Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kıyıda köşede kalanlar ışıklarını söndürmüş, dünyanın karanlık bir kuytu köşesinde yaşayan ilkel kabilelerdeki gibi bir hayat yaşıyor sanki.

Gerçeklerin bin menzil uzağında bir yerlerde geziniyorlar.

Film, tiyatro, hikaye, şiir, roman tahlilleri yapmayı sevmişiz medyanın köşe başlarını tutan gazeteci ve yazarların analizini yapmayı hiç sevmemişiz, çünkü olağanüstü bir zekaya sahip olmak lazım.

Bu ülkede yüzlerce iletişim fakültesi var, hiç biri de medyanın son yüzyılını tahlil ettirmedi.

Ettirmiş olsaydılar, millet dün kimin ne yazdığını bugün ne söylediğini daha iyi anlamış olacaktı.

Haberin Devamı

Yılara göre farklı davranışlarıyla duruş bozukluğu sergileyen binbir suratlı kişileri de tanımış olacaktı.

Lakin, akademik kadro öğrencilerine böyle bir görev ve ödev vermedi!

Varsa bile biz bugüne kadar görmedik ve okumadık.

Çifte standartın zirvelerinde gezinen, siyasi iradeyle gelen, yükselen ve hala da kalem oynatmaya devam eden, istikbal arayan, bulan ya da kaybedenlerin hepsini yazmaya başlarsak ansiklopedi olacağını söyleyebiliriz...

Arızalı kişiliklerin tıka basa doldurduğu, işgal ettiği medya bu rüzgar gülleriyle dolu...

“Dün dündür” tarzı yaşayarak mesleğini icra eden bu tiplerin çoğunu yıllardır tanıyoruz, okuyoruz ve özetle kimin kuyruğunun nereye bağlı olduğunu, istikametlerini ve gittikleri yolu biliyoruz.

Günlük yaşamlarındaki yaşadıkları hayatı bir ülkenin rejimi haline getirmeyi savunan, yetmez gibi kutsallaştıran bu arızalı kafalara birileri itiraz ettiğinde ise ‘mahalle baskısı’ diyerek feryat etmeye başladıklarını da biliyoruz.

Medya havuzunun içinde yıllardan beri kimlerin nerelerden beslenerek var olduklarını gördük, darbe sayesinde.

Çalıntı sorularla üniversite okuyan, bitiren ve akademik kariyer yapan, polis, hakim, savcı, general, subay, belediye başkanı, siyasetçi, milletvekili, bakan, yazar, gazeteci ve iş adamı olanların hepsi milyonlarca kişinin hayatını ve emeğini çaldı ve bu ülkenin namuslu insanların ödediği vergiyle namuslu insanların ensesinde boza pişirdi...

Kaç yüz bin kişinin hakkı yenildiğini bilen var mı?

Haberin Devamı

FETÖ’den içerde yatan kaç belediye başkanı ve siyasetçi var?

Bilen var mı?

Yok gibi...

Ergenekon, Balyoz, Şike ve diğer algı operasyonların tümünde bir orkestra gibi vardılar...

O zamanda onlara büyük siyasetçi, aydın, iş adamı, gazeteci ve yazar diyorlardı!

Binbir suratlı bu tiplerin bir çoğu firar ya da cezaevinde.

Ve hala utanmadan yazabiliyor, konuşabiliyor ve yaşayabiliyorlar!

Biz ne yaptık deyip pişman olup gidip bir kuytu köşede yaşamadıkları gibi hiç utanmadan hala aramızda gezinmeye devam ediyorlar.

Eski zamanlarda yaşayan alimlerden birine “Alim” kim diye sorduklarında demiş ki;

-İstikameti doğru olan alimdir!

Yol yanlışsa, istediği kadar çırpınıp dursun beyhudedir...

Çünkü, varacağı yer gidilmesi gereken yer değil, kendi gideceği yerdir...

Birde doğru yolda bulunup da sürekli yolu pisletenler var...

Bunları hiç kimse af etmeyecek, Allah bile!