Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Piyasaların yine asabı bozuldu. Bono faizleri 10 puana yakın yükselirken, döviz kurunda da ciddi artışlar oldu. Ecevit’in sağlık sorunları piyasaları fazlasıyla tedirgin etmiş durumda. Olasılıkla oyuncular Ecevit’in görevini sürdüremeyeceğini ve başka arayışlara geçileceğini düşünüyorlar. Gerçekten kolay bir geçiş görünmüyor. Hükümette değişiklikler de olabilir. Ancak sakin olmakta yarar var. Maneviyatlar göstergelerden ve ekonomik verilerden çabuk bozuluyor. Göstergeler de bir krizin çok ötesinde. Sağlam bir kamu maliyesi ve ödemeler dengesi gerçekleşiyor.
Öncelikle bazı konuları açıklığa kavuşturalım. İlk önce döviz kuruyla başlayalım. Döviz kurundaki yükselişten ekonomi yönetiminin son derece memnun olduğu aşikar. Öylesine ki, Merkez Bankası haziran ayındaki döviz alım ihalelerinin süreceğini açıkladı. Demek ki, serbest bırakılırsa kurda düşüş beklentisi var. Haklılar da. Çünkü petrol fiyatlarındaki, yani ihtalat rakamlarındaki artışlara rağmen, yaz aylarında döviz arzı fazlalığı sürecektir. Buna rağmen, parite farkını koyarsak, son günlerdeki tırmanmayla dolar zaten 1.485.000 TL düzeyine geldi. Kur siyasetteki çalkantılar sürmesiyle daha da yükselse bile sonunda tekrar denge bulacaktır. Yani pek gideceği bir yer de kalmadı. Üstelik bu rakam ihracatçıyı fazlasıyla rahatlatmakta.
İkincisi, faizlerde, yani Hazine’nin borçlanma maliyetlerinde, belli artışlar gerçekleşebilir. Ancak bunlar geçici kalır. Çünkü artık kısa vadeli faizin belirleyicisi Merkez Bankası’dır. Eski sisteme odaklaşmış ekonomik görüşlere itibar edilmemelidir. Kısa vadeli faizler çok değişmeyeceğinden bonolarda sınırsız bir fiyat düşüşü görülmeyecektir. Nihayet, bu çalkantılı dönemde Hazine borçlanma vadesini kısaltarak MB’nin belirlediği maliyete yakın düzeylerden atlatabilir.
Gelelim borsaya. Borsada kısa vadede ne olacağı belli olmasa da, hacimli düşüşler beklenmemeli. Borsa zaten düşük düzeylerde. Buralardan yapılan satışlar, alışlarla karşılanacaktır. Parada olanların alım için fırsat kolladıklarını hatırlatalım. Orta - uzun vade için borsayı (doğru hisseleri almak kaydıyla) rahatlıkla tavsiye ederiz. Sadece sabrı olmayanlar, lütfen oradan uzak dursunlar!
Siyasette zor ve belirsiz bir ortama girdiğimiz doğrudur. Ancak artık toplum iki kaygıyı taşımamalıdır. Birincisi, ekonomik kriz olasılığı kısa vadede pek bulunmamaktadır. Program iki yıldır başarıyla sürmekte ve arkasında ciddi bir dış destek bulunmaktadır. Bu noktadan sonra, Türkiye hata yapmadıkça, yalnız bırakılmayacaktır. Üstelik kendi elinde olmayan nedenlerden bir siyasi çalkantıya girerse, geçici olarak ek yardım bile istenebilir. Daha da öte, apar topar bir seçim da olanaksızdır. Koalisyon ortakları hüsrana uğrayacaklarından bir arada durmak isteyeceklerdir.
İkincisi, elbette siyasette kısa vadede çalkantılar gözlenebilir. Ne de olsa ancak koalisyonlarla iktidar oluşuyor. Ancak ülkemizde yeni siyasi gelişmelerin tomurcukları da uç veriyor. Bu nedenle geleceğimizi karanlık görmemeliyiz. Avrupa Birliği konusunda MGK’nın attığı adım son derece umut vericidir. Piyasalar eğer hala krizle yatıp kalkıyorlarsa, ya terapi görmeleri gerekir, ya da ekonomide şimdiye kadar yapılanları görmemişler demektir.