DİNLEMEYİ TEŞVİK YASASI

Adalet Komisyonu adil bulmuş, Genel Kurul’dan da jet hızıyla geçer, yasallaşır..
Yasallaştığı an seyreyleyin gümbürtüyü..
Telefon dinlemeler, ortam dinlemeler önce internete düşer; sonra gazetelerin, televizyon haberlerinin en baba işi olur..
Ali, Veli’ye telefonda demiş ki..
Ayşe, Fatma’ya yemekte söylemiş ki..
Her gün bu tür bir konuşma patlar artık.. Hazır seçim dönemine de girdik.. Bu işlere meraklı çetecilerin ellerinde dinleme stokları da vardır.. Birer ikişer yayına sürerler..
O, ona bunu demiş; şu şuna şunu söylemiş..
Seyreyleyin gümbürtüyü demem bundandır..
Suç değil mi diyeceksiniz?
Suçtu..
Bülent Arınç yasası suç olmaktan çıkartıyor.. Suç legalleşiyor..
Biri, birilerini dinledi veya mahkeme kararıyla yapılan dinlemeleri bir şekilde ele geçirdi..
Çin’deki, Çad’daki, Kanada’daki, Sibirya’daki herhangi bir internet sitesine koyduğu zaman mesele bitti..
Yasallaştı.. Al televizyonunda saatlerce yayınla, al gazetede manşet yap..
*
Korkarım, Arınç yasası nedeniyle bu iş sektör haline gelecektir.. Dinlerken yakalanma gerisi kolay.. Tehdit, şantaj alıp başını gidecektir..
İnternete koyarım ha!..
Seçim öncesi dayan gitsin..
*
Bu mesele gündeme geldiği zaman Başbakan Yardımcısı’na sormuştum.. 15 gün kadar oluyor, yanıt vermedi..
Demiştim ki..
Sayın Arınç..
Bir çete, telefonunuzu dinlemek marifetiyle veya ortam dinleme kanalıyla evinizde eşinizle yaptığınız konuşmayı kaydetse, dostlarınızla yaptığınız konuşmayı kayıt altına alsa, o kayıtları Uganda’daki bir internet sitesi üzerinden sanal ortama atsa..
Biz de internete düştü yasallaştı diye manşete çeksek..
Ahlaksızlık olmaz mı?
*
Bir kez daha sorayım..
Sayın Arınç ahlaksızlık mıdır, değil midir?

Üniversite sınavı baştan şaibeliydi..
Cumhurbaşkanı’nın ‘ben tatmin oldum’ demesinin hiçbir önemi yoktur.. Çünkü üniversite sınavına giren Cumhurbaşkanı değildir..
Önemli olan 1 milyon 700 bin gencin ikna olup olmamasıdır.. Sınava giren onlardır, şifre varsa bedel ödeyecek de onlardır...
Tatmin olması gereken, ikinci sınava gönül rahatlığıyla hazırlanması gereken onlardır; biz, siz değil..
Sorular kesin şifrelenmiştir demiyorum..
Şaibeden söz ediyorum, sis bulutundan..
Zaten bu sınav baştan şaibeliydi..
Niye mi?
Kişiye özel sınav kitapçığı ne demek? Bunu yapan sistem kişiye özel cevap kartını da hazırlayamaz mı? Sadece o kişinin bileceği..
Bu mümkün mü, değil mi?
*
Bilgisayar ortamında hazırlandı, dışarıdan müdahale söz konusu değil, kimsenin bilmesi mümkün değil demeyin.. Dışarıdan manuel müdahale olmaz mı?
Olur!.. Oldu da?
Kimin hangi okulda, hangi sınıfta, hangi sırada sınava gireceği de bilgisayar marifetiyle belirlenecekti..
Evet..
Evet ama dışarıdan müdahale oldu, bütün kızlar aynı okula, aynı sınıfa toplandı..
Bunu yapan el her şeyi yapar..
Yapamaz mı?
ÖSYM yapamaz diyorsa kanıtlasın..

Senin telefonunda bir şey vardır
Kabul ediyorum.. İnsanların telefonunun dinlenmesi önemli bir hadise..
Özel hayatın, resmi hayatın ortalığa saçılması.. Kayda alınması, birileri tarafından bilinmesi..
Ama daha da beteri var..
Herkesin telefonunun her an dinlendiğinin mutlak bir gerçek olarak kabul edilmesi..
Herkes dinleniyor demiyorum, böyle bir algının varlığından söz ediyorum..
En ağır, siyasi muhabbetleri yaptığın dostların bile..
En şahane gırgırları paylaştıkların bile..
Çok özel takılmalarla muhabbeti süslediklerin bile..
Artık telefonda gelince ürkek, çekingen..
En baba laf.. Neyse sonra konuşuruz..
Daha önce konuşuyorduk!..
Senin telefonunda bi şey vardır..
Varsa sana ne diyeceksin; diyemiyorsun.. Ses tonundan anlıyorsun ki, karşı taraf telaşlı..
Senin yüzünden ben de dinlemeye takılırsam derdinde..
Mecbur..
Nasılsın iyi misin, daha ne var ne yok, çoluk çocuk nasıl formatından çıkamıyorsun..
Anladım ki bu durum, telefonun dinlenmesinden daha feci bir durum..