Sertel çok kısa bir süre hocam oldu. İngilterede mastır derecemi aldıktan sonra Türkiyeye dönmüş ve bilim adamı olmaya karar vermiştim. Doktora yapacaktım. Boğaziçi Üniversitesine giderek kaydımı yaptırdım. Dört öğrenciydik. Diğer üç arkadaş da yurtdışında gayet seçkin üniversitelerden mastır derecesi almışlardı.İlk dersimiz Profesör Sertelin verdiği Mikro - ekonomik Teoriydi. Birinci hafta derse yetişememiştim. Ancak Sertel de zaten o derste bir makaleyi okuma olarak vermişti. Ertesi hafta derse herkes hazırlıklı olarak gelmişti. Sertel beni sınıfta görünce tanımadı ve İngilizce olarak sordu: "Nereden geliyorsun?" Ben de biraz içerlemiş ve soruyu "nerelisine" yorarak "Kandıradan!" diye yanıtlamıştım.Sertel durumu açıkladı; geldiğim üniversiteyi soruyordu. "Kent Üniversitesi" dedim. O da "Ohiodaki Kent mi?" dedi. Anlaşılan İngilteredeki koca Kent Üniversitesini Sertel küçümsüyordu. Atışmamız sürdü. Mastırımı nerede yaptığımı ve tez hocamı sordu. Hocamı tanımadı. Ben de sinirlendim. Son yazdığı makaleyi sordum. Paul Kleindorferın derlediği kitapta makalesi vardı. "O kitapta Ray Reesin de makalesi var, okumadınız mı?" dedim. Sertelle ne benim ne de diğer öğrencilerin yıldızı barışmamıştı. Zaten çoğu öğrenci Sertelin dersinden yaka silkerdi.Sertel o derste diğer arkadaşlarla da tahtada bir formülasyon üzerine münakaşa etti. Sonunda "matematik bilmeyen, mikro - ekonomi bilemez, mikro bilmeyen de ekonomi bilemez", dedi ve kestirip attı. Ders iptal oldu. Ancak şimdi o sınıftan üç tane profesör var.Sonraları Sertelle çok iyi dost olduk. Doğrudan öğrencisi olmama rağmen birkaç kez yabancı bilim adamlarına beni öğrencisi olarak tanıttı. Ben de bundan memnun olmuştum.Sertel kolay biri değildi. Ancak dünyanın en üst düzeydeki bilgilerini öğretmeye çalışırdı. Doğrusu da oydu. Onun yazdıklarını anlamak her iktisatçının işi değildi. Dünyanın en seçkin üniversitelerinde tanınır, saygı görürdü. Onun yazdığı bir referansla öğrenci o üniversitelerde hem kabul, hem burs sağlardı.Çok iyi bir matematikçiydi. Türkiye Bilimler Akademisi üyesiydi. Economic Design isimli bir derginin editörüydü. Ekonomide oyun teorisiyle, seçim teorileriyle ve ikinci en iyi çözümlerle ilgilenirdi. Son yıllarda seçim teorilerinde en çok istenenin seçildiği değil, "en çok istenmeyenin" elendiği bir seçim sistemi tasarlamış ve bunu çeşitli liderlere anlatmaya çalışmıştı.Sertel gibi değerleri ne yazık ki Türkiye yetiştiremiyor. Yetiştirse, bile tanımıyor. Türkiye belki de gelmiş geçmiş en iyi mikro - iktisatçısını kaybetti. Kendisine Allahtan rahmet, ekonomi camiasına da başsağlığı diliyoruz. hgunes@milliyet.com.tr Pazar akşamı yakın dostum Profesör Asaf Savaş Akat telefonda üzüntülü bir sesle Profesör Murat Sertelin yurtdışında vefatını haber verdi. Okuyucuların büyük kısmı Profesör Murat Serteli bilmeyebilir. Sertel medyatik iktisatçılardan biri değildi. Ancak Sertel uluslararası değere sahip nadide meslektaşlarımızdan biriydi. Açıkçası, Türk ekonomi bilimi en seçkin değerlerinden birini yitirdi.