Çoğu insanda böyle bir takıntı vardır.. Akşam yemeğe mi çıkacak, mutlaka bildiği, tanıdığı, tanındığı mekânlara gitmek ister..
Tatile mi çıkacak, günlerce düşünür taşınır, döner dolaşır yine geçen yıl gittiği yer de karar kılar..
Riske girmek istemez..
Bu takıntı hepimizde vardır..
Bende de var.. Değişik mekânlara gitmeyi bayılırım, ama bir dostla buluşacaksam bildiğim mekânlardan birini seçerim..
Portföyümdeki üç dört kebapçıdan, balıkçıdan veya meyhaneden birini seçerim..
*
İyi mekânların aşırı ilgi nedeniyle giderek bozulmasına, yemeklerin fabrikasyon haline gelmesine de fena sinirlenirim..
Geçenler de uzun süredir uğramadığım Beyoğlu’ndaki ‘tarihi’ bir mekâna gittim.. Eskiden çok iyiydi, mezelerinin tazeliğiyle, lezzetiyle ünlü oldu.. Şimdi tıklım tıklım doluyor, turistler baş müşterisi..
Ama gel gör ki, mezeler eskisi gibi değildi.. Bozulmuş; yavandı, sıradandı, yemek fabrikasından çıkmış gibiydi..
Gelenler pek dert etmiyor ama geçmişini bilenler ediyor! Şiş getirdiler, bıçak kesmiyordu..
Aynı mekânlara gitme takıntısının kötü bir takıntı olmadığının ispatı gibiydi..
*
Sadece yemekler değil, garsonlar da önemli.. Onların sizi tanıması, damak zevkinizi bilmesi avantaj..
Diyelim ki et yiyeceksiniz, tarif etmek zorunda kalmıyorsunuz.. Acaba anladı mı, istediğim gibi gelecek mi diye beklemiyorsunuz..
Pangaltı’da böyle bir Ocakbaşı var.. Adı Mangal, salaş mı salaş.. Ama garsonla yılardır ahbap gibi olduk.. Spor da konuşuyoruz. politika da.. Etleri de fena olmayınca tercih nedenim oluyor..
Demek istediğim şu; lokanta portföyünüzü hazırlayın, gerekmedikçe dışına çıkmayın..
Elif Şafak’ın İskender’i
Bu kitabı yazarken erkek oldum deyince zaten merak artmıştı.. Tanıtım kampanyasıyla, üst üste verdiği röportajlarla ilgi odağı oldu..
Üstüne kitap kapağı geldi..
Elif Şafak erkek kıyafetiyle poz vermişti..
Hemen tartışma başladı, bu iş fazla mı abartıldı, tanıtım kitabın önüne mi geçti.. Edebiyat bu mu? Kapak okuyucuya atılan olta mı?
*
Ben, eser iyiyse şaşaalı tanıtımın da, iddialı kapakların da yapılmasından yanayım..
O tanıtıma düzenli kitap alıcısı olmayan üç kişi takılsa, kitap satışını yüzde on arttırsa kötü mü olur..
Karşı çıkanlar biraz kıskançlık duygusuyla yaklaşıyor..
Niye mi?
Elif Şafak’ın bu ilk kitabı değil ki.. Kendini kanıtlamış bir yazar.. Her kitabı kapış kapış gidiyor..
Hele Aşk ’tan sonra zirve yaptı.. Bu tanıtım olmasa da, o tartışılan kapak yapılmasa da Elif Şafak’ın kitabı satar.. Bugüne kadar yazdığı kitaplardan birini bile okuyan gider, alır..
Bazı yazarların kitapları merakla beklenir.. Elif Şafak da bunlardan biri..
*
Tanıtım, gidip alma sürecini biraz hızlandırıyor, koşa koşa gidip alma haline dönüştürüyor.. Hemen okumalıyım duygusunu artırıyor, merakı katlıyor..
Bana böyle bir etki yaptı.. Dün gittim, aldım..
Nasıl mı?
Haftaya nasılını da yazarım..
Beyoğlu hem yürüyüş hem gösteri parkuru oldu
Her daim kalabalıktır.. Binlerce kişi Taksim’den Tünel’e, binlerce kişi de Tünel’den Taksim’e doğru yürür.. İstiklal Caddesi’nin girişi bazen kilitlenir..
Hele cuma, cumartesi akşamları..
Cuma böyle bir gündü.. Yürüyüşçülerle, göstericiler iç içeydi..
Sendikacılar yürüyüşlerinin tamamlamış, Taksim çıkışında öbek olmuşlardı.. Ellerde pankartlar..
Kıdem tazminatı haktır, verilmez..
Yanlarından geçtim, biraz ilerledim, 50- 60 kişilik ikinci gösterici grubuyla karşılaştım..
Çevrecilerdi.. Ellerde pankart, dillerde slogan..
Suyumuzu sattırmayız..
*
Biraz daha yürüdüm, bu sefer çevik kuvvet polisleri yürüyordu.. Hayır, hayır onlar gösteri yapmıyorlardı, mesaileri bitmiş, yorgun argın, ağır adamlarla otobüslerine gidiyorlardı..
*
Gezme amaçlı yürüyüş yapanlara gelince.. Her biri başka telaş, başka koşuşturmaca, başka âlemdeydi..
İstiklal Caddesi’nin bu halini seviyorum..
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025