Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan, başkanlık da olur yarı başkanlık da dediğine göre.. Parlamento tek de olabilir çift de diyerek kapıyı açık bıraktığına göre.. Denetim daha fazla diye başkanlığı övdüğüne göre..
Muhalefet partileri karşı çıksa da Meclis’in gündemine getirilecek..
Denenecek..
İddiaya göre başkanlık binasının hazırlığı başlamış.. Beyaz Saray gibi düşünülmüş, 300 milyon liraya mal olacakmış..
Neyse bu ayrı konu..
Başbakan’ın ‘Başkan’ olabilmesi için ne gerekiyor?
Konumuz bu..
Öncelikle Meclis’te 330 milletvekilinin ‘evet’ oyu gerekiyor.. Yani AKP’lilerin sayısı yetmiyor..
Dışarıdan destek de lazım..
329 olursa güm..
Başbakan için çok kritik hamle olacak.. Çünkü bir anlamda siyasi geleceğini oylatacak..
Başkan olmasını isteyenler, istemeyenler..
330 şart!.
*
AKP’li vekillerin kafası net değil.. Canı gönülden başkanlık istiyoruz sesleri yükselmiyor..
Bu sebeple olsa gerek, Başbakan o da olsa olur bu da olsa olur diyerek nabız yokluyor..
Başkanlıkla, yarı başkanlık arasında net bir tercih yapmıyor.. İstediğim budur demiyor..
*
Başkanlığı Meclis’ten geçirmesi biraz zor..
Yarı başkanlık daha güçlü ihtimal.. Cumhurbaşkanını halk seçtiği gün adı konulmadık yarı başkanlık sistemine geçeceğiz, ileride yetki krizi çıkmasın diyerek partisini ikna edebilir..
Hatta muhalefetteki milletvekillerinden bile destek bulabilir..
Ama yine de kolay değil..
Yarı başkanlık sistemine geçtik diyelim siyasi yapının tamamen değişmesi gerekiyor..
Partilerin de..
Seçim sisteminin de.. Milletvekillerinin işlevinin de..
*
Her şeye rağmen Türkiye ‘yarı başkanlığa’ daha yakın duruyor.. Başbakan ve partisinin yerini başkan ve partisi sözü alacak..
Sandık aynı anda konulmasa bile bu kez başkanın gücü Meclis aritmetiğini belirleyecek..
Dönersek başa..
Bütün bunların olabilmesi için Başbakan’ın 330 vekile ihtiyacı var..
329 güm..

Haberin Devamı

Suçsuz olduğunu ispat et!.
Nazlı Ilıcak’ın bir ifadesi Türkiye’nin içinde bulunduğu acıklı durumun özeti gibiydi..
Yargının halini de diyebiliriz..
Yazısının bir yerinde şöyle demiş; ‘suçsuzluğunu hâkim önünde ispat etmek yerine (...)’
Maalesef yargıdaki uygulama bu..
İnsanlar artık suçsuz olduğunu ispat etmek zorunda..
Çünkü suçlanan, hâkimin karşısına suçlu muamelesi yapılarak çıkartılıyor.. Suçlu değilsen suçsuz olduğunu ispat et bakalım deniyor..
İddia makamı suçlu olduğunu kanıtlamıyor..
Sen suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsun..
Kanıtlayamazsan, hapishaneden belge bilgi toplayamazsan, toplasan bile mahkeme heyetinin dikkate almasını sağlayamazsan suçlu sayılıyorsun..
Nazlı Ilıcak bu acayip durumu, adalet dışı durumu benimsemiş olmalı ki kızdığı kişiyi suçsuzluğunu ispat etmeye davet ediyor..
Suçsuzluğunu ispat edene kadar suçlusun demek istiyor..

Haberin Devamı

Cıvatalar koptu endişe etmeyin!
Köprünün vidaları koptu.. Bağlantı yerleri ayrıldı.. Bir tarafı 7-8 cm yükseldi..
Köprü trafiğe kapatıldı.. İstanbul felç oldu..
En yetkili ağızlardan açıklama; takoz yerinden oynamış, korkulacak bi şey yok..
Daha ne olsun..
Vali risk yok demiş..
Belediye endişe etmememizi istemiş..
Olur!.. Vida bu kopar da çatlar da patlar da deyip susalım mı? Bu rezilliğe ses çıkarmayalım mı? Neden bakım yapılmadığını sorgulamayalım mı? Allah’a emanet durumu sineye mi çekelim? Olur böyle şeyler Allah devletimize zeval vermesin, bu kenti yönetenleri başımızdan eksik etmesin deyip susalım mı?
İstenen bu mu?
*
Bunun da hesabını soramazsak; yuh olsun bize!..