Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Federasyon’un, ‘lig zamanında başlayacak’ kararından beri her ortamda bu tartışılıyor..
Tahmin ettiğim gibi tarafgirlik duygusu ağır basarak..
Gelin biz de tartışalım..
‘Lig başlarsa ne olur’dan başlayalım..
Diyelim ki, iki, üç, dört ay sonra iddianame çıktı.. Diyelim ki, kanıtlar, belgeler Federasyon’u tatmin etti.. Kanaat oluştu, ne olacak?
Üç şık var?
Ya Federasyon o kuruldan görüş, bu kuruldan görüş diye işi oyalayacak, sezon sonuna sarkıtacak..
Ya mahkemeyi bekleyelim diyecek..
Ya da bu işe bulaşan takımları ligden atacak..
Her üç durumda çileli yoldur, sürdürülmesi zor yoldur.. Tartışmaya, bağırışa çağırışa açık bir durumdur..
Meselenin bir de Avrupa boyutu var.. Oradan da ihraç edilecekler! Hem de okkalı bir ceza yiyerek..
*
Peki, taraftarlar bekler mi?
Beklemez.. Söz düellosu şimdiden başladı.. Şikeye adı karışan takımların her maçı karakolluk olur..
Lig ertelense ne olur?
Lig ertelensin de ne zamana kadar?
Bir ay, iki ay, üç ay!.. Bu süre içinde Avrupa maçı olanlar ne yapacak?
Federasyon ligi başlatmayıp, Avrupa kupalarına takım yollayabilir mi? Mümkün değil.. UEFA’nın ‘ne oluyor’ sorusuna yanıt veremez..
Sonra.. Bu işe bulaşmayanların günahı ne!.. Futbolcular bu sürede ne yapacak? Tatil yapıp denize mi girecek, balık mı avlayacak?
*
Durum çok karmaşık.. Zaman darlığı en büyük mesele.. Keşke şike operasyonunun düğmesine mayıs ayında basılsaydı.. Şampiyonun belli olduğu gün.. Kulüpler de Federasyon da daha sakin değerlendirme yapabilirdi..
İddianame bile yetişebilirdi..
Tabii, Federasyon’daki yönetim değişikliği de beklenmiş olabilir.. Şikenin Federasyon uzantısı da olabilir..
Bilemiyoruz..
Neden o zaman değil de şimdi sorusuna sağlıklı yanıt vermek güç..
*
Öyle veya böyle bu yıl lig lige benzemeyecek..

Haberin Devamı

Şikenin öteki boyutu İddaa
Şike denen hadise, o yendi bu yenildi ile sınırlı değil.. Çok kapsamlı..
Şike yapanlar maçın sonucunu bildiklerine göre ceplerindeki parayı da İddaa’ya basmışlardır..
Cüzdanlarını oradan da kabartmışlardır..
Mutlaka meselenin bu boyutu da mercek altındadır ama sokaktaki vatandaş ne olacak?
Ders çalışır gibi maçları çalışan.. Takımların durumunu takip eden, sakatlıkları dikkate alan..
Teknik direktör gibi düşünüp tahmin yaparak parasını yatıranlar ne olacak?
Diyelim ki; adam ölçtü biçti, bu takım öbür takımı rahat yener diye karar kıldı, hatta farklı yener diye düşündü, parasını bastı..
Meğer maç kurguymuş..
Şikeymiş..
Eee, o adamın kaybettiği para!..
Uçup gitti mi?
Velhasıl acayip bir durumla karşı karşıyayız..

Haberin Devamı

Şike varsa ben de mağdurum
Muhabbet olsun, gırgırımız olsun diye geçen sezon bir dizi bahse girdim.. Hepsini de kaybettim..
Ha babam yemek ısmarladım, ha babam gömlek aldım, şarap aldım..
Medyaya yansıyan maçlarda gerçekten şike yapılmışsa ben de mağdur oldum demektir..
Geri istiyorum, direniyorlar..
Üstüne üstlük, Federasyon kararı da kesmez, mahkemenin sonucu da yetmez, Yargıtay kararı şart demezler mi?
Beş yıl, yedi yıl sonra yani..
Allah aşkına mağdur değil miyim?

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı Dinçer’den beklenen
SBS denen sınav sistemiyle üç yıl haşır neşir oldum.. Biraz tecrübeliyim..
Yeni Bakan Ömer Dinçer’in el atacağı ilk mesele budur..
Çocukların kaderi tek sınavda belli olmasın diye yeni bir sistem kuruldu.. Sınavlar üç yıla yayıldı, okul notu getirdi..
Sistem pek yürümedi..
Daha da kötüsü 10-11 yaşındaki çocuklar bile hafta sonlarını dershanede geçirmeye başladı..
Minicik çocuklar testkolik oldu, sosyal hayatları bitti, oyun bile oynayamaz hale geldi denilerek bu sistemden geçen yıl vazgeçildi..
Yerine bir şey konmadı..
Eskiye dönülmüş oldu..
*
Bu sebepledir ki Bakan Dinçer’in el atacağı ilk mesele bu olmalıdır.. Dört dörtlük, zırt pırt değiştirilmeyecek, uzun yıllar kalacak sınav sistemine acil ihtiyaç var..
Bu yapılmadan, bütün sınıfları bilgisayarla donatsanız, herkese elektronik kitap verseniz bile fayda etmez..
Niye mi?
Dershaneler okulların önüne geçti de ondan..
4 bin 200 ruhsatlı dershane var.. Binden fazla da kaçak dershane olduğu iddia ediliyor..
Geçen yıl 1 milyon 234 bin öğrenci dershaneye gitmiş.. Hepsi üniversite için değil.. Liseye girebilmek için de..
Liseleri bir yana koydum ama ilköğretim çağındaki çocuklar için ağır değil mi?
12, 13 yaşında dershane kuşu ol!.
Yazık..