Sayın Cumhurbaşkanı’nın uluslararası ilişkiler konusunda danıştığı bazı uzmanlarla sohbet sırasında, hemen o günlerde edilmiş olan “güya stratejik ortak” nitelemesinden hareketle ortaya “Amerika bizim neyimiz olur?” sorusu atılmıştı. Bu yılın başıydı ve şu anda Dışişleri Bakanı olan Tony Blinken bakanlığının onaylanması için Senato’da ifade veriyordu. Mesele yine ABD Türkiye’ye hava savunma sistemi vermediği için Rusya’dan alınan S-400’ler meselesiydi. Blinken, gözünü kırpmadan şöyle demişti:
“Sözde stratejik ortağımız Türkiye’nin Rusya ile aynı çizgide olması kabul edilemez.”
Blinken, Biden’ın Trump tarafından Türkiye’ye bu sebeple uygulanan yaptırımları az bulduğunu ve “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası” (CAATSA) kapsamında daha ağır yaptırımlar uygulayabileceğini söylemişti. Bu konuşmada Türkiye’nin neden “stratejik bir müttefik gibi davranmadığını” açıklarken, Blinken, Rusya’yı da “en büyük stratejik rakiplerimizden biri” diye nitelemiş, Türkiye’nin Rusya ile “iş birliğini” sebep diye göstermişti.
Bu sözlerin arkasında büyük bir ABD planının olduğunu öne sürenler vardır. Almanya’nın yakında “eski” diye niteleyeceğimiz Başbakanı Angela Merkel ve Yunanistan’ın gerçekten eski başbakanı Aleksis Çipras dışında bütün AB liderlerinin de paylaştığı anlaşılan bu kanıya göre Rusya Çanakkale ve Bering boğazlarının güneyine inmemelidir.
Roma’da ve Glasgow’da Hindistan’ın Müslüman avcısı başbakanı Narendra Modi ile bütün Batılı liderlerin yıllardır hasret kuzenleri gibi sarmaş dolaş fotoğraflar çektirmelerinin de sebebi budur. Rusya’nın Çin ile ortak deniz tatbikatlarının hemen ertesinde, yıllardır toplanmayan Avustralya, Japonya, Hindistan ve ABD, Dörtlü Güvenlik Zirvesi’nin (QUAD) toplanması ve Yunanistan ile önce Fransa, sonra ABD üs ve silah anlaşmaları imzalamasının zamanlaması rastlantı mıdır?
Başkan Erdoğan’ın Roma’da Biden’a sorduğu “Nedir bu Dedeağaç olayı?” sorusunun konusu Batı Trakya’daki ABD üssüdür ve bu sorunun birçok cevabı olabilir. Blinken ve Beyaz Saray “güvenlik takımı” bu cevaplardan hangilerini Biden’a öğretmişlerdir bilinmez ama hepsi realiteyle ilişkili birçok açıklama şekli vardır.
Çin’in Kuşak Yol Projesi’nin Avrupa’ya devam etmesini önlemek ve Asya Ekonomik Koridoru’nu kesmek için sıcak savaşa başvurulması gerekirse, Dedeağaç hazır kuvvetleri tutabilir.
Rusya’yı Doğu Karadeniz’e hapsetme projesini bir tavla oyununa benzetirsek, tutulabilecek kapılardan biri kolaylıkla Dedeağaç’tır.
Müttefik gibi davranmasını sağlamak üzere Türkiye’yle yeni bir ilişki türüne geçmek istenirse, Yunanistan’a asla güvenilmeyeceğini 1919-22 arasında öğrenmiş olan ABD Dedeağaç gibi bir basamağa sahip olmak istemez mi?
Şu ana kadar S-400’lerle yan yana duran F-16 uçaklarının hiçbir güvenlik zaafına uğramadığını, aynı güvenlik mekanizmasını kullanacak F-35’lerin de hiçbir zaafa uğramayacağını bilen ABD, güzümüzün içine bakarak rahatça bu yalanı söyledikten sonra Dedeağaç için de bir yalan bulacaktır.
