Yoğun bir haftaya daha başladık. Pazartesi günü ilk iş olarak soluğu TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde aldım.
Alsancak’taki Şube Lokalinde 21 Mayıs “Dünya Süt Günü” ile ilgili bir basın toplantısı vardı.
Basın açıklamasında, maliyetler ve hileler olmak üzere, sektörün iki önemli sorununa vurgu yapılarak şunlar söylendi:
“Mart ayı sonunda 4.00 lira iken bugün 4.47 liradan işlem gören dolar son bir ay üç hafta içerisinde Türk lirası karşısında yüzde 12 oranında değer kazandı. Bu durumda Türkiye çiftçisi yüzde 12 oranında fakirleşirken, süt üreticileri yüksek maliyet baskısı altında kaldılar ve üretimden vazgeçecek konuma geldiler.”
***
“Hilelere gelince... Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın hile yapan firmaları teşhir ettiği sayfasına bakıldığında; Türkiye’de gıda hilelerinin ne kadar yaygın olduğu kolaylıkla anlaşılıyor.
Örneğin; yoğurtlara ve süzme yoğurtlara jelatin -margarin, lorlara aşırı miktarda kalsiyum klorür, kaymaklı yoğurtlara küflenmesini önlemek için kimyasallar, tereyağına margarin-patates püresi, peynirlere ve eritme peynirlerine nişasta -margarin katılması yaygın yapılan hileler.
Bunlar dışında son günlerde basında bazı peynirlere kemik unu katıldığı yönünde haberler de yer alıyor.
Ayrıca , süt ürünlerine işlenmesi yasak olduğu halde, antibiyotikli sütlerin toplanarak özellikle taze kaşar peynirlerine işlendiği de biliniyor .
Bakanlığın en son 22 Mart tarihinde açıkladığı listede 52 adet süt ürünleri işletmesi teşhir edilmiş. Toplam 173 firma içerisinde 52 adet süt ürünleri üreten firmanın yer alması bu alanda hilenin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor.
Açıklamada; çözümün kooperatifleşmeden geçtiği, üreticilerin kooperatifler şeklinde örgütlenmeleri halinde, Türkiye’nin gıda egemenliğini yitirmeyeceği gibi, diğer ülkelere güvenli gıda ihraç eden bir ülke konumuna geleceği de ifade ediliyor.”
***
Aynı gün öğleden sonra Yaşar Üniversitesi’nde, Pınar Enstitüsü tarafından organize edilen “sağlık için süt” panelinde moderatörlük yaptım.
Çok değerli sunumların yer aldığı panele katılanlar, sütün besleyici özelliği ile özellikle çocuk beslenmesinde rolü konularında kıymetli bilgilerle evlerine döndüler.
21 Mayıs dünyada sadece “süt günü” olarak kutlanmıyor.
Bugün, benim gibi Çerkes kökenliler için kara bir gün. 21 Mayıs 1864 tarihinde tam 101 yıl savaştıktan sonra Çerkesler, Çarlık Rusya’sı tarafından anavatan Kafkasya’dan Osmanlı coğrafyasına sürüldüler.
Bugün ise Çerkesler için en iyi yol, yerleştirildikleri Türkiye, Suriye, Ürdün, İsrail gibi ülkelerden, Kosova’dakilerin yaptığı gibi, mümkün olduğunca anavatana geri dönüş yapmak.
Herhangi bir nedenle dönmeyenlerin ya da dönemeyenlerin de anavatandaki akrabalarıyla iletişim kurmaları, ticaret yapmaları, yıllık izinlerinde örneğin Adigey gibi dedelerinin geldiği cumhuriyetleri ziyaret etmeleri gerekiyor.
Bu konu özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerinin sağlıklı olması için o kadar önemli ki...
