Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 16 Ekim’i “Dünya Gıda Günü” olarak kabul ediyor. O nedenle her yıl birçok ülkede, özellikle de dünyadaki açlığa sebep olan gelişmiş ülkelerde, gazete ve dergilerde konuya ilişkin yazılar yayınlanıyor, radyo ve televizyonlarda konuşmalar yapılıyor, paneller düzenleniyor.
İyi de...
16 Ekim 2011’de de Somali’de olduğu gibi açlıktan insanlar öldü, yaklaşık 950 milyon insan yatağına aç girdi.
Açlık sorunu, kamuoyuna bütün iletişim araçlarıyla pompalandığı gibi gıda üretiminin azlığından değil, dağılımın adil olmamasından kaynaklanıyor. Bunun en iyi kanıtı bir yandan Afrika’da açlar varken, diğer yandan gelişmiş ülkelerdeki obezlerin bulunması.
Daha geçen yıl dünyadaki açlık ve gıda güvenliği gibi sorunların ele alındığı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün İtalya’nın başkenti Roma’daki zirvesinde genel sekreter Jacques Diouf dünyayı tehdit eden açlık sorununun çözümü için, sadece 44 milyar dolara gereksinim olduğunu söylememiş miydi?
Peki o günden bu yana ne oldu? En azından ülkeler, silahlanma harcamalarından bir miktarını açlığın sona erdirilmesi amacıyla o bölgelere aktardılar mı? Bunu yanıtlamak kolay. Çünkü cevap hayır. Aksine, bırakın aç insanların derdine çare olmayı, silah satışlarını ya da alımlarını artırdılar.
Şöyle ki...
Dünyadaki askeri harcamalara ayrılan meblağ artarak 1.5 trilyon dolar civarına ulaşmış durumda. Bunun en az yarısı silah alım-satımı. Yani silah ticaretinin küresel boyutu 750 milyar dolar. En büyük satıcı yüzde 30.5 ile ABD, en büyük alıcı da Hindistan. Listeyi yukarıdan aşağıya doğru sıraladığımızda, dünyanın kremasını yiyen 15 ülkenin dünya silah satışlarının yüzde 95’ine hakim olduğunu görüyoruz. En büyük alıcılar ise yıllarca doğal kaynakları sömürülen, şimdi de içte ve dışta suni düşman yaratılarak silah satımı yoluyla sömürülmeye devam edilen gelişmekte olan ülkeler.
Görüyorsunuz silah satıp para kazanma hırsı, ülkelerin gözünü nasıl kör ediyor. Bu sarmal içerisinde dünyadaki aç ya da açlık sınırındaki insanlar kimsenin umurunda bile değil. Halbuki kader olmayan açlığın önlenmesi için gereksinim duyulan para sadece 44 milyar dolar. Yani küresel askeri harcamaların sadece yüzde 3’ü, silah ticaretinin ise yüzde 6’sı.
Bugün yaşatmaktansa öldürmek daha önemli herhalde. Eğer amaç yaşatmak olsaydı, değil 44 milyar dolar, 1.5 trilyon bu uğurda harcanırdı.