Müzikte dünyaya yayılan trendler önce alternatif camiada ortaya çıkıyor. Gelin meselenin özüne inelim, nelerin gözde ve cool olduğuna bakalım şu sıra alemlerde
“Proje”ler ve “süpergrup”lar
O kadar çok var ki. Şu ara konuşulanlarla yetinelim: David Lynch ve Danger Mouse mesela ilginç bir ikili. Gnarls Barkley’nin yarısı Dangermouse’un bir diğer grup Sparklehorse ile temmuzda birlikte yayımladığı Dark Night of the Soul isimli albümde David Lynch iki şarkı söylüyor ve fotoğraflar çekiyor. Lynch “Ben müzik değil deney yapıyorum” diyor bu proje için. İşte proje böyle bir şey.
2000’lerin meşhur ekibi The Strokes projelere bölündü. Gitarist ayrı, basçı ayrı proje yaptı son iki yıl içinde. Solist Julian Casablancas’ın ilk solo albümü ise “Phrazes For The Young” ismini taşıyor. Dinlemek için ekimi beklemek lazım.
Jack White, The Raconteurs’ün ardından The Dead Weather ile gündemde.
Süpergruplar da revaçta. Mesela Them Crooked Vulture. Foo Fighters’tan Dave Grohl Led Zeppelin’den basçı John Paul Johns ve Queens of the Stone Age solisti Josh Homme bir arada.
Chickenfoot’ta gitarda Joe Satriani, Van Halen’ın iki elemanı basçı Michael Anthony ve solist Sammy Hagar’a Red Hot Chili Peppers davulcusu Chad Smith’i eşlik ediyor. Interpol’un solisti Paul Banks de Julian Plenti adı altında bir solo albüm yayımladı. Rage Against the Machine ve eski Audioslave gitaristi Tom Morello Street Sweeper Social Club isimli grubunda rap’çi Boots Riley ile çalışıyor. ...
Brooklyn’li gruplar
New York’un Brooklyn bölgesi -özellikle de Williamsburg denen mahalle bizdeki Asmalımescit hesabı çok fazla sanatçı ve hipster’ın taşındığı bir yer oldu son zamanlarda. Dolayısıyla müzisyenseniz ve sorulduğunda “Ben Brooklyn’liyim hacı” tarzı cool bir yanıt veriyorsanız bu size artı puan olarak yazılıyor. Çokkültürlü bir yer olan Brooklyn’den dünya müzik piyasası için şaşırtıcı müzikler çıkabiliyor. Bizden bir “Asmalımescit sound” henüz çıkmadı. Vampire Weekend’den MGMT’ye uzun bir liste yapılabilir bu mahalleden çıkan gruplar için. Ama son parlayanlar The Hold Steady ve Grizzly Bear...
Seattle ve Sub Pop
Seattle demek Nirvana ve grunge demekti bir zamanlar. Nirvana’yı lanse eden şirket olarak tanınan Sub Pop kuruluşunun 20’nci yılında yine coştu. Band of Horses ve Fleet Foxes artık alternatif müziğin yıldızlaşmış iki ismi. No Age gibi dans projeleri yanında “Flight of the Conchords”un yeni albümü “I Told You I Was Freaky” de buradan çıkacak.
Phoenix’i beğenmek
Yeniden dirildiler. Fransa’dan Daft Punk ve Justice’in ardından çıkan en tanınmış şey onlar. 2000’deki “United” albümleri efsaneydi. Şimdi “Wolfgang Amadeus Phoenix” ile yükselişteler.
Yeniden bir araya gelmek
Görünen o ki dağılan son grup da birleşmeden bu iş bitmeyecek. Bakın şu anda en fazla gündemde olan isimler Q dergisine göre şöyle: Blur, Abba, Pavement, No Doubt, Kajagoogoo, Adam and the Ants, Blink 182, Blue.
Empire of the Sun
Bu yıl onların yılı. 2007’de kurulan ekip iki Avustralyalıdan oluşuyor ve giysilerinden videolarına her şeyleri dikkat çekici. Bir nevi saykodelik pop’un ikoncanları diyelim onlara. “Walking on a Dream” yazın bir numaralı dans albümüydü...
Animal Collective
“Twilight” serisinin yazarı Stephenie Meyer Animal Collective hayranı olduğunu açıkladıktan sonra grup iyice popüler oldu. Serinin yeni filmi New Moon’un soundtrack albümünde Thom Yorke, Death Cab For Cutie, Bon Iver’ın şarkıları yer alacak.
Grooveshark’ta takılmak
Download’un yerini sayıları giderek artan stream siteleri alıyor. Yani indirmiyor, dilediğiniz şarkıyı sadece dinliyorsunuz. Üstelik tamamen yasal ve ücretsiz. Grooveshark en popüler olanlarından.
Şu anda herkes ondan bahsediyor. Yeni albümü “Man on the Moon: the End of Day” 15 Eylül’de çıkacak. Ama çıkmadan Kid Cudi ünlendi. Albümde Kanye West, Common, MGMT, Ratatat yer alacak. Dans ve alternatif hip hop’un yeni kralı olmaya aday Kid Cudi.
Yalın’a teşekkürümdür!
Türkiye’de birini eleştirdiğinizde onun düşmanı kabul ediliyorsunuz. Yani bir albümü ya da konseri eleştirmek hemen şahsi bir meseleye dönüştürülüyor. İnsanlar toplumun karşısına çıktıklarında ve kendilerini sergilediklerinde mutlaka bir noktada eleştirilebileceklerini kabul etmek istemiyorlar nedense.
Halbuki eleştiriye tahammül erdemdir. İnsanı geliştirir.
Bunun en güzel örneğini Yalın verdi. Geçenlerde konserine gitmiş, bir izlenim ve eleştiri yazısı yazmıştım. Yalın çok kibar bir mesaj atmış ve eleştirilerimden faydalandığını söylemiş; “Fayda getirecek her türlü eleştiriye sonuna kadar açık olunması gerektiğini düşünüyorum” diye yazmış. Çok sevindim. Emin olun Yalın için ve eleştiri yazan herkes adına sevindim. Eleştiri kurumu gerektiği şekilde olmadıkça bir şeyler eksik oluyor çünkü.
Yalın zaten seyircisini memnun etmeyi başarıyor. Türk popüler müzik sahnesinde çok önemli bir isim. Bu işte uzun soluklu ve kalıcı olmak ise işte bu tarz olgun tavırlara ve eleştiriden faydalanmaya bağlı. Bunu başaracağına ben bu mesajdan sonra emin oldum. Yakından izlenmesi gereken insanlar listeme ekledim Yalın’ı.