POLİSİYE romanlar kadar, polisiye filmler de ilgi çekicidir, hele iyi yapılmışsa, senaryoda düğümler iyi atılıp, aynı düğümler akılla, mantıkla çözülmüşse...
Son zamanlarda "polisiye" denilince, hep vurdulu, kırdılı, mafyalı, tabancalı filmler akla geliyor, hele televizyon dizileri... Arada sırada "Discovery" kanalında, gerçek polisiye olaylar, belgesel filmler oynatılıyor. Suçlu, tabancayla, tüfekle, sopayla, dayakla değil, teknik ve bilimle ortaya çıkarılıyor. Bir saç teli, parmaktaki tırnağın içine yapışmış deri parçası, olayı aydınlatıyor.
* * *
GEÇEN salı gecesi TRT - 1'de başlayan "Karanlıkta Koşanlar" dizisi, nasıl gelişecek bilemeyiz ama, seyrederken bize, sanki o polisiye filmleri hatırlattı.
Aynı mahallenin, Kalamış'ın iki çocuğu, zenginlerle, orta hallilerin birlikte yaşadıkları eski İstanbul mahalleleri, ikisi de polis olurlar. Başkomiser Nevzat (Uğur Yücel) Komiser Ali (Haluk Bilginer)...
Dizinin hikayesini yazan Ahmet Ümit, "Burada asıl unsur, polisi insan olarak anlatmak!" diyor...
Meslek hayatımızın başlangıcı "polis muhabirliği" olduğu için, bu tanım bize hiç yabancı gelmiyor, polisi insan olarak tanımak ve anlatmak...
* * *
AHMET Ümit, "Karanlıkta Koşanlar"ın hikayesini şöyle özetliyor:
"Bu dizide iki komiserin öyküsü anlatılıyor. Fakat bu tipler klasik polisiyelerde alışmış olduğumuz vurdum mu oturturum, tipler değil. Daha çok hayatın ve suçun altında ezilmiş insanlar. Bir tanesi yaşadığı olaylardan dolayı alkolik olmuş, diğeri de hataları ve günahları ile yaşayan biri. Bu iki insandan yola çıktım. Onlar adeta bizim kameramız.
Bu dizide sadece bir seri cinayet aydınlatılmıyor; İstanbul'daki yaşantıdan, insanlardan, bugünün yaşamından kesitler de sunuyoruz. İnsanların hikayesinin yanı sıra geri planda İstanbul'un hikayesi var. Olaylar eski levanten semtlerin yanı sıra büyük karmaşık kentlere kadar uzanan bir mekan zinciri içinde geçiyor. Bir yanda sessizlik ve derinlik varken, diğer yanda günlük koşuşturmacanın olduğu bir hikaye. Sanıyorum suç da bu yerlerde işleniyor.
(...) Burada asıl unsur polisi insan olarak anlatmak. Silahı ve mafyayı öven bir tavrımız yok. İstanbul'un gizeminden kaynaklanan gizemli bir suç hikayesi." (Cumhuriyet, 13 Şubat 2001 / Nena Çalidis'in söyleşisi)
* * *
EĞER böyle filmlere meraklıysanız, yarın gece TRT - 1'de "Karanlıkta Koşanlar"ı seyredin...
Üstelik hakkı yenen dizilerden biri olan Zeki Alasya'nın "Dedem, Gofret ve Ben"i de yine aynı gece TRT - 1'de seyredebilirsiniz...