Hasan Cemal

Hasan Cemal

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ahmet Altan.İpek Çalışlar.Abdurrahman Dilipak."Sayın Yargıç" diye savunmasına başlıyor Ahmet Altan, "Bu davayı açan savcı hakkında bir soruşturma başlatacak hukuki bir otoritenin olmasını isterdim. O zaman bu ülkede hukuku ciddiye alan bir adım atılmış olurdu. Çünkü bu dava hukuka da, akla da, vicdana da aykırı."Niye sanık Ahmet Altan?Adana'da dokuz yaşındaki bir erkek çocuğun ırzına geçildiği iddia ediliyor. Sanık grubunun büyük çoğunluğu devlet memuru... Adana Adli Tıp, ırza geçme yok diye rapor veriyor. İstanbul Adli Tıp tam tersini söylüyor."Sayın Yargıç" diye devam ediyor Ahmet Altan, "Ben sadece iki Adli Tıp Kurumu'nun, dokuz yaşındaki bir çocuğun ırzına geçilmesi gibi korkunç bir iddia karşısında nasıl birbirine zıt raporlar verebildiğini soruyorum. Asıl yargılanması gerekenler, o çocukla ilgili yanlış rapor verenler..."Şu sözler de Altan'ın:"Bakın bu ülkede hepimizi utandıracak boyutlarda bir çocuk pornosu rezaleti var. Küçücük çocuklar rezilce arzulara alet ediliyor. Bu çocukları yargı koruyamayacaksa kim koruyacak?"İçim acıyor.Cevahir Alışveriş Merkezi'nde güvenlikçilerden uzun sopayla dayak yiyen kız çocuğunun O çaresiz görüntüleri de gözümün önüne geliyor.Allah kahretsin!Başka ne diyebilirim ki?.. "Hukuk çocukları korumak için var, çocukları korumaya çalışanları yargılamak için değil" diyen Ahmet Altan savunmasında soruyor:"Ben niye sanık sandalyesinde oturuyorum?"Avukat Gülçin Çaylıgil.Göz göze geliyoruz.Bakışları yine sıcacık. Yarım yüzyıldır demokrasinin, insan haklarının, düşünceyi açıklama özgürlüğünün yanında dimdik duruyor. Üç kuşaktır da Altan ailesini mahkemelerde savunmaya devam ediyor. Çetin Altan'ı, oğlu Ahmet Altan'ı ve torunu Sanem'i...Söz alıyor Gülçin Hanım.İnce ayrımlara özen gösteren ölçülü Türkçesiyle, sağlam hukuk mantığıyla, her zamanki gibi sükûnet içinde ve sözcük israfı yapmadan bitiriyor savunmasını.Ahmet Altan'a beraat...İyi, güzel.Peki o zaman ne diye açılmış ki bu dava?.. Aynı soru, İpek Çalışlar sanık sandalyesine otururken aklıma takılıyor. Latife Hanım kitabı satış rekorları kırıyor İpek'in.Yanımda Oral Çalışlar.12 Mart'lı yıllar gözümün önünden bir film şeridi gibi bir anda geçip gidiyor. Çalışlar çiftinin hapishanelerde yaşadıkları aklıma geliyor.İpek Çalışlar, her zamanki sakin haliyle, kitabında Atatürk'ün hatırasına hakaret etmek gibi bir kastı, bir niyeti olmadığını söylüyor. Gülçin Çaylıgil'le Fikret İlkiz onun da avukatları...İpek Çalışlar'a da beraat!Peki, neden bu dava?..Sıra, Abdurrahman Dilipak'a geliyor, 28 Şubat'la ilgili bir yazısından dolayı. Onun duruşması öğleden sonraya kalıyor.Hep aynı soru:Ne zaman kurtulacağız 'düşünce özgürlüğü' davalarından?..Doğru, yasalar değişiyor.Ama ya kafalar?Çok güç değişiyor.Haberiniz var mı, Yağmur Atsız bir yazısında Cumhurbaşkanı Sezer'i eleştirdiği için 11 ay 20 gün hapse mahkûm edildi. Cezası 7 bin YTL para cezasına çevrildi. Öte yandan, Ceza Yasası'nın 220/8'i özellikle Diyarbakır'da ses getirmeye başlamış durumda. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Demirtaş 2 yıl 6 ay hapse mahkûm edildi bu maddeden.Avukat Meral Danış Beştaş'tan şöyle bir not aldım:"Kamuoyunda hiç tartışılmayan bu madde, tümüyle düşünce ve ifade özgürlüğüne müdahaleyi içeren bir düzenleme. Biz 301'e gösterilen ilginin olumlu olduğunu düşünerek, 220/8'in de aynı kapsamda değerlendirilmesini istiyoruz."Aynı maddeden bir üniversite öğrencisine de Ankara'da dava açılmış durumda. Bir televizyon programında ANAP lideri Erkan Mumcu'ya, "Ben Kürdüm; PKK bir neden değil bir sonuçtur" diyerek soru soran M. Emir Demir hakkında 220/8'den kaç yıl mı hapis cezası isteniyor?Tam 4.5 yıl!(*)Bu arada Milliyet'in Ankara bürosundan Namık Durukan da bir haberinden dolayı "Osman Öcalan'ın propagandası"nı yaptığı gerekçesiyle Ağır Ceza'da yargılanmayı bekliyor.İşte böyle.—————————————* Adnan Keskin'in 6 Aralık 06 tarihli Radikal'in 4. sayfasındaki haberi. h.cemal@milliyet.com.tr Bağcılar Adliyesi'nde dün sabah vakti. İkinci Asliye Ceza'da yazarlar sıraya girmiş, yargılanmayı bekliyor.