Başbakan gizli kapaklı oynamadı.. Niyetini açık açık söyledi..
Dürüstçe..
Hedefinin başkanlık sistemi olduğunu açıkladı.. Yapılan değişikliklere hazırlık dedi..
Şunu da öğrendik.. Başbakanlık da, yarı başkanlık da kesmiyor.. Başbakan doğrudan ‘başkanlık’ istiyor..
Obama gibi!..
Başbakan olmayacak yani.. O kurum tümden kalkacak, bakanları ‘Başkan’ atayacak..
Meclis olacak, belki senato da..
* * *
Başbakan hızlı gitti, bir adım öteye atladı.. Bir süre yarı başkanlık sistemini deneyeceğimizi düşünüyordum..
Emareler bu yöndeydi..
Zaten yıllardır adı konmamış, örtülü yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyoruz.. Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle resmiyet kazanacaktı..
Fiiliyat resmiyete dökülecekti!..
* * *
Anayasa paketi açıklandığı günden beri yazıyorum.. Ortada tuhaf bir durum olduğunun altını çiziyorum..
Niye mi?
Demokratikleşme adı altında, ileri demokrasiye geçiş kılıfıyla sunulan anayasa değişiklikleri hiç de demokratik değil de ondan..
Tek adam rejiminin kapısını açıyor..
* * *
Örnek mi?
Mesela 12 Eylül’de kurulan ‘Cumhurbaşkanı Vesayet Rejimi’ güçlendiriliyor.. Anayasa’ya göre sorumsuz olan, aldığı kararlar için yargıya gidilemeyen Cumhurbaşkanı’nın yetkileri daha da artırılıyor..
İhtilalin lideri Evren’den fazla yetki veriliyor..
Sorumsuz yetki demokrasiyle bağdaşmaz..
* * *
Şu da enteresan..
Bir önceki Cumhurbaşkanı’nın (Sezer’in) önünü sık sık tıkadığından, iş yapamaz hale getirdiğinden, elini kolunu bağlamaya çalıştığından şikâyet eden Erdoğan, Köşk’ün yetkilerini azaltacağına artırmaya çalışıyor..
Biz de kendi için hazırlık yapıyor yorumunu yaptık..
Hazırlığın da ötesiymiş.. Bu daha başlangıçmış..
* * *
Değişiklik kabul edilirse birinci etap tamamlanacak.. 2011 seçimlerinde AKP yine tek başına iktidarı alırsa, 330’un üzerinde milletvekili çıkarırsa ikinci etabın çalışmaları başlayacak..
Tüm sistem değiştirilecek.
Parlamenter sisteme veda edilecek..
Çok geniş yetkilerle donatılmış başkanlık sistemine geçilecek..
* * *
Aslında bu sistem bize yabancı değil.. 600 yıl bu topraklarda uygulandı..
Adına o zaman padişahlık deniyordu..
Şimdi başkanlık denecek..
(Not: ABD ile karşılaştırmak yanlış.. Orası devletler topluluğu)
Havada ikmal yattı!
Başbakan’ın düşü gerçek olursa 2011 yılında bütün sistemi altüst edeceğiz..
Başbakanlık ortadan kalkacak, başkanlık gelecek..
2012 yılında Türkiye ilk başkanını seçecek..
Böylece bu güne kadar en çok konuşulan senaryo da gümleyecek..
Ne o?
Havada ikmal..
* * *
2012 senaryosu şöyleydi.. Gül, başbakanlığa geçecek, Erdoğan cumhurbaşkanlığına..
Konut ile Köşk’ün sahipleri yer değiştirecek..
Başbakanlık ortadan kalktığı an havada iki uçak olmayacağına göre ikmal de olmayacak.. 2012’den önce başbakanlık uçağı düşürülecek..
Sadece başkanlık uçağı kalacak..
Başkan - 1 uçağı..
Başkanlık modeline geçtiğimiz an sadece sistemi değil her şeyi değiştireceğiz..
Uçakların adını da..
Köşk’le Konut’un ortak kullandığı dört uçak var..
DAP, GAP, ATA, ANA..
Başbakanlık kalkacak.. Uçaklar başkanın olacak!..
Artık GAP, GAP olmaz..
‘President one’ da demez.. Başkan bir diye başlarız.. Başkan iki, Başkan üç diye gideriz..