Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir ülke düşünün.. Ülkenin en önemli meselesi için.. Ana muhalefet lideri, tek başına iktidar olan partinin liderinden randevu istiyor..
30 yıldır gözyaşı döktüğümüz konuda..
30 bin, belki de 40 bin kişinin öldüğü meselede..
Muhalefet lideri akan kanı durdurmak yolunda çözüm planım var diyor; memlekette yaprak kımıldamıyor..
Heyecan fırtınası esmiyor..
Medya büyütmüyor, önemsemiyor..
Sıradan bir işmiş gibi davranıyor..
Bir ülkenin başına gelebilecek en kötü durum bu durumdur..
İnancın yok olması..
*
Terörün biteceğine inanç olsa..
İktidarla muhalefetin anlaşacağına inanç olsa..
Demokrasiyle başaracağımıza inanç olsa..
İnsan hakları ve özgürlüklerin bayrak yapılacağına inanç olsa..
İklim değişir Akdeniz olurdu..
Gülümserdik..
Karamsarız..
*
Niye mi?
Çünkü siyasetin sosyolojisi, siyasetin felsefesi, siyasetin tarihi bize şunu söylüyor..
Bir ülkede, iktidarla ana muhalefet anlaştığı zaman hiçbir fırtına o ülkenin yolculuğunu engelleyemez..
Hiç bir dalga limandan çıkışın önüne set çekemez.. Rotayı saptıramaz, hedefi değiştiremez..
Türkiye’nin önünde böyle bir fırsat var..
Kim ne derse desin, AKP ile CHP anlaşmadan, MHP ile BDP’yi oyuna katmadan Kürt meselesi çözülmez..
Denedik, yaşadık, gördük..
AKP tek başına açılım yaptı; Habur skandalıyla panikledi.. Rakiplerim bu durumu tepe tepe kullanır diye geri adım attı..
*
Buluşacaklar ama..
Ana muhalefet lideri de umutsuz..
İktidar lideri de umutsuz..
Aslında Türkiye umutsuz..
En önemli konuda, canımızın tak dediği konuda; el ele verirseler meseleyi kökten çözebilecek olan iki lider iki gün sonra bulaşacak..
En küçük bi heyecan yok..
En küçük bi umut ışığı da yok..
*
Bu duruma ne diyeyim; ölmüşüz ağlayanımız yok..
Veya haberimiz yok!

Haberin Devamı

Değişen bi şey yok dün Gökalp bugün Hayyam!..
28 Şubat süreciydi.. Başbakan Siirt’te Ziya Gökalp’in şiirini okudu..
Minareler süngümüz, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker dedi..
İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan alındı..
Yetmedi..
Dört ay hapse atıldı.. Kimse içine sindiremedi.. Hatırlayın; İstanbul’da araçların arka camına..
O şimdi mahkum yazıldı..
Aradan 14 yıl geçti.. Post modern darbe yaptığı iddia edilenler tutuklandı.. Yargılanmayı bekliyorlar..
*
İleri demokrasiye geçtiğimiz şu dönemde post modern darbe günlerini aratmayacak bi olay yaşandı..
Fazıl Say, Hayyam’ın dizelerini twitter mesajıyla gönderdiği için 1.5 yıl hapis istemiyle yargılanacak..
Hayyam’ın şiiri bin yaşında..
Irmaklarından şarap akacak diyorsun
Cennet-i ala meyhane midir diye başlıyor..
*
Demem şu.. Memlekette değişen bir şey yok.. Dün Ziya Gökalp’in şiirini okumak suçtu; bugün Ömer Hayyam’ın..

Haberin Devamı

Volkan Demirel’e alkış ayıp..
Bu konuda sertim, katıyım, tutucuyum..
Ben olsam bırakın takıma koymayı Milli Takım kamp kadrosundan anında atardım..
Atmadılar.. İşte o an; çıkar, spor ahlakının önüne geçti..
Spor ahlakı gazoz oldu..
Emre için de benzer şeyleri yazdım.. Tınlayan olmadı.. Adım ırkçı.. Siyah tenlileri insandan saymıyor, siyah tenli oldukları için hakaret ediyor..
Milli takımda ne işi var!..
*
Dönelim Volkan’a.. Hadi milli takımın sorumlusu takıma aldı, forma verdi diyelim.. Gazeteci, yazar çizer arkadaşlara ne oluyor..
İki top kurtardı, penaltı çıkardı diye neredeyse yüzünü, gözünü öpecekler..
Önemli bir futbol adamı; Volkan’a ne kadar övgüler yağdırsak azdır diye yazmış.. Övgüler yağdırdığı kişi; bir hafta önce gazeteci arkadaşımıza ‘seni evden aldırırım’ diye bağıran kişi..
Tabire bakar mısınız?
Seni evden aldırırım..
Mafya ağzı.. Gazeteci arkadaşımızı evden aldırsaydı ne yapacaktı?
Bi temiz!!..
Spor yazarı arkadaşlarım, alkışladığınız sahip çıktığınız adama iyi bakın.. O adama övgüler düzerek harcadığınız meslektaşınıza da..
Bi düşünün..