Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rusya lideri Vladimir Putin, 2014 Ukrayna Krizi’nden bu yana ülkemize 8’inci ziyaretini gerçekleştirecek. Bu seferki Ukrayna savaşının başlamasından sonra, Putin’in bir NATO ülkesine ilk ziyareti olacak. Bu da bu sütunda Sn. Putin’e 8’inci hitabımız.

Sn. Putin bilmeli ki, bu satırların yazarı, Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BM Genel Sekreteri António Guterres’in Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi’ndeki temsilcisi Jeffrey D. Sachs; Amerikan dış politikasının en etkin eleştirmeni Chicago Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. John Mearsheimer; iki yıl önce vefat eden Princeton ve New York Üniversiteleri Rus Araştırmaları Ordinaryüs Profesörü Stephen Cohen ekolü çerçevesinde, Ukrayna’daki krizin de savaşın da sebebinin ABD ve onun güdümündeki NATO olduğuna inanıyor.

Haberin Devamı

Sorumluluğu NATO’ya yüklemek, Putin ve dış ilişkiler-güvenlik ekibini daha sonraki gelişmelerde işledikleri ve işlemekte oldukları hatalarından arındırmak sayılmamalı. Sn. Putin ve ekibi biliyordu ki, 2014 Minsk Protokolü Ukrayna Üçlü Temas Grubu tarafından imzaya açıldığında, Ukrayna bu protokolle verdiği sözü tutma niyetinde değildi. O tarihte Almanya başbakanı olan Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy daha sonra açıkladılar ki ABD, Ukrayna’ya Rusya’nın saldırısı halinde kendisini savunmaya yetecek desteği sağlama sözü vermiş; Ukrayna da “zaman kazanma manevralarına” başlamıştı. Merkel ve Sarkozy, 2014’ten çok önce 2008 Budapeşte Zirvesi’nde NATO’nun Ukrayna ve Gürcistan’ı üyeliğe kabul ederek genişleme projesine de “Bunun Rusya ile muhtemel bir savaş sebebi” olacağını öne sürerek, karşı çıkmışlardı.

Merkel ve Sarkozy’nin bildiğini Putin bilemeyebilir miydi? Bu iki Avrupalının görebildiğini ve Gürcistan yöneticilerinin sezebildiğini Ukrayna’nın sanat dünyasından gelme devlet başkanı ve onun iplerini elinde tutan Neo-Naziler ve Azov Grubu göremez miydi? Ya Putin ve ekibi? Koca Sovyetler Birliği “istihbarat aparatı” buradaki tahrik ve teşvikin kendilerini Ukrayna’ya asker sokmaya yönlendirdiğini değerlendiremez miydi? Rusya 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya girdi; ocak ayı dünya basını (Milliyet ve bu sütun dahil) Putin ve ekibine uyarılarla dolu, “Bu provokasyona gelmeyin!” dedi. Bir ay sonra Mart 2022’de İstanbul’da yapılan ve barış anlaşması için görüşme vaadi içeren mutabakat metnini imzalarken de Ukrayna heyeti tutmayacakları bir sözü verdiklerini biliyorlardı.

Haberin Devamı

Putin, şimdi muhtemelen yeni bir tahıl anlaşması ile başlayan ve yeni bir görüşme mutabakatı ile devam edeceği sanılan barış anlaşması için İstanbul’a geliyor. Bu kez sanıyorum Putin de biliyor ki, ABD ve NATO’nun bir yıldır “büyük savaş” için yaptığı kışkırtma sonuç vermedi. Yani Putin Ukrayna konusunda bir NATO ülkesine ayak basarken, bir yıl öncesinden çok daha avantajlı; Ukrayna’yı NATO’ya alma vaadiyle bu savaşı başlatan ABD, Vilnius’ta geçen ay Ukrayna’ya artık NATO üyeliğinin hayal olduğunu söylemiş oldu.

Sn. Putin’in bu savaşı, Prof. John Mearsheimer’in ifadesiyle “çirkin zafer” ile değil, ABD’nin değil ama Ukrayna ve Rus halkının çıkarlarına uygun, herkes için adil bir barış ile bitirmesi imkânı var.

Haberin Devamı

“Nasıl?” sorusunun cevabını irdelemeye devam edeceğiz.