40 milyon kullanıcısı bulunan Spotify bu yaz en çok dinlenen şarkıları açıkladı. Benim bu listeden anladığım ortalama müzik dinleyicisi sekiz yaşında, dünya çok zevksiz ve yaşlanıyorum
Ben sekiz yaşındayken ne dinliyordum hatırlamıyorum. Muhtemelen evde ne varsa onu. Hatırladığım en eski şey Beatles plağı. Ki muhtemelen o zamanlar, yani 70’lerde de mutlaka birileri Beatles için “Bu ne böyle, çocuk müziği, rezalet, nasıl günler yaşıyoruz böyle, başımıza taş yağacak” falan diyordu.
Ben şu anda o çemkirenlerden biri mi oldum, emin değilim. Kimsenin zevkine karışacak da değilim. Sadece yıllardır müzik dinliyorum ve bu listedeki zevksizlik beni sinirlendirmek yerine artık yaralıyor.
Melodiler çocuksu, sözler duygular derinlikten uzak, yeni bir yaklaşım desek pek yok, kısır ve yüksek ritimli muhtelif popo sallama seansları tek gördüğüm. Pop sevmeyen biri değilim, en alay edilen, en kitsch şeyleri, hani şu “guilty pleasure” denenleri, bakkal şarkılarını severek dinlerim, takdir ederim.
Ama mesela David Guetta’nın “Bad” şarkısını dinlemektense doğrudan “eurothrash”e dalıp Army of Lovers dinlerim daha iyi. En azından orijinal bir kitsch izlemiş olurum.
Peki Snoop Dogg ve popo sallayan klip kadınlarından ve kapı zili kılıklı melodilerinden hakikaten bıkkınlık
gelmedi mi daha insanlığa?
Gidişat hoş değil
Hele hele bu kliplerdeki çılgınlık kavramına girmek dahi istemem. Kapı zili çalıp kaçmak darbe girişimi gibi kalır bunların yanında.
Sadece ilk sıradaki Calvin Harris’e itiraz etmem çünkü onu severim. Kayırırım.
Açık konuşayım gidişat hoş değil.
30 yıl önceki listelere baktım, ihya oldum. Eskiden müzik daha iyiymiş demekten kendimi alamadım. 2014’ün yaz şarkılarını dinleyeceğime 1984’ün yaz şarkılarını dinlerim daha iyi. Varsın geçmişte yaşamak böyle olsun, ben razıyım.
2014’ün yaz şarkıları
* Calvin Harris - “Summer”
* Ariana Grande feat. Iggy Azalea - “Problem”
* Magic! - “Rude”
* Iggy Azalea - “Fancy”
* Jason Derulo feat. Snoop Dogg - “Wiggle”
* Nico & Vinz - “Am I Wrong”
* Coldplay - “A Sky Full of Stars”
* Clean Bandit feat. Jess Glynne - “Rather Be”
* Sam Smith - “Stay With Me”
* David Guetta feat. Vassy - “Bad”
1984’ün yaz şarkıları
* Michael Jackson - “Thriller”
* Prince - “When Doves Cry”
* Madonna - “Borderline”
* Culture Club - “Karma Chameleon”
* Duran Duran - “Wild Boys”
* Van Halen - “Jump”
* Hall & Oates - “Out of Touch”
* Kool & The Gang - “Joanna”
* Bruce Springsteen - “Dancing in the Dark”
* Stevie Wonder - “I Just Called To Say I Love You”
Üstesinden gelemediklerim
* Uzaktan tanıdık: Tanıyorum da aslında. Ama kimdi bu? Gerçeği mi söylemeli yoksa gülümseyerek “ha ha evet, daha daha nasılsın” mı demeli? (Bazen karşıdaki sağolsun durumu anlıyor, kendini anlatıyor, gene hatırlayamıyorum. Beterin beteri var...)
* Yıllardır görüşülmeyen çocukluk arkadaşı: Ne o sizin hakkınızda bir şey biliyor ne siz onun... Önce bir coşku, sonra konu sıkıntısı. Ardından hızla kaçma isteği.
* Greenpeace dergisi satmaya çalışan genç: Tamam Greenpeace falan ama istemiyorum ki dergi almak. İnsan üst üste kaç farklı “hayır” yanıtı geliştirebilir?
* Broşürcü genç: Acaba bana uzatır mı? Göz teması kurulursa kesin. Bazen doğrudan gidip alıyorum ne dağıtıyorsa, herkes için en hayırlısı. Çantanın içi hızlı İngilizce kursu broşürü dolu.
* Vapur karşılaşmaları: Bazen vapur yalnız başına denize bakıp durmaktır. Bir çay içip telefonu kurcalamaktır. Ne bileyim iktidarı öven kanallara sırtını dönüp yorumcuları duymayacağın bir köşede kitap okumak, gazete karıştırmaktır. Ama hesapta olmayan bir tanıdık? Aslında o da pek memnun değil durumdan ama kaçacak yer yok ki, nezaket işte.
PAZAR ALBÜMÜ
“Crash Songs” - Karen O
Yeah Yeah Yeahs’in solisti olarak sırf attığı çığlıklar bile kalbimizi kazanmasına yetti. Meğer bu punk kadını haykırırken eve gidince eline gitarı alıyor, dört kanallı basit aletiyle kayıtlar yapıyor, mırıldanıyormuş. Karen O’nun 2006-2007 yıllarında yaptığı lo-fi kayıtlar yayınlandı. Sakin sakin dinlenmek üzere...
Norveç’ten bildiriyorum
Norveç’in başkenti Oslo’dayım. Bir çağdaş müzik festivali olan Ultima Festival’ı takipteyim. Rock, indie, alternatif falan değil, burada olan biten deneysel, uçuk, sınırları zorlayan işler. Neler yaşanıyor, neler oluyor, Oslo nasıl bir yer, gece hayatı nasıl, kültür sanat muhabbetleri ne âlemde, sokaktaki Norveçlinin gündeminde neler var, hepsini yazacağım.
Şimdilik Oslo’dan selamlar...
