Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları

Daha filmi görmeden yaygara koptu: “Kanuni Sultan Süleyman böyle şeyler yapmaz!”
Öyle ya “Padişah” insan değildir.
Hele bir de Avrupalılara sığınmak var ki:
“Batılıların muhteşem dediği Süleyman hiç böyle şeyler yapar mı?”
Avrupalıların yargısı birden bire akıllarına geldi.
Sanki Avrupalının dediğine çok itibar ederlermiş gibi...
Kanuni Süleyman, en uzun süre tahta kalan Osmanlı padişahıdır, tam 46 yıl. Büyük devlet adamı ve askerdir, İmparatorluk onun döneminde en güçlü duruma gelmiştir; lakin ondan sonra da çöküş başlamıştır.
Acaba neden?
Çöküş Kanuni’nin bıraktığı miras mıdır?
* * *
Kanuni döneminin parlaklığı yalnız büyük fetihlerle sınırlı kalmaz. Edebiyatta Fuzuli ve Baki, bilimde Zembilli Ali Efendi, İbni Kemal ve Ebusuuf Efendi, mimarlıkta Koca Sinan, tarih dalında Selanikli Mustafa Celalzade Mustafa, Nişancı Mehmet Efendi; coğrafyada Piri Reis, denizcilikte Barbaros ve Turgut Reis, devlet yönetiminde Piri Mehmet Paşa ve Sokullu Mehmet Paşa hep bu görkemli dönemin uygarlığına, Osmanlı kültür mirasının zenginleşmesine büyük katkıda bulunmuşlardır.
* * *
Kanuni’nin 8 oğlundan Murat, Mahmut ve Abdullah küçük yaşta, sağ kalan öteki 5 oğlundan şehzade Mehmet ile Cihangir ecelleriyle, şehzade Mustafa da idam edilerek öldükten sonra yaşamda sadece 2 oğlu kalmıştı: Manisa sancakbeyi şehzade Selim ve Kütahya sancakbeyi şehzade Bayezit. Özellikle anneleri Hürrem Sultan öldükten sonra ikisi arasında başlayan taht kavgasında kendisine kafa tutacak kadar güçlenen Bayezit’e karşı uysal Selim’i destekleyen Kanuni Süleyman sonunda Bayezit çevresine topladığı Anadolu askeriyle öz kardeşinin üzerine yürüyünce, üçüncü vezir Sokullu Mehmet Paşa’yı güçlü bir ordunun başında Selim’in yardımına gönderdi. Selim’in Konya ovası savaşında Sokullu sayesinde yenilgiye uğrattığı Bayezit İran’a sığınmış ve orada 4 oğluyla birlikte öldürülmüştür. Şehzade Selim, bundan böyle tahtın tek mirasçısı olarak kaldı.
Kanuni devrinin, bütün muhteşemliğine rağmen, kadınlar saltanatı ve rüşvet kapısının açıldığı da gerçektir. Bunları belirten kaynaklar karısı Hürrem Sultan ile damadı Rüstem Paşa’yı gösterirler. Paşa, Osmanlı tarihinin en büyük rüşvetçisidir.
* * *
Kanuni şairleri, yazarları, sanatçıları desteklemiş, kendisi de “Muhibbi” mahlasıyla şiirler yazmıştır.
İsyan eden ve İran’da öldürülen oğlu Bayezit’ a yazdığı gazel hala unutulmaz:

Haberin Devamı

“Ey her an başkaldırın ve isyanla meşgul oğul
Boynuna fermanımı takmayan oğul,
Ben kıyar mıydım sana ey Bayezıt Hanım oğul,
Bi günahım deme, bari tevbe kıl canım oğul.

Tutalım ki iki elin baştan başa kanda ola,
Madem pişman oldun, biz de affetsek ne ola
Bayezidim, suçunu bağışlarım gelsen yola
Bi günahım deme, bari tevbe kıl canım oğul”
Ya her hastalıkta hatırladığımız, insan sağlının önemini anlatan meşhur beşti:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
* * *
Bazı şeyleri birbirine karıştırmamak gerek...
Sinemalarda oynatılan film, tarihi bir belge değildir, bir filmdir.
Bazı olaylar sinema sanatı, tekniği gereği abartılmış olabilir, önemli olan, dizi de konu edilen olayların doğru olup olmadığıdır. Filmin akademik danışmanlığı yapan Dr. Erhan Afyoncu olayların doğru olduğunu söylemektedir.
O halde, bu şiddet ve hiddet niye?
Nihayet Kanuni de bir peygamber, bir evliya değildir, o da insandır.
Hele hele “Yasaklansın!” demek kadar ayıp olur mu?
Lakin şu “yasak” kavramını, ruhumuzdan çıkarıp atamıyoruz, geçenlerde biri de “Onuncu Yıl Marşı” nın yasaklanmasını istiyordu.