AKİL İNSANLAR KAPIMIZI ÇALINCA

Akil insanların açıklandığı gün Türkiye’den hayli uzaktaydım..
Bölük pörçük bilgilerle gazel okumamak için uzak durdum.. Merak ettiğim o kadar çok şey vardı ki..
Döner dönmez cevaplarını aramaya koyuldum..
Bulamadım, kafam daha da karıştı.. İşin içinden çıkamadım..
Uzakta olduğum, olayın sıcaklığını kaçırdığım için mi bilmiyorum ama olan biteni anlamadım..
Pazar gününün rahatlığıyla neleri anlamadığımı izaha çalışayım..
*
Akil insanlar kavram olarak arabulucu insanlar demek.. Ülkeler arasında sorun olduğunda veya ülke içi karışıklıklarda, çatışmalarda taraflar arasındaki diyaloğu sağlarlar..
Görüş ve talepleri taraflara iletirler..
Kürt meselesinde, PKK meselesinde böyle bir ihtiyaç var mı?
Kandil ile İmralı ile köprü görevi yapacak bir heyete?
Yok..
MİT o işi üstlendi, görüşmeleri bugüne kadar getirdi..
O zaman ‘Akil İnsanlar’ bildiğimiz ‘Akil İnsanlar’ değil.. Türkiye’nin yedi bölgesi için yedi ayrı heyet oluşturulduğuna göre arabulucu olmayacakları zaten baştan ilan edilmiş oldu..
Peki ne yapacaklar?
Anladığım kadarıyla ‘ikna heyeti’ gibi çalışacaklar..
Kimi?
Silah bırakmaya direnen dağdaki militanları mı? Ayak sürten PKK’nın grup komutanlarını mı?
Hayır.. İkisini de değil..
İkna heyetlerinin dağa çıkıp militan arayacak hali yok.. Görevleri de bu değilmiş?
Peki neymiş?
Bu insanlar il il dolaşarak ne yapacak? Bizleri mi ikna edecekler?
İyi de neye?
PKK silah bırakmasın diyen, niye sınır dışına çıkıyorlar ki ne güzel çatışıyorduk diye üzülen yoktur herhalde..
PKK’nın Kandil’e çekilmesi iyi olmadı diyen..
Varsa da manyağın tekidir..
*
Güneydoğu’da böyle düşünen yok mudur? Kürt meselesi dibine kadar hallolana dek silah bırakmayalım diyen.. Çatışarak, ölerek, öldürerek sonuç alacağına inanan..
Olmaz mı?
Mutlaka vardır.. Vardır da onların, o bölgenin akil adamı Etyen Mahçupyan’ı dinleyeceklerini beklemiyoruz değil mi?
Veya Kezban Hatemi’yi..
*
Merakım şu..
İkna heyeti kapımızı çaldı veya toplantı düzenledi kalktık gittik; bize ne anlatacaklar?
İktidar adamları gibi; ‘PKK çekilecek, güzel günler yakındır’ cümlesinden başka ne diyecekler..
Yeni bir şey söyleyecekler mi?
Yeni bir şey yok ki söylesinler..
Mesela toplantıya katılanlardan biri, peki sonra ne olacak diye sorarsa ikna heyetindekiler ne cevap verecek?
Bilmiyoruz mu diyecekler?
Bu sebeple ne anlatacaklarını merak ediyorum.. İnsanları neye, nasıl ikna edeceklerini..
Karşılığında bir şey vermediğimize göre ikna edilecek bi durum da yok..
*
Tamam tamam iyi niyetle yaklaşayım.. Bu işin önemini tam anlamayanlara anlatacaklar, hükümete tavırlı baktığı için burun kıvıranları ikna edecekler diyelim..
Listelere bu gözle baktım..
Yine olmadı..
İzmirlileri, Akit gazetesi Yayın Koordinatörü ve yazarı Hasan Karakaya mı ikna edecek?
Beklenti bu mu?
Bu iş makyaj, göz boyama gibi geldi ama kötü makyaj; sırıtıyor..

Ege’nin akil insanları

Şöyle bir tablo düşünün.. Ayvalık’ta, Cunda’da, Foça’da, Karşıyaka’da, Kordon’da, Çeşme’de, Kuşadası’nda, Bodrum’da, Gümüşlük’te, Marmaris’te, Göcek’te..
Akit yazarı Hasan Karakaya ortada..
Sağ yanında Yeni Şafak’tan Hilal Kaplan..
Sol yanında Star’dan Fehmi Koru..
İlçe ilçe, mahalle mahalle geziyorlar.. Akil insanlar olarak PKK’nın çekilme sürecini anlatıyorlar.. Destek istiyorlar?
Gözünüzün önüne getirebildiniz mi?
İktidar adamlarının sözlerine mesafeli duran Cundalılar Hilal Kaplan’ı dinleyecek..
Çeşmeliler Fehmi Koru’yu alkışlayacak.. Torbalılar Hasan Karakaya’ya inanacak..
*
Kurgu film yapsan insanın aklına ‘akil insanlar’ adı altında bu kadroyu Ege sahillerine yollamak gelmez..
Sorum şu..
Sahiller ikna edilmeye mi çalışılıyor, ikna olmasınlar diye mi uğraşılıyor?