Şahin Alpay
Cumhuriyet Meydanı 'ndan saat başı hareket eden
"motor," bazı eşsiz manzaralar arasından geçerek, 20 - 25 dakikada sizi
Cunda 'ya götürür. Eğer
hava imbat, zaman öğleden sonra ise, dalgaların
altın rengi de olabileceğini gözlerinizle görürsünüz.
İskeleden sağa döner ve sahildeki (Ege'nin en lezzetli balıklarını ve mezelerini yiyebileceğiniz) lokantaların önünden biraz yürür; sonra sola dönüp yokuş yukarı çıkarsanız, meydanı geçince sağ kolda, yeni onarılmış, büyükçe bir Osmanlı - Rum evine ulaşırsınız. Evin kapısının iki yanında İngilizce ve Türkçe olarak,
Harvard ve Uludağ Üniversiteleri Osmanlıca ve Türkçe Yaz Okulu yazar.
Ben de geçen gün öyle yaptım ve kapıyı çaldım. Tesadüf bu ya, karşıma ilk çıkan kişi, okulun kurucusu ve müdürü
Prof. Dr. Şinasi Tekin oldu. Kendimi tanıttım. Oturup konuştuk. Sonra okulu gezdim; öteki hocalar ve öğrencilerin bir kısmıyla tanıştım. Böylelikle
"Ayvalık'taki Harvard" ı, öyküsü, yeri ve yurduyla tanımak fırsatını buldum.
Prof. Tekin,
Balıkesir 'in,
Dursunbey kazasının
Karagöz köyü öğretmeninin oğlu olarak dünyaya gelmiş. İlkokulu Bursa'da; ortayı "yatılı - parasız" olarak Bilecik'te okumuş.
Haydarpaşa Lisesi 'ni bitirdikten sonra Türkoloji dalında yüksek öğrenimini İstanbul ve Hamburg üniversitelerinde yapmış. 1959 - 65 arasında Erzurum
Atatürk Üniversitesi 'nde çalışmış. 1965'ten bu yana, tam 32 yıldır, ABD'nin ve herhalde dünyanın bir numaralı bilim ocağı
Harvard Üniversitesi 'nde Osmanlıca dersleri veriyor.
Bundan birkaç yıl önce Tekin'in zihninde, Türkiye'de, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelecek öğrencilere yoğun kurslar verecek bir Osmanlıca Yaz Okulu açma fikri doğmuş. 1986 yılında Cunda'da satın aldığı evi bu işe tahsis edebileceğini düşünmüş. Hem ABD'de, hem Türkiye'de işi yokuşa sürmek isteyen çok kimse çıktıysa da, Tekin sonunda, (Osmanlı tarihi üzerine çok değerli eserleri içeren özel kitaplığını armağan ettiği)
Uludağ Üniversitesi ile
Harvard Üniversitesi Yaz Okulları yönetimlerini bu ortak projede buluşturmayı başarmış.
YÖK'ten onay alınmış. Evin onarımı için
Demirbank 20 bin
dolar vermiş. Dersliklerin donanımını (ve hayat kurtaran klima cihazlarını) Uludağ rektörü
Prof. Dr. Ayhan Kızıl sağlamış. Harvard'ın Cunda'ya gelmesinden büyük onur duyan Cundalı balıkçılar da,
Balıkçılar Derneği başkanı
İbrahim Öztürk 'ün önderliğinde, aralarında para toplamışlar ve güçleri yettiğince bu projeye katkıda bulunmuşlar (Prof. Tekin,
"Cundalı balıkçıların kadirşinaslığını asla unutmayacağım!" diyor). Harvard'a gelince, o sadece adını vermekle yetinmiş.
Okul fiilen 1, resmen 4 Temmuz'da açılmış. Burada halen 4'ü Harvard, 1'i Londra, gerisi öteki Amerikan üniversitelerinden, 2'si Türk toplam 15 doktora öğrencisi yoğun Osmanlıca kursu görmekte. Şinasi ve Gönül Tekin yanında Harvard'dan
Wheeler Thackston ve
Selim Kuru ile Uludağ'dan
Nurcan Abacı, okulun bu yazki hocaları. En büyük sorun, önümüzdeki yıllarda sayılarının artması beklenen öğrenciler için elverişli bir yurt temin edilememiş olması. Kim bilir, belki bir bilimsever çıkar, bu soruna da köklü çözüm sağlanır...
Kültürümüzün ana kaynağı olan Osmanlı üzerine derinleşmek için, tipik bir
Osmanlı - Rum kenti olan Cunda'dan daha iyi bir mekan düşünemiyorum. 16. yüzyılın ikinci yarısında
Mısır 'da yaşayan Osmanlı entellektüeli
Mustafa Ali Efendi 'nin üzerine bir doktora tezi yazmakta olan
Douglas Brooks benimle tamamen hemfikir.
Yazara Emailsahin.alpay@milliyet.com.tr