Gandi Kemal en büyük darbeyi kendilerini liberal demokrat diye tanımlanan kişilere vurdu..
Hepsine değil tabii, bir kısmına..
Niye mi?
İnandırıcılıkları kalmadı da ondan..
Liberal de demokrat da olmadıkları ortaya çıktı..
Gandi Kemal’in memlekete ilk büyük faydası bu oldu?
Nasıl mı oldu?
Anlatayım..
* * *
Baykal’ın; ‘hakkınızı helal edin’ diyerek siyaset sahnesinden çekilmesinden sonra Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı..
Ve o andan itibaren kendini liberal demokrat diye nitelendiren bir grup yazar-çizer topyekün saldırıya geçti..
Söylemediklerini bırakmadılar..
İşi bundan bir şey olmaza kadar getirdiler!..
Gırgır yapan, dalga geçen yazılar da kaleme aldılar..
Misal; “Dış politikayı mı tersine çevirecektir? İran gene düşman mı edilecek, Rusya ile Suriye’ye yine mi vize konulacak, Atina’da Tike ve Güllüoğlu’ndan sonra İskender kebapçısı, Mado dondurmacısı ve simit sarayı açılmasını mı engelleyecektir?”
* * *
Hemen bir parantez açayım.. Başbakan bu ayın başında 10 bakanı ve 70 işadamıyla Atina’ya gitmişti.. Kebapçı, dondurmacı ve simitçinin açılmasının bu gezide gündeme geldiği yazıldı..
Anlayamadığım şu; liberal demokrat yazar, ‘ne yani simit sarayı’nın açılmasını mı engelleyecek?’ diye sorarken iktidarla mı, muhalefetle mi kafa yapmaya çalıştı?
Çözemedim de..
* * *
Onlarca örnek var..
Giydirdikçe giydiriyorlar!..
İslamcı gelenekten gelenleri, kendilerini iktidarın medya kolu olarak görenleri anlıyorum..
Açık sözlüler, her meseleye AKP gözlüğüyle bakıyorlar.. Muhalefet kıpırdayınca acayip rahatsız oldular..
Normal..
Normal olmayan liberal demokratların tavrı..
Hani CHP statükocuydu, hani bu ülkede iktidar değil muhalefet sorunu vardı, hani CHP’nin muhalefet tarzı kötüydü, hani istemezükçüydü..
CHP’den şikâyet etmiyorlar mıydı?
Evet..
O zaman bırakın başına kim geçerse geçsin size ne! Bırakın CHP nasıl değişecekse değişsin.. İzlediği politikaya bakarsınız, sonra karar verirsiniz..
İlk günden dövmeye kalkmanın anlamı ne?
Aslında var bi anlamı..
* * *
Bence liberal demokratların boyası döküldü..
AKP’li oldukları resmen ortaya çıktı..
Artık açık açık söyleseler de kendileri de rahatlasa..
AKP’li değiliz, liberal demokrat olarak politikalarını destekliyoruz tiyatrosuna son verseler..
Şu dört isme çok sevindim..
İsimlerini parti meclisi listesinde görünce siyaset kurumu adına çok sevindim..
Kim mi onlar? Neden mi sevindim? Anlatayım..
* * *
Umut Oran: Liste açıklandığında CNN Türk’te canlı yayında konuğumdu.. Kendisiyle iki kere el sıkışmanın (biri de dündü) ötesinde bir tanışıklığım yok.. Ama yıllardır izlerim.. İki yıl önce genel başkan adayı olma cesareti gösterdiği zaman çok takdir etmiştim.. Türkiye’nin böyle siyasetçilere ihtiyacı var..
* * *
Prof. Dr. Süheyl Batum: Doğru bildiğinden şaşmayan, sözünü sakınmayan, onu bunu üzmeyeyim diye denge yapmaya çalışmayan bir kişi.. Ekranlardan çok iyi tanıyorsunuzdur hocayı, daha fazla anlatmayayım..
* * *
Prof. Dr. Sacid Yıldız: Doktor hasta ilişkisiyle başlayan arkadaşlığımız, dostluğa dönüştü.. Sağlık politikaları konusundaki uzmanlığını bilirim.. Büyük katkı sağlayacaktır.. Klasik politikacılardan değil, çok farklı!..
* * *
Melda Onur: Uzun yıllar yan yana, omuz omuza çalıştık.. Birlikte televizyon haberciliği yaptık.. Muhteşem bir ekibimiz vardı, gündüz acayip çalışır, gece acayip eğlenirdik.. İkisinin de hakkını verirdik.. Adını duyunca en az onun kadar sevindim.. Televizyoncu olarak yıllarca mikrofon tutmuştu, şimdi ona mikrofon tutulacak dememe kalmadan bir baktım Melda canlı yayında başlamış konuşmaya..
Karşılaşınca siyasetçi olarak nasıl olsa çok kazık yiyeceksin, sana hemen bir kazık atayım ki hiç olmazsa ilk kazığı arkadaşından yemiş ol dedim..
Nasıl dedi şaşkın şaşkın bakarak..
Kazık atacağım dedim..
Ve salonun ortasında, duymayan kalmasın diye sayın bakanım nasılsınız diye bağırdım!..
(Böyle durumlarda devreye giren karpuz kabuğu politikasını hatırlatırım..)
CHP modası: Kareli gömlek lacivert ceket, kravat yok..
Değişim dediğim böyle bir şey.. Giyim kuşam da bir anda değişiverir..
1970’lerde Ecevit rüzgârı eserken ‘mavi’ modaydı..
Ecevit mavisi..
Lacivert ceket, mavi gömlek.. Kravat yok..
* * *
Kılıçdaroğlu kurultay konuşmasına kravatsız çizgili gömlek, lacivert ceketle çıkınca CHP’de yeni trend bu galiba demiştik..
Dün CNN Türk’teki programda iki eski genel başkan konuğumdu..
Altan Öymen ve Murat Karayalçın..
O ne!..
İkisi de ince kareli gömlek, lacivert ceket giymişlerdi.. (Acayip uyumluydu, çok şıktı)
Birbirlerini görünce gülüştüler.. Altan ağabey parti disiplini böyle bir şey herhalde dedi, kahkaha atarak..
* * *
Yayın sonunda izleyicilerden gelen mesajları açıkladım.. Soru şuydu:
CHP modası bu mu?
Ne diyeyim..
İki eski genel başkan aynı anda aynı yayında giydiğine göre..
Yes!..
CHP’nin neşesi gelmiş..
İki gün boyunca kongre salonunda turladım.. İlk gün heyecan vardı, coşku vardı ama yüzlerde gerginlik vardı..
Dün baktım yüzler gülüyor.. CHP’nin neşesi gelmiş.. Delegeler de, izleyiciler de, meraklılar da düğüne gelir gibi gelmişler..
Birbirlerine sordukları tek soru şu..
Bu iş oldu galiba!..
Tuttu, tuttu, arkası gelir..
Salondaki tek muhabbet buydu..
Neşenin bir başka nedeni daha var.. Delegelerin illerine, ilçelerine döndüklerinde artık anlatacakları mevzuları var..
Kemal ağabeylerini anlatacaklar..
İktidar yürüyüşünden söz edecekler..
Tarihi kongrenin aktörü olmanın keyfini sürecekler..