Son yazıda Galatasaray’da Florya’ya Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak tarzında yöneticiler lazım demiştim...
Bunda ısrar ediyorum...
Şimdi oradan sorumlu Erden Timur...
Son bir ayda topu topu ya 4 ya da 5 kere Florya’ya gitmiş...
Bugünler de ruh hali sıkıntılı. Hem içeriden hem dışarıdan baskı görüyor...
Son basın toplantısı bunun örneği...
Florya bir kale ama şu anda çatısı yok...
Bu ligde artık her maç zor. Önce Fenerbahçe dün de Galatasaray. Dişe diş kora kor mücadele. Zorla alınan üç puanlar. Ayakta kalan bu mücadeleye ayak uyduran taraf işi götürür.
Gelelim düne...
Galatasaray son ana kadar zorlandı. Tabii zorlanmasının nedenleri vardı. Kanatlarda Zaha ve Tete hiç etkili olmadı. Ne bire birde varlar, ne hücumda, ne savunma da... Hiçbir şey de yoklar.
Eldeki kadroda yeterli değil. İcardi daha Venezuella’ya, Kolombiya’ya gidecek (Tabii ironi). Bu kadroya bir tek Kerem katılacak. O kadar. Yani Okan hocanın öyle çok seçeneği yok elinde.
Üstelik dün Sacha Boey bildiğimiz Sacha Boey değildi. Üstüne üstlük Torreira kötüydü.
Kayseri oyunun büyük bölümünde orta alanı çok iyi kullandı. Çünkü karşısında bomboş bir orta alan vardı. Ancak Kayserispor’un bir ay önceki Kayseri ile uzaktan yakından alakası yok. Eksikler çok etkilemiş. En önemli oyuncusu gitmiş. Dört oyuncusu Afrika Kupası’ında iki futbolcusu da sakat. O yüzden
Öncelikle şunu belirteyim. Galatasaray’da Başkan Dursun Özbek ve Erden Timur’un düzenlediği basın toplantısı son zamanlarda gördüğüm en kötü basın toplantılarından birisiydi.
Sanki laf olsun, adet yerini bulsun diye düzenlenen toplantı.
Başkan son anda “Aaaa ben de geleyim” demiş, Erden bey ise “Ben tek düzenleyecektim” diye sanki küskün bir durumdaydı. Yani daha baştan ortada iki taraf arasında bir sıkıntı olduğu net belliydi.
Üstelik katılımcılar tamamen hazırlıksızdı. Dolayısıyla böyle bir ortamda sağlam mesaj veremezsin.
İlginçtir ortada hazırlık olmayınca basın toplantısını oraya giden basın mensupları yönlendirdi.
Tabii bu ortamda sorulması gereken bazı sorular havada kaldı unutuldu.
O zaman bu soruları biz soralım...
Galatasaray’ın sezon başından beri şöyle bir sıkıntısı var... Hiçbir zaman maça iyi başlangıç yapamıyor, rakibi ısırmıyor, tempolu oynamıyor. Bu nedenle gol geciktikçe rakibin direnci artıyor...
İyi oynamadan, sürekli pamuk ipliğinde buralara kadar gelindi... Tabii bunun en büyük nedeni ise kadrosunda kaliteli oyuncuların bulunmasıydı. Ama İcardi’nin üstüne Sacha Boey, Barış Alper, son haftaların formda ismi Kaan Ayhan, milli takımlarında bulunan Bakambu ile Ziyech gibi kilit adamlar da dün olmayınca puan kaybı kaçınılmaz hale geldi.
Galatasaray eksik kadrosuna rağmen ilk yarıda maçı koparabilirdi. Gerek klasikleşen beceriksizlik gerekse direkler buna izin vermedi. Kerem’in golünden sonra oyunu tutmak istediler. Bu kadar eksik ile alınacak üç puanın ne kadar önemli olduğunun farkındalığı biraz da panik yaptırdı. İkinci yarı Abdülkerim ile Nelsson direnmeye çalıştı. Gerçekten ikisi de takımın en iyileriydi.
Bir de takımı büyüteç altına almak lazım. Bunu yazmak istemiyorum ama ne yazık ki Halil asla Galatasaray oyuncusu değil. Zaha buz
Malum Fenerbahçe’de hedef futbolcu bir tek Cengiz Ünder kalmıştı. Ve üstelik bu adamın potansiyeli belli, ne yapacağı, neler yapacakları belli. Üstelik milli takımda yaptıkları da belli. Ama tabii Fenerbahçe’ye gelince işler değişiyor.
Üstelik bir de sakatlanınca çöp muamelesi görmesi alışıldık bir durum. Onu tanıyanlar bile üstündeki forma yüzünden bu yorumu rahatlıkla yapabiliyor.
Adam Avrupa görmüş. Bizim Türkiye’de oynayan futbolcular gibi değil kafası. Bir an önce oynayayım diye düşünmüyor. İyileşmeden sahaya sıkı basmıyor.
Burada İsmail hocanın hakkını da yememek lazım. Cengiz’i dikkatli kullandı. Çünkü onun nasıl önemli bir silah olduğunu biliyor. Maç kazandıracak oyuncu olduğunun farkında. İsmail hocayı bazen eleştirebiliriz. Ama futbolcu kazanma yönünde üstüne tanımam.
Cengiz dün İstanbulspor ile tek başına maç yaptı dersek yalan olmaz. Attığı gollerin üçü klasik imza golleri. Ben ‘Ama rakip zayıf” muhabbetlerine pek takılmam. Evet zayıf ama Cengiz’in
Tabii ki Galatasaray’ın İcardi açıklamasından sonra kafalar karıştı...
Ortaya bir süre komplo teorisi atıldı...
Ama ben size gerçeği yazayım...
Hoş Galatasaray Kulübü de bu komplo teorilerine çanak tuttu, o ayrı...
Şimdi İcardi Beşiktaş maçında sakatlandıktan sonraki haftalarda sürekli iğneyle maça çıktı.
Ayağının her yeri iğne deliği. Ama ağrıları hep devam etti. Her maç sonrası işkence. Arkasından bir daha iğne.
Tabii ki otomatikman formu düştü. Üstelik artık geçen seneki rahatlığı yok. Rakipler onu sıkı markaj altına almaya başladı. Ön direğe bile koşu yaptırmıyorlar. Kısaca İcardi’yi tanıdılar, öğrendiler.
Atatürk bu ülkenin kırmızı çizgisidir...
Bu gerçek tüm dünyaya bir kez daha kanıtlandı...
Ve tabii ki özellikle Suudilere.
Olaylar yaşanırken Suudi sosyal medya hesaplarında yazılanlar bu insanların bize nasıl baktığının zaten net bir göstergesiydi...
Tabii bu olayın başka bir yönü de TFF...
Şimdi Suudilerle bir maç protokolü yapıyorsun... Ve bu protokole Atatürk ile ilgili ibare koymuyorsun. Hem de ülkemizin 100. yıl kuruluşunu kutluyorken... Kuran kim: Atatürk
Ve bu finalde kareogrofilerde, tribünlerde ve futbolcularımızda Atatürk resmi, pankartı ve sözleri olmayacak. Bunun olur bir yanı var mı? Yok.
Tamam maç berbat geçti ama şunu gördük... Her iki takımda kalite olarak, teknik olarak, kapasite olarak, diğer rakiplerinden fersah fersah ileride.
O yüzden bugünkü puan durumuna şaşırmamak lazım. Tabii eşit kuvvetler mücadelesinden çıkan sonuca da...
İlk yarı top Galatasaray’da ama pozisyon yok. Fenerbahçe bekleyerek oynadı. Ama pozisyon yok...
Savunma önlemleri en üst düzeydi. Bir taraf İcardi’nin gol yollarını kesmek, Kerem’i engellemek, bir taraf Tadic ve Ferdi kanallarını etkisiz kılmak için pür dikkat oynadı.
Ve tabii ortaya son derece sıkıcı, faul dolu, topun oyunda kalma süresi yerlerde bir mücadele çıktı. Yani günlerdir beklediğimiz derbisinin ilk yarısı koskoca bir hiçti...
Tabii şunu da belirtmek lazım. Fenerbahçe’de Fred’in eksikliği o kadar belli oldu ki... İlk yarı İrfan onun görevini üstlendi. Ancak o iş ayrı bir iş tabii ki İrfan yapamadı.
Öyle bir futbolcu düşünün ki bir takımın bütün oyun sistemini baştan aşağıya değiştiriyor. İşte Fred öyle bir futbolcu. Dün 90