Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eurovision yeniden ufak ufak gündeme gelmeye başladı. Bu yıl İngiltere’nin Liverpool şehrinde düzenlenecek yarışmayı geçen yıl Ukrayna kazanmıştı. “Aa, çok politik bir sonuç. Müzikle ne alakası var bunun?” dediğinizi duyar gibiyim.

E zaten Eurovision’da politika, kültür, sosyoloji, psikoloji ne ararsanız var. Müzik bu saydıklarım arasında sadece bir madde. Eskiden beri böyleydi. Kıskançlıklar, hayal kırıklıkları, cesaret, zaferler ve yenilgiler, hepsi Eurovision’un konusu. Türkiye’nin Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika’dan 12’şer puan alması kültür, coğrafya, demografi değil de nedir? Rusya’nın (yarışmadan atılmadan önce) komşulardan hep tam puan alması, duruma ve rüzgâra göre Yunanistan’ın Türkiye’ye, Türkiye’nin Yunanistan’a sempati puanları vermesi, eski Doğu Bloku’nun birbirini tutup kollaması, Baltık’ların dayanışması, hepsinde siyaset, duygular, gerçekler ve hayaller havalarda uçuşmuyor muydu?

Haberin Devamı

Bilmiyor olabilir yeni kuşaklar ama Eurovision adında, Avrupa başta bütün dünyanın ilgiyle takip ettiği, bizim de zamanında katılıp birincilik de dâhil bir sürü derece aldığımız, çok sıkı bir şekilde parçası olduğumuz ama 10 yıldır koparıldığımız bir yarışma var. Bu yıl Ukrayna’nın ardından ikinci olan İngiltere’de yapılacak olması aslında sürpriz değil. Ukrayna’ya güncel durumla ilgili olarak destek verilmese İngiltere birinci olacaktı. Ve bu çok büyük bir olay olacaktı. Çünkü dünyanın pop müzik merkezi İngiltere’den Eurovision’a giden şarkılar hep “düşme hattı”nda kalıyor. Dünya yılın 364 günü İngilizleri dinliyor ancak o gün, Eurovision gecesinde İngilizlere sıfır veriyor (yarışmanın müzikle ilgisi hakkında fikir verecek başka bir bilgi). BBC’nin yarışma ve yarışmacılarla dalgasını geçme ve kendini mizahla avutma hallerini gören bilen, ne demek istediğimi de anlar.

Lafı çok uzattım, bir araştırma geldi önüme. Türkiye’de Avrupa algısı araştırması. Bu araştırmada ilginç sonuçlar var. Tek tek anlatmayayım, internetten araştırıp bulabilirsiniz, Global Akademi’nin “Türkiye’de Avrupa ve Avrupa Birliği Algısı” araştırması. Biz kendimizi Doğu’ya kaydık, Ortadoğulu olduk falan zannederken, Türkiye genelinde yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuç, eskisinden de fazla Batı’ya döndüğümüzü gösteriyor. Bu konuda merak ettiklerinize bakarsınız; siyaset, ekonomi, sosyal ve kültürel meseleler hakkında çok detaylı sorular ve yanıtlar arasında şaşırıp kaldım.

Haberin Devamı

Benim için en çarpıcı soru şu: “Türkiye’nin Eurovision şarkı yarışmasına katılması gerektiğini düşünüyor musunuz?” Yanıt yüzde 94 ile evet. YÜZDE 94!

Türk halkı başka hiçbir konuda bu kadar birleşmemiştir. Başka hiçbir meseleyi bu kadar büyük bir istek ve ivedilikle çözmek istememiştir. Türkiye Eurovision’a aç. Kendini, sanatçılarını orada görmek istiyor. Oy almak ve oy vermek istiyor. Kendini göstermek istiyor. Lafını söylemek, mesajını vermek istiyor. Bu curcunanın, doğrusuyla yanlışıyla, acısıyla tatlısıyla bu dünyanın bir parçası olmak istiyor. Sırtını dönmek istemiyor. Aksine, dünyayı kucaklamak istiyor.

Peki, biz neden Eurovision’a katılmıyorduk? Bizi engelleyen nedir? Yüzde 94’ün evet dediğine hayır diyen kim?