaptı ve haftalar önce açıklandığı gibi, Biden, gözyaşları içinde, başkan adaylığından çekildi ve Kamala Harris alkışlar içinde adaylığı kabul etti.

Şikago’da bugün sona erecek kongrenin ilk gününde, Başkan Biden, sanki Gazze’de 40 bin kişinin katline, 9 bin kişinin kayıp olmasına, 33 bin kişinin yaralanmasına sebep olan bombaları, roketleri ve para yardımını yapan kendisi değilmiş gibi, kongre salonun çevresinde toplanan soykırım aleyhtarı, Filistin yanlısı protestocuları kastederek, “Bir noktada haklılar” dedi.

Sonra açıkladı ne demek istediğini: “Her iki tarafta da çok sayıda masum insan öldürülüyor.”

Dışarıda toplanan, ellerinde Filistin bayrakları, boyunlarında sembolik Filistin atkıları ve İsrail’i kınayan, Başbakan Netanyahu’yu eli yüzü kanlı, dişlerinde Filistinli bebek cesetleri ile gösteren posterler yokmuş da, sadece Orta Doğu’daki çatışmaları protesto eden bir grup genç varmış gibi! ABD başkanı “Katil Netanyahu; suç ortağı

Yazının Devamı

Yaşasın Popülizm

19 Ağustos 2024

Üç buçuk yıldır, değil buralarda bizler, ama mesela Teksas’taki Amerikalı bir kovboyun da pek farkında olmadığı, Başkan yardımcısı ve Biden’ın çekilmesi üzerine aday olan Kamala Harris’in içinden bir siyaset dehası çıktı ki, bizler ve Teksaslı kovboylar bir yana, başkent Washington’daki siyasetçiler bile gördüklerine-duyduklarına inanamıyorlar.

Kamala’nın “her şeyden anladığı” ve mesela başkan olduktan hemen sonra, fiyatları “herkesin gücünün yeteceği düzeye indireceği vaadi, Mazhar-Fuat-Özkan’ın “Peki, Peki Anladık!” şarkısındaki “abi” misali Cumhuriyetçiler kadar Demokratları da müstehzi tebessümlere sevk etti. Kamala’nın vaadi kadar, bunu nasıl yapacağına dair önerisi de insanların gülümsemelerine yol açıyor: Başkan Harris hemen bir ekip kuracak ve bu ekip süpermarketlerdeki fiyatların yüksek olup olmadığına bakacak, fiyatlar gereksiz yere yüksekse, Başkan Harris indirilmesini emredecek.

Tahmin edileceği gibi, özellikle muhafazakarlar, klasik

Yazının Devamı