"Sakıncalı doktor, mucize yarattı."İkinci başlık da şu:"Türk solunun ünlü ismi Mihri Belli'nin oğlu olan ve sakıncalı bulunduğu için Türkiye'de ihtisas yapamayan Dr. Emre Belli, Fransa'da bir mucizeye imza attı."* * *DHA'nın muhabiri Saadet Oruç'un Paris'ten bildirdiğine göre Dr. Emre Belli "Doğuştan kalp anomalisi nedeniyle Türkiye'de ameliyat edilememiş 4 aylık bebeği ailesi Fransa'ya götürmüş, orada çocuk, kalp cerrahisi uzmanı Dr. Emre Belli tarafından ameliyat edilmiş ve yaşama dönmüş..."* * *HABERİN başlığı neydi?"Sakıncalı doktor mucize yarattı."Sakıncalı olmak, Dr. Emre Belli için yeni bir olgu değil! Babası Mihri Belli ve annesi Dr. Sevim Belli'nin çocuğu olması Türkiye'de ona "Sakıncalı" denmesi için yeter de artar bile...* * *YIL 1971, "12 Mart" dönemi; Emre Belli o yıl ilkokulu bitirmiş, ortaokul için Galatasaraş Lisesi ile Fransız okulu Saint Joseph'in sınavlarına giriyor, ikisini de kazanıyor. Sevim Belli, oğlunun Galatasaray'da okumasını istiyor, kayıt için gidiyorlar. Müdür Yardımcısı çocuğun babasını ve adresini soruyor, Mihri Belli o sırada kaçaktır, yurtdışındadır, adam telaşlanıyor:"Yarın, öbür gün yakalanırsa ne olacak?"Sevim Belli bu laflara alışıktır:"Ne bileyim ben, herhalde hapis yatar!""Ne hapsi hanımefendi, ne hapsi? İdam sehpaları kuruldu!"Müdür Yardımcısı bir başka gerekçe buluyor:"(Baba) yakalanırsa, Milli Eğitim Bakanlığı ile sorun çıkar, hesap sorarlar bizden!"Sevim Belli, üstüne gidiyor:"Ne hesabı soracaklar? Bu ülkenin çocuğu değil mi bu çocuk? Sınavı kazandı mı? Başka bir ölçüt mü var? O halde çocuğu okula almadığınızı bildiren yazılı bir belge verin!"Yönetici geri çekiliyor:"Ben öyle bir şey demedim. Çocuk dışlanır, döverler, eziyet ederler, çocuğa yazık olur."O sırada öğretmene benzer biri geçer koridordan:"Bakın şu hoca sağcıdır, onun gibi başkaları da var, sizin çocuk ağzıyla kuş tutsa kırık not verirler, geçirmezler, ezerler!"* * *SEVİM Belli dayanamaz:"Demek benim çocuğumu arkadaşları hırpalayacaklar, siz yönetim olarak buna engel olmayacaksınız, hocalar haksızlık edecek, seyirci kalacaksınız ve bütün bunları, çok doğal bir durummuş gibi bana anlatacaksınız. Peki, siz necisiniz burada? Size muhtaç değiliz, gerekirse ben yetiştiririm. Hiç okula gitmese, gene de sizlerden daha yararlı bir vatandaş olur."Sevim Belli oğlu Emre'nin elini tutarak kapıyı vurup çıkarken, adamın yüreğine de korkuyu salar:"Bizi o kadar sahipsiz sanmayın!" (x)* * *EMRE Belli, Saint-Joseph'e girer, mezun olur, tıp fakültesini bitirir, ama o "anadan, babadan sakıncalıdır", ihtisas yapmasına "güvenlik soruşturması" nedeniyle imkân bulamaz, Fransa'ya gider en önemli hastanede çalışır, "mucize" yaratır.* * *"ZULÜM" budur işte...Bir çocuğun geleceğini ana ve babasından ötürü karartmak..Üstelik ana, baba da ne devleti soymuş, ne bankaları hortumlamış, ne saçı bitmedik yetimin hakkını yemişlerdir.Türkiye'nin sosyalizmle kalkınacağına inanmışlardır, hâlâ da inanmaktadırlar.* * *EMRE Belli "Belli ailesi"nin ikinci sakıncalı doktorudur, anne Dr. Sevim Belli Türkiye Komünist Partisi davasında verilen 5 yıl mahkûmiyet cezasını çekip çıktıktan sonra uzmanlık eğitimi için Sağlık Bakanlığı'na başvurdu, sınavda yabancı dilden ve uzmanlık dalı seçtiği "Fizyoterapi"den en iyi notları aldı, Şişli Etfal Hastanesi'ne asistan olarak atandı, lakin "sakıncalı" yazısı gecikmeden geldi.O tarihte Emre doğmamıştı bile...O da yıllar sonra annesiyle aynı kaderi paylaştı:"Sakıncalıdır!"—————-(x) Boşuna mı Çiğnedik? / Belge Uluslararası Yayıncılık. h.pulur@milliyet.com.tr GEÇEN perşembe günü Milliyet'in 5. sayfasındaki bir haber sanırız dikkatinizi çekmiştir: