Hırsıza, hırsızlığa övgü mü, yergi mi?

GEÇEN gün hicivden söz etmiş, “Eşref gibi, Neyzen Tevfik gibi, Namdar Rahmi Karatay gibi, hatta Ümit Yaşar Oğuzcan gibi heccavlar çıkmıyor” demiştik.
Elbette onların çapında olmasa bile, yine de hicivle uğraşanlar var, biri de Kenan Erzurumlu...
“Taşlamalar” adında bir kitabı var (Hiperlink Yayınları), hicivlerini toplamış, hele biri var ki, tam bugüne uygun, başlığı da öyle:
“Memlekete hırsız gerek”
Niçin?
Yeteri kadar yok mu?
Şairin dünyası bu...
Diyor ki:
Karınlar yok, sırtları pek
İnce topuk, ipek gömlek
Yok artık devlete gerek
Memlekete hırsız gerek
*
Okul dendi, tahsil dendi
İşte buraya gelindi
Çare aranırmış şimdi
Memlekete hırsız gerek
*
Çalmanın kıymetin bilir
Yetmezse devletten alır
Onlar ile düzen gelir
Memlekete hırsız gerek
*
Hoca dedik hacı dedik
Bacıdan fayda görmedik
Bunca yıl idare eyledik
Memlekete hırsız gerek
*
Büyük büyük konuşulur
Ufak ufak bölüşülür
Gide gide alışılır
Memlekete hırsız gerek
* * *
KENAN Erzurumlu, sadece “memlekete hırsız gerek olduğunu” yazsa neyse, bir de iş arayanlara, isteyenlere “hırsızlığı” öneriyor:
Sakın arlanıp utanma
Kötü derlerse de kanma
Büyükler yapmıyor sanma
Hırsızlığı öneririm
*
Işıktan çal, sulardan çal
Saatleri hep geri al
Belli etme ha, saygın kal
Hırsızlığı öneririm
* * *
TAMAM, anladık hırsızlığı övüyorsun, öneriyorsun da, ya arkadan gelen “Dürzü”ye neler söylüyorsun:
İster yıkat ister yıka
Temizlenmez sende yaka
Boğazına kadar boka
Batışından belli
* * *
OLDU mu şimdi, hem hırsızlığın gerekli olduğunu yaz, hem öv, hem de hırsıza ağzına geleni söyle!
Eeee, şairin, heccavın işine akıl ermez, devletin işine, fukaranın gidişine akıl ermediği gibi.
* * *
DİPNOT: Yarından itibaren yıllık iznimin son bölümünü kullanacağımdan yazılarıma ara veriyorum, dönüşte görüşmek umuduyla... H.P.