Referandum şart

16 Ekim 2012

Oydu, şuydu, buydu...
Kıvırmaya, “ben böyle uygun gördüm” demeye hiç gerek yok.
Kapatacağınız beldeleri, nasıl ki belediye yaparken halka sorduysanız, kapatırken de sormak zorundasınız.
Bu millet hiçbir siyasi partiyi, “Her istediğini yap; astığını as, kestiğini kes; ister kapat, ister yok et” diye iktidar yapmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu bunun için vermez.
Ama Başbakan böyle istiyormuş!
Ya demokrasi?

Yazının Devamı

Devlet kazığı...

14 Ekim 2012

Ünal Erdoğan şöyle bir hesap yapmış:
DOĞALGAZ:
İthal ediliyor.
Yılda 46 milyar ton.
Devlet 8 milyar liraya mal ediyor.
Halka 55 milyar liraya satıyor.
Yani tam 6 kat fazlasına.

Yazının Devamı

CHP ve yapılan çağrısı

13 Ekim 2012

CHP İzmir Bilim Yönetim ve Kültür Platformu, “İzmir Geleceğini Arıyor” başlıklı, iki gün sürecek “Büyük İzmir Konferansı” düzenledi.
Söz konusu bu platform, doğrudan İl Başkanlığı’na bağlı.
Nasıl bir konferans derseniz; hem parti içi bir çalışma, hem de kentteki odalar ve sivil toplum kuruluşları ile elinde projesi olan, bilim adamı-sanayici-esnaf ve öğrenciler için bir “serbest kürsü” niteliğinde...

Güzel bir çalışma...
Ancak duyurusu yapılırken, CHP’li yöneticilerin, İzmirlilere “Projeni al da gel, görüşelim” demesi, amacını aşan bir çağrıdır.
Çünkü; Amaç, son 3.5 yıldır CHP’li yerel yönetimlerden yeterli hizmet alamamaktan kaynaklanan seçmenin hoşnutsuzluğunu gidermek, gaz almaksa; eyvallah...

Yazının Devamı

İçime sinmiyor...

12 Ekim 2012

İzmir’de yirmiüç, Ege’de ikiyüz yetmişsekiz...
Yeni tasarıyla kapatılacak olan belde belelediyelerinin yaşadığımız coğrafyadaki sayısı böyle...
2009’da, buralarda seçimi kimin kazandığı önemli değil.
Başkanın, CHP’li, AK Partili, MHP’li, DP’li, BDP’li oluşu da öyle.
Hangi partiye mensup olursa olsun; sonuçta belediye başkanı mı, bu yeterli...
Çünkü;
Nüfusu kaç olursa olsun, seçilmiş başkan her zaman seçenlerine karşı hesap vermek zorundadır.

Yazının Devamı

Yazık etmeyin

11 Ekim 2012

Genellikle o belediyelerden hizmet alamamaktan şikayetçiyizdir ama yok olmalarının daha büyük sorunlar yaratacağı görüşündeyim. Tıpkı, doktorlar için söylediğimiz; “Allah ne muhtaç etsin ne de yokluğunu göstersin” misali.
İşin esprisi bir yana, hükümetin 16 büyükşehire yeni 13 il ekleme tasarısı, önemli bazı belde belediyelerinin kapanmasına neden olacak.
Bunun iki açıdan sakıncası var.
Birincisi;
İlçe olmak için nüfusu yetersiz kalsa da, belde ya da küçük yerleşim bölgelerinde belediyeleri kapatmak, buraları “mahalle” statüsüne dönüştürmek, yerel demokrasiye vurulmuş bir darbedir.
İkincisi;
Kapanacak belediyeler arasında turizm ve kültürel zenginlikleriyle ünlenmiş öyle belde belediyeleri var ki, tanınmışlıkları neredeyse büyükşehirlerimizden bile daha yüksek.

Yazının Devamı

Başbakan’ın anketi

10 Ekim 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın masasının üstündeki “O anket”; eğer doğruysa, sonuçları açısından ilginç.
Seçmene iki soru sorulmuş:
- Belediye Başkanını başarılı buluyor musunuz?
- Başkana yine oy verir misiniz?
Sonuçlar, CHP ve AK Parti için iç açıcı değil. Ege’de Büyükşehir yapılacak olan Aydın, Denizli, Manisa, Muğla’da seçmen belediye başkanlarını “başarılı” buluyor.
Uşak ve Çanakkale “başarısız.”

Yazının Devamı

Büyükşehir zor Bütünşehir olabilir

9 Ekim 2012

Bu haftanın konuğu, AK Parti İl Başkanı Ömer Cihat Akay’dı.
Üç gazeteci; Erol Yaraş, Osman Gençer ve Hamdi Türkmen, Ben Tv’deki programın diğer aktörleriydik.
Akay, bana göre iktidar partisinin kuruluşundan bugüne kadar İzmir’de görev yapan il başkanları arasında diyoloğa açık, gerginlik ve kavga etmekten hoşlanmayan, eleştiri ve muhalefet yaparken “belden aşağı” vurmayan bir siyasetçi.
Partisi içinde bu yanıyla “Light Başkan” diye eleştirilse de, o bildiğinden hiç şaşmıyor.
Biliyor ki; İzmir ve İzmirli seçmen kavgadan, gerginlikten hoşlanmıyor.
Biliyor ki; siyaseten yaratılan her kriz ve kavga, Büyükşehir BaşkanI Kocaoğlu’na yarıyor, CHP’nin oylarına olumlu olarak yansıyor.
İzmirli seçmenin bu, “mağdur olana ve bu rolü oynayana destek verme” eğilimini çözmüş.

Yazının Devamı

Hiç acımadı!

7 Ekim 2012

Kızarım, ederim, “senden adam olmaz” dediğinde, kapıyı usulca (!) çarpıp söylene söylene sokağa çıkarım ama;
Duacısıyım...
Her zaman da söylerim; iyi ki dünyanın en güzel ikinci kadını sevgili eşim Meltem Hanım ile evlenmişim.
Üç gün üst üste evde kimseye çaktırmadan sabahı sabah ettim.
Şu diş ağrısı ne meret şey öyle.
Aslında alışığım; çürük dişim ağrıdığında hemen dişçiye gitmek yerine, aspirini ezip çenememi uyuşturmaya ama, bu kez gerçekten ne aspirin kar etti ne de başka bir ağrı kesici...
Beynimi zıplattı vallahi...

Yazının Devamı