LİG BAŞLAR DA BİTER Mİ?

Başta Fenerbahçe.. Sonra adı geçen, geçmeyen bütün kulüpler derin bir ‘oh’ çekti.. Zevahirin kurtulduğuna sevindiler..
Lig hiçbir şey olmamış gibi.. Pırıl pırılmış gibi 9 Eylül’de başlayacak!.
Valla bi de tören yapılırsa ‘beş yıldızlı’ başlangıç olur..
Lig başlayacak başlamasına da kaç ay sürecek?
Mesele bu..
Veya başladığı gibi bitecek mi?
Bitmez!
*
(Haa, iddianame çıktıktan sonra, belgeleri inceliyoruz, savunma alıyoruz, rapor yazıyoruz diye sallayıp, mayıs ayını bulurlarsa, biter.. Laf olsun diye biter.. Ama ayıp olur, bu millet aptal yerine konulmuş olur)
*
Sonuç şu; Federasyon günü kurtardı..
Gizlilik kararı nedeniyle şüphelilerin savunmasını bile alamıyoruz, deliller de yeterli değil, soruşturma her geçen gün genişletilerek sürüyor, adil bir karar veremeyeceğiz, en iyisi oturup bekleyelim, iddianame çıkınca yeniden bakarız kararı aldı..
Belki de hakikaten yapacakları bir şey yoktur..
Ama bilin ki iddianamenin çıktığı gün; kaosun başlangıcıdır..
Hele hele..
Üzerinde kuvvetli suç şüphesi bulunan takımlardan biri alıp başını gitmişse, rakiplerine fark atmışsa siz o zaman görün gümbürtüyü..
Siz o zaman görün tribünlerin tepkisini..
*
Diyelim ki iddianame aralık ayında çıktı.. Federasyon ne yapacak?
Ligin ikinci yarısında başka bir lig kuramayacağına göre..
Ankaraspor’a yaptığını yapacak..
Cezayı kestiği takımların bütün maçlarını hükmen yenik sayacak.. Lig altüst olacak..
Diyelim ki iddianame şubatta çıktı..
Federasyon mart ayının ortasında düdük çalıp buraya kadar mı diyecek?
Ligin bitimine ramak kala.. Hele o takımlardan biri Avrupa’da yürüyorsa..
Aman Allah’ım!
*
Çok sıkışırlarsa..
İddianameyi gördük, oldu olacak mahkemenin sonucunu bekleyelim derler mi?
Yok artık daha neler..
*
Gelelim sadede..
2011-2012 sezonu şimdiden sizlere ömürdür..
Futbol severlerden bir Fatiha beklemektedir..
*
(Aklımın basmadığı bir husus var.. Federasyon Başkanı aydınlatırsa çok sevineceğim.. Etik kurul 21 gün belgeleri inceledi, 100 sayfalık raporunu yazdı.. Başkan ve yönetim kurulu raporu inceledi, dün 15.30’da toplandılar, konuştular, tartıştılar, olasılıkları değerlendirdiler, ‘iddianameyi bekleyelim başka çare yok’ kararını aldılar.
Aldılar da, iki gündür bütün spor sayfaları federasyonun kararının bu yönde olacağını manşetten yazıyor..
Merakımı hoş görün; bu nasıl oluyor!
Federasyon toplanmadan Federasyon’un ne karar vereceği nasıl biliniyor..)

Tehlike geçti yazabilirsiniz!
Referandum 21 Ekim 2007’de yapıldı.. İki ay sonra dört yıl olacak.. Sandıktan bundan böyle Cumhurbaşkanı’nın beş yılda bir halk tarafından seçilmesi çıktı..
İyi güzel..
Abdullah Gül ne olacak?
Çankaya’da beş yıl mı kalacak, yedi yıl mı?
O gün bugün kime sorsan; çıt yok..
Biraz sıkıştır; kem küm..
Ne beş yıl dediler, ne yedi yıl.. Böyle bi mesele yokmuş gibi..
Susup oturdular..
Çünkü tehlike büyüktü!
*
Yedi yıl deseler; ya Başbakan beş yıl kararı verirse, beş yılın sonunda kendi talip olursa..
Al sana 10 metre ofsayt..
Beş yıl diye ısrar etseler bu kez Gül’e ayıp.. Yedi yıl olursa, onun gözünde itibar kaybı..
En iyisi sotaya yatıp, siyaseti kesmek!
Öyle de yaptılar..
*
Yeni Anayasa’nın yetişmeyeceği, Başbakan’ın 2014’te aday olma eğilimi belirlenince ufak ufak ortaya dökülmeye başladılar..
Gül’ün görev süresi zaten yedi yıldı..
Seçmen bir sonraki seçim için beş yıl demişti..
Chirac’ın da başına aynısı gelmişti, yedi yıl kalmıştı..
Arkası gelecek..
*
Ne diyeyim, ey güzel Allah’ım!

Şişirmenin sonu hayal kırıklığı
Gaz vermede üstlerine yok.. Hemen kahraman yaratacaklar hemen destan döşenecekler..
Farkında değiller..
En büyük zararı kayıtsız şartsız destekledikleri iktidara veriyorlar..
Kraldan çok kralcılık yaparak, abarttıkça abartarak, aşırı tezahüratla, aşırı alkışla bazı olayları öyle şişiriyorlar ki..
Hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor..
*
Dışişleri Bakanı Davutoğlu Suriye’ye gitti.. 6.5 saat Esad’la konuştu.. Bu işin sonu yok dedi, Kendi vatandaşını top ateşine tutma dedi..
Ertesi gün tankların Hama’dan çekildiği haberi geldi..
Hemen işte budur manşetleri atıldı..
Kulaklarını çektik, hizaya geldiler, sözümüzden çıkmazlar..
*
Meğerse durum farklıymış..
Tanklar yerle bir ettiği için Hama’dan ayrılmış, Lazkiye’yi bombalamaya gidiyormuş..
Lazkiye’de tanklar da yetmemiş..
Bize inat, iki savaş gemisi de denizden top ateşine tutmuş..
*
Şimdi ne yazacaklar merakıyla koşa koşa gazeteleri aldım..
Bi şey dememişler!.