Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



İşimiz icabı zaman zaman Anadolu'nun çeşitli illerini dolaşıyor, vatandaşlarla görüşüyoruz. İtiraz edenler oluyor; "Ekonomi iyiye gidiyor, diye yazıyorsunuz. Ama bizim durumumuzda bir değişiklik yok". Bazıları ise; "Enflasyon düşüyor diyorsunuz. Ama hayat pahalılığı hiç azalmıyor" diyor. Ve ekliyorlar; "ya sizin yazdıklarınız yanlış, ya da bizim gördüklerimiz!"
Vatandaş haklı da, ekonomist olarak rakamlara bakarak yazmak zorundayız. Pekiyi, durumumuz daha iyi mi, değil mi?
Önce ekonominin temel hedeflerinden bahsedelim. Ekonomik politikalar klasik olarak üç amaca hizmet eder. Birincisi, fiyat istikrarı, yani enflasyonun düşmesi. İkincisi, ekonomik büyüme. Ve nihayet üçüncüsü, dış denge, yani döviz dengesi.
Bunlar içinde en önemlisi büyümedir. Büyüme olursa işsizlik azalır, ülkede refah düzeyi yükselir. Ancak enflasyon sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda da sosyal bir sorundur. Çünkü gelir dağılımını bozar. Üstelik enflasyon müzminleşince büyüme de engellenir.
Ancak bu hedeflerin hepsine birden ulaşmak mümkün değildir. Mesela bir zamanlar fiyat istikrarı sürecinde büyümeden feragat edildiği düşünülürdü. Oysa enflasyon çok yüksek olunca büyüme sekteye uğruyor. Bununla beraber, enflasyon düşerken ekonomi büsbütün daralma eğilimi gösteriyor, ama bu etki geçici oluyor.
2002 yılında enflasyon düşmüştü. 2004'te bu düşüşün süreceği gözleniyor. Büyüme ise iki yıldır tahminlerin ötesinde gelişiyor. Gerçi 2001 ve 2002 yıllarında pek sorun görünmeyen cari işlemler açığı 2003 yılında ürkütmeye başladı. Ama henüz baş ağrıtmıyor. O zaman ekonominin temel hedefleri itibariyle "işler iyiye gidiyor" diyebiliriz. Kısacası, sorunlar aşılıyor gözüküyor.
Bir yıldır ekonominin dümeninde AKP olduğuna göre AKP başarılı nitelenebilir mi? Bunu yanıtlamak için, hükümetin ülkeyi daha iyi bir noktaya götürecek belli önlemler alması gerekiyor. Oysa gözle görünen hiçbir şey yok. AKP iktidarı Kemal Derviş'in uygulamaya koyduğu tüm IMF politikalarını sürdürüyor. Hem de harfi harfine. Doğal olarak da, iyi ya da kötü bazı sonuçlar alınıyor. En doğrusu şu olsa gerek; AKP iktidara geldiğinden bu yana hiç hata yapmadı. Çünkü hiçbir şey yapmadı!
Evet ekonomi büyüyor. Ancak bu herkesin refahının yükseldiği anlamına gelmiyor. Bazılarının durumu daha iyiye giderken, bazılarının durumu çok daha kötüye gidebiliyor. Veya en azından aynı kalabiliyor. Mesela 2002 yılında ihracatın artması, ihracatçıya daha fazla para kazandırsa da, işsizlik arttı.
Gelelim enflasyonun düşmesine. Kimse "hayat pahalılığı ortadan kalkıyor", demiyor. Denilen sadece; fiyatlardaki artış hızının düştüğüdür. Enflasyonun olmadığı ülkelerde de geçim sıkıntısı, ya da yoksulluk çekilebilir. Nitekim, bizde de dargelirliler çok sıkıntı içinde.
Teknik olarak ekonomide gelişmelerin olumlu olması, toplumsal sorunların çözüldüğü anlamına gelmiyor. Ancak bu belli bir vadede, toplumsal sorunların çözülebilmesi için uygun bir zemin oluşturur. Tabii yararlanılırsa!
Özetle, ekonomik parametreler daha iyi. Ama bazılarının durumu daha iyi olmayabilir. AKP'ye gelince. AKP'nin ortada bir başarısı yok. Çünkü hiçbir şey yapmadı!