Tahran yolunda Erdoğan'dan Bush'a mesaj: Gayet iyi anımsıyorum.Erdoğan'ın geçen yılın haziran ayındaki Washington ziyareti sırasında, Başkan Bush yönetiminin bu konudaki kırmızı çizgileri değişik biçimlerde Ankara'ya belli edilmişti.Ancak Amerika'nın Irak'ta gittikçe derinleşen çıkmazı, öyle anlaşılıyor ki, bu havanın da değişmesine yol açmış durumda.Erdoğan Tahran'a geliyor, en üst düzeyde ağırlanıyor. Dini lider Ali Hamaney'le, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'la, Devlet Konseyi Başkanı Rafsancani'yle, Dışişleri Bakanı Mottaki'yle görüşüyor. İran'dan sonra sırada Şam ziyareti var.Ama Washington'dan ses yok!Türk dış politikasının manevra alanı mı genişliyordu? Erdoğan bu soruyu gülümseyerek karşıladı. Bu açılardan Türkiye'nin bölgede izlediği siyasetin ve atılan adımların doğruluğunun zaman içinde ortaya çıktığını belirtti.Şöyle dedi:"Hatta Suudi Arabistan Kralı bile Türkiye'yi ziyaret etti. Kırk yıldır ilk defa Suudi Kralı Türkiye'ye geliyor dediler. Oysa Demirel bana telefonda söyledi, ilk defa bir Suudi Kralı Türkiye'ye geliyormuş..."Başbakan Erdoğan, gerek Başkan Bush'la, gerekse öteki AB ülkelerinin liderleriyle görüşmelerinde Türkiye'nin bölge ülkelerini ziyareti için talepler geldiğini söyledi.Şunları da ekledi: "Başkan Bush İran 'a gideceğimizi duymuş. Washington 'daki görüşmemizde İran'ın nükleer enerji meselesi için 'Şeffaflık meselesini halledin, gerisini diplomatik yolla çözeriz' mesajını verdi. Riga'da da, NATO zirvesi sırasında da söyledi. Biz durumdan vazife çıkaran ülke olmak istemiyoruz. Arabulucuk isteniyorsa tarafların bize teklif etmesi gerekiyor. İran olsun, Suriye olsun, bölgeyle ilgili olarak zamanında attığımız isabetli adımların bize kazandırdığı çok şey var. "Bundan kısa süre önce Ürdün'de Kral Abdullah'la yaptığı görüşmeyi anlatırken şunları söyledi Başbakan Erdoğan:"Kral, Arap ülkelerinin kendi aralarında bazı kopuklukların bulunduğunu belirtirken, 'Ama sizin durumunuz öyle değil, herkesle görüşüyorsunuz, İran'la da, Suriye'yle de, Lübnan'la da' dedi. Aynı şekilde Avrupa Birliği ülkeleri de bizim bölgede etkin rol üstlenmemizi istiyorlar. Ama AB-Türkiye ilişkileri gündeme gelince engellemeler başlıyor. Bunun yanlışlığını kendilerine anlatıyoruz."AB konusuna gelince...Pek öyle bir tedirginlik havası yok. Komisyon'un tavsiye kararının değişmesi için kapalı kapılar arkasında kararlı bir çaba içinde olduklarını, bir şeylerin değişmesi gerektiğini belli ediyor.Erdoğan, Komisyon'un müzakereleri 8 fasılda askıya alma kararı için şunları söyledi: "Nato zirvesi sırasında İtalya Başbakanı Prodi ile görüşürken, 'Telaşa kapılmaya gerek yok. Hatta faydalı bile oldu' dedi. Tecrübeli, Komisyon Başkanlığı da yapmış bir kişi... "Başbakan Erdoğan'ın Tahran ziyaretinde Ayetullah Ali Hamaney'le görüşmesi özellikle önem taşıyor. Erdoğan, bu görüşme için "Özellikle Irak ve Lübnan konularında büyük tesiri olacak " dedi.Bu arada Tahran ziyaretinin ana gündem maddesini Türk-İran ilişkilerinin yanı sıra, Irak ve Lübnan diye özetledi. Lübnan'da, İran ve Suriye'nin yardımıyla Hizbullah 'ın yeniden hükümete dönmesinin sağlanması gerektiğini vurgularken şunları ekledi: "Bu sabah Lübnan Başbakanı Fuat Sinyora aradı. Hıristiyanlar da hükümetten bakanlarını çekerse, çatışmaya girilirse, Lübnan ikinci Irak olur."Irak'ta Sünni-Şii çatışmasını durdurmanın, Müslümanın Müslümanı öldürmesini engellemenin büyük önem taşıdığını, bu açıdan İran'ın rol oynayabilececeğini söyleyen Erdoğan, bu konuda dini lider Ali Hamaney'in çok etkili olabileceğini belirtti. Başkan Bush'la son Riga görüşmesinde, Amerikan Başkanı 'nın Irak'ta sıkıntı olduğunu kendisinin de kabul ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle dedi: "Baker Komisyonu'nun raporunu beklemek lazım. Irak 'taki tüm direnişciler de zaten ABD'nin çekilmesini istiyor. Ortak karar bu. Bakıyorsunuz Irak 'ta ölenlere. ABD'nin 3 bin askeri ölmüş, yüz binlerce Sünni, Şii hayatını kaybetmiş. Hepsi Müslüman. Türkiye ve İran, Sünni-Şii çatışmalarının durdurulmasına yardım etmeli. Aynı şekilde Lübnan'da çatışmalar durmalı. "Başbakan Erdoğan, Tahran'a giderken uçak sohbeti sırasında, Kuzey Irak'la ilgili şöyle bir mesaj da verdi: "Amerikan askerinin Kuzey Irak'a kaydırılmasını şahsen doğru bulmam. Kuzey Irak'ta bir sıkıntı yok ki. Amerikan askerini sıkıntı olan yerde tutsunlar!"Bu arada Erdoğan, PKK konusunda Türkiye'yle İran arasındaki işbirliğinden memnun olduğunu belirtti, "İstihbarat örgütlerimiz iyi çalışıyor" dedi. Doğal gaz konusuna gelince...Erdoğan, Türkiye'nin İran doğalgazına "şiddetle ihtiyacı" olduğunu belirtti.Türkiye'nin halen doğalgaz ithalatının 28 milyar metreküp olduğunu, bunun yüzde 65'inin Rusya'dan sağlandığını, 7-8 milyarının İran'dan alındığını, bu miktarın mutlaka arttırılması gerektiğini sözlerine ekledi.Ve şu bilgileri verdi: "Biz geldiğimizde 9 ilde doğalgaz vardı, dört yıl sonra bugün 41 ile çıktı. İran 'ın yanı sıra Azeri, Mısır ve Irak doğalgazı da gelecek. İran 'la dış ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaştı. Cumhurbaşkanı Hatemi zamanında 10 milyar dolarlık hedef koymuştuk. Ama ticaret hacmi artarken aleyhimize gelişmemesi lazım. Onlara söyledik, 'İhraç ürünlerimizi alın' diye... Bazen İran, bazen Rus gazının fiyatı yüksek oluyor. İran doğalgazını iyi bir noktaya getirmemiz lazım."Cumartesi akşamı yaptığımız iki saatlik Ankara-Tahran uçak yolcuğunda Başbakan Erdoğan'ın söylediklerinin özeti böyleydi. Başbakan Erdoğan'la cumartesi akşamı Ankara'dan İran'a uçarken merak ettiğim bir nokta vardı. Çok yakın geçmişte Türkiye'nin İran'la, Suriye'yle, özellikle HAMAS'la yürüttüğü diplomatik temaslar Washington'da tepkiyle karşılanıyordu. Amerika, bu iki ülkenin izole edilmesini istediği için böyle bir tutum takınıyordu. ABD'nin Irak'taki askerlerinin bir bölümünü kuzeyde tutması ve bölgede iki kalıcı üs kurması önerisi, ilk olarak Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani tarafından ortaya atıldı. ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığı Koalisyon Koordinatörü Tümgeneral Gerald Minetti ise her iki önerinin de şu an için benimsenmediğini geçen hafta Milliyet'e açıkladı.Demokratların önde gelen dış politika uzmanlarından Richard Holbrooke, ekimde yazdığı bir makalede, "ABD askerlerinin Irak'ın önemli bölümünden çekilerek kuzeyde konuşlanması, PKK'nın bölgedeki varlığına son verilmesi ve gevşek bir federal düzene geçilmesi" fikrini savunmuştu. Irak Çalışma Grubu'nun ise, Irak'taki ABD askerlerinin aşamalı olarak geri çekilmesini ve bu esnada geçici süreyle Körfez ülkelerinde konuşlanmasını önermesi bekleniyor. h.cemal@milliyet.com.tr Kuzey Irak'a asker önerisi kime ait?