Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir süre önce Grammy ödül töreninde konuşan Foo Fighters solisti ve eski Nirvana üyesi Dave Grohl “Rock ölüyor, ona sahip çıkın” dedi, herkes telaşlandı. Telaşa gerek yok

Rock öldü mü ölmedi mi

Eminem ve Rihanna’nın elinde gitar yok ama onlar bugünün harbi rock’çıları.

Dave Grohl’un öncesinde, Guardian’da çıkan bir makalede bu durumdan biraz bahsedildi. Yani rock’ın artık satmadığından. Listelerde yokmuş artık rock. O yüzden ölmüş. 2009’da listelerdeki rock oranı yüzde 13’müş. 2010’da yüzde 3’e düşmüş. R&B oranıysa yüzde 47’ymiş, pop yüzde 40, dans yüzde 10.
Kategoriler böyle. Zannedersin Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yıllık hububat verileri açıklanıyor. Pardon ama bu rakamlara bakıp “Rock öldü” diyen arkadaşlar, rock nedir size göre? Gitarlı-dövmeli-uzun saçlı adamlar, viski, kızlar, sahne arkasında partilemek... Gitar solosu, davul atakları, haykırarak şarkı söyleyen bir solist. Bunlar mı? Ha bir de asi olacaksın. Bir-iki kavga çıkarıp şişe kıracaksın, basına hareket çekeceksin falan...
Kimine göre, gitarı gördün mü rock diyeceksin o müziğe. Kimine göre dövmeyi ya da deri ceketi. Kimi “Bon Jovi turnesi acayip iş yaptı, rock hâlâ salonları dolduruyor” der, kimi Bon Jovi’yi rock’tan saymaz, “Onlar zaten popçu” der.
Bana sorarsanız rock 70’lerde öldü, bitti, duası edildi, helvası kavruldu, geçmiş olsun.
Daha sonra iş ‘entertainment’a döndü, yani olay para kazanmak oldu. Büyük sermaye işe girdi. Her yolu denediler, işe yaradı. Bugüne kadar rock başlığı altında dinlediğimiz şeylerin çoğunu bu mantık üretti. Şikayetim var mı? Yok. Ben eğlendim. Dinlediğim her şeyi de sevdim. Bununla bir derdim yok, dünya böyle...
60’ların San Francisco’sunu anlatan bir yazı okuyordum. O zamanın 20’li yaşlardaki gençleri dönemi anlatırken “74-75 yılları geldiğinde her şeyin bittiğini ve işin ticarete döndüğünü herkes biliyordu” diye konuşuyor. Katılıyorum ama itirazım var.
Müzik türü olarak bitti belki rock. Yani ana akıma döndü ve orijinal özelliğini kaybetti. Harbi grupların yerine yenileri gelmedi ama zamanla pop da dahil gitarlı her şeye rock dendi. Evet, ticarete döndü ama bir kültür ve ruh olarak hep devam etti rock ve ölmesi mümkün değil. Birileri bir şeylere gıcık olup itiraz ettiği noktada yaptığı müziğe ben rock derim. Gerisi detaylarda kaybolmaktır. Yüzde kaçı gitar, yüzde kaçı klavye falan filan... İstediğiniz kadar ölçün, rock tamamen teslim olmaz. Ayrıca öyle anlaşılmaz.
Bir defa rock bugün artık rock’çılara ait bir şey değil. 80’lerden itibaren hip hop rock’tan bayrağı devraldı. Ardından dans pistleri rock’ın mekanı oldu. İsyan oradaydı, arıza oradaydı, talep ordaydı, değişme değiştirme ihtiyacı oradaydı. Rock da o oldu.
Bugün gelinen noktada artık dünyada tek bir eksen, bir lokomotif ya da belli bir ana akım yok. Her şey bölük pörçük ama bugünün de doğası bu. Bu duruma bakıp rock öldü denemez çünkü yaşıyor. Bakın gelin bilip sevdiğimiz rock gruplarını bir kenara bırakalım, ben size rock’çı olmayan bir-iki harbi rock’çı sayayım, siz örnekleri çoğaltın.
Eminem: Bence arızanın, isyanın, ‘rakınrol’un hası onda. Rock’çı gibi giyinip saçlarını uzatmıyor diye mi rap’çinin “rakınrol”u kabul edilmiyor?
M.I.A: Her yaptığı video olay oluyor. Tavrı, mesajı belli. Ona buna dokunmam yapmıyor; savaşa da, ırkçılığa da, kapitalizme de dokunuyor.
Justice: Hesapta elektronik dans ikilisi. Ama “Stress”i bir izleyin bakalım ve bana bunun ‘rock’ olmadığını, orada isyan olmadığını söyleyin. Ya da bu adamları bir canlı izleyin gelin, öyle konuşalım Red Hot Chili Peppers mı daha rock’çı yoksa Justice mi?
Damon Albarn: Blur’le başladı işe, şimdi geldiği noktada Afrika’yı dolaşıyor, köylerde kasabalarda şarkılar kaydediyor, albüm yapıyor. “Ben iki günlüğüne buraya gelip bir-iki fotoğraf çektirdikten sonra standart hayatlarına dönen batılı ünlülerden değilim” diyor. Ama saçı uzun değil ya...
Hatta Rihanna: Yükselişi, hayat hikayesi, halen yaşadıkları yetmiyor da illa bir de gitar mı çalması gerekiyor size göre rock’çı kabul edilmesi için?
Benim demem o ki; rock’ı istatistiklerde, rakamlarda, gitarda, kılda tüyde ararsanız bulamazsınız, öldü diye üzülürsünüz. Bence ölmedi, yaşıyor. Gitar çalan uslu çocuk olmaktansa rap yapan, elektronik yapan, metal yapan, klasik yapan yaramaz çocuk olmak iyidir. Siz ne derseniz deyin, bunun adı da rock’tır.
“Türkiye’deki rock peki?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. O da başka sefere...

Haberin Devamı

İTİRAF EDİYORUM

Haberin Devamı

* Türkiye’de geçen yıl en çok satılan elektrikli ev eşyasının elektrikli testere olmasını “ihtiyacımız olmayan şeylere duyduğumuz ihtiyaç” olarak yorumladım.
* Yonca Evcimik “İmkan verilse Madonna olurdum” deyince aklıma İbrahim Tatlıses’in “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık?” lafı geldi. Bazı şeylere açıklama bulmakta ustayız galiba.
* “İhtiyacım olmadığı halde satın aldığım
beş şey” listesi yapmaya başladım. İlk sırada iPhone 4S var. Siz de dürüstçe yapın bu listeyi, bakın neler çıkıyor.
* Kendi diskomda DJ’lik yapmak, “Guilty Pleasure” adında bir program yapıp ne kadar sevmekten utandığım şey varsa orada paylaşmak gibi hayallerim var...

Haberin Devamı

PAZAR ALBÜMÜ

“Purple Naked Ladies” The Internet

Los Angeles temelli hip hop kardeşliği şeklinde açıklayabileceğim Odd Future’un içinde yer alan bir grup eleman The Internet adı altında yayımlamıştı bu albümü 2011’de. Hip hop deyince aklınıza klasik bir şey gelmesin, The Internet’in müziği hip hop, trip hop, soul, cazdan şahane bir karışım oluşturuyor. Ne zaman sakin bir şeyler dinlemek istesem başvuruyorum. Şu ana kadar da kendilerinden razıyım. Bir deneyin.