Eskiden ‘işin ehli’ işkenceciler vardı.. Her biri ‘özel eğitim’den geçmişti..
Maharetleri, insan sağlığı üzerinde kalıcı etki bırakmadan işlerini halletmeleriydi..
Gerçi öğrenene kadar çok insanın kanına girdiler.. Sakat bıraktıklarının haddi hesabı yok.. Eli ağır olanların, ölçüyü tutturamayanların 200’den fazla kişiyi öldürdüğünü biliyoruz..
Zamanla uzmanlaştılar..
Zaten uzmanlaştıkça da işkenceyi sistematik hale getirdiler.. En önemli sorgu aracı yaptılar..
Hırsızı, hırlısı, katili, masumu diye ayırmadan, daha doğrusu ‘selamün aleyküm’ demeden
kolları sıvar hale geldiler..
Sorgudan önce kötek işin vazgeçilmezi oldu..
Üstüne üstlük..
Sıkıyönetim Mahkemesi ‘bir an için işkence yapıldığı kabul edilse’ cümlesiyle başlayıp ‘işkence ayrı, işkence sonucu verilen ifadenin doğruluğu ayrıdır’ diye biten karar almaz mı? Doping gibi oldu..
Yaptıkları meşrulaştırılmıştı..
Sadece mahkeme tarafından değil.. Askeri Yargıtay tarafından da..
İşkencenin işin parçası olduğu onaylanmıştı!..
Önleri açıldı.. O hızla 15-20 yıl kök söktürdüler..
* * *
Gelelim günümüze.. Şimdi de ‘işin ehli’ biber gazı bombacıları varmış.. Her biri ‘özel ders’ görmüş!.
Maharetleri; gaz sıkma işini insan sağlığı üzerinde kalıcı bir etki bırakmadan yapmakmış..
Gazı, 1997 tarihli Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin hükümlerine göre sıkıyorlarmış..
Zararsız!..
Gerçi onlar da düne kadar birçok insanın kanına girdiler..
Biber gazı nedeniyle havasız kalan, nefessiz kalan yedi kişi öldü..
Biber gazı sıkıcıları da zamanla uzmanlaştı..
Uzmanlaştıkça da biber gazıyla müdahale işini sistematikleştirdiler..
Bir yerde beş on kişi bir araya gelsin, sesini duyurmaya, hakkını aramaya kalksın, bir şeyleri protesto etmeye çalışsın.. Hemen devreye giriyorlar..
İki fısfıs..
İki bomba.. Pat küt..
Kusanlar, gözlerini ovalayanlar, ağlayanlar, yerlerde sürünenler, nefes alamayanlar..
Sonuç; asayiş berkemal..
İçişleri Bakanı biber gazı sıkma işine destek verdi..
‘Zararsız’ dedi..
Meşrulaştırdı..
* * *
Anladım ki; bundan böyle daha fazla biber gazı sıkılacak..
Madem zararsız sık Allah sık..
Köprünün yıkılası varmış!