Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Daha önce de oldu, bu olayları çok gördük, mevsimsel terör diye geçiştirilecek bir saldırı değil..
İddialar çok ciddi, çok vahim..
50 kişilik PKK grubu gelip Tunceli’nin Nazimiye ilçesinde karakol basıyor..
Sarıyayla Karakolu sınırın sıfır noktasında değil.. Neredeyse memleketin ortasında!..
Gelelim iddialara..
Cumhurbaşkanı Gül de ‘bir tuhaflık’ hissetmiş olacak ki detaylı brifing aldı..
Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Bıyık, Çankaya’ya çıkarak sıcağı sıcağına baskın raporu verdi..
Genel Komutan Orgeneral Işık koşa koşa saldırıya uğrayan karakola gitti..
Demek ki bir terslik var..
Çünkü Türkiye ilk defa dört şehit vermiyor..
Gül’ün dediği gibi; bu olay farklı bir olay..
* * *
Niye farklı?
Bir: yeri farklı.. İki: Saldıran PKK’lı sayısı farklı.. Üç: En önemlisi iddialar farklı..
Savunma zafiyeti var mı yok mu; bilemeyiz.. Askeri bir konu, uzmanlık isteyen bir konu..
Ayrı tutalım..
Benim üzerinde durduğum, takviye birliğin gönderilmediği..
Veya geç gittiği..
Yürüyerek gittiği iddiası..
Çarşamba günkü Zaman gazetesinin manşetinde çarpıcı bir haber vardı.. Karakola takviye kuvvetlerden önce ulaşan sağlık ekibi o geceyi anlatmış..
Hayda falan demeyin..
Ekibin başındaki doktor Murat Yılmaz saldırı sonrasını anlatıyor.. Bir binbaşıdan gelen telefon üzerine gece yarısı 10.08’de ambulansla hareket etmişler, karakola 02.25’te varmışlar.. Yaralı erleri tedavi etmişler, ambulansa koyup hastaneye getirmişler..
Hatta..
Yol üstündeki Dereboyu Karakolu’na uğrayıp yol güvenliği hakkında bilgi almışlar..
Kaymakamdan.. karakol komutanından..
Hatta..
Dönüş yolunda başka bir ambulansla karşılaşmışlar, ön koltuğa aldıkları hafif yaralı askerleri ambulansa devretmişler..
* * *
Bütün bunlar olup biterken takviye kuvvetler neredeymiş?
Neden sivil bir doktor kadar hızlı hareket edememişler..
Ambulansın uğradığı yol üstündeki karakol neden anında harekete geçmemiş..
Yenir yutulur sorular değil bunlar..

Haberin Devamı

SARIYAYLA SALDIRISI AKIL ALMAZ İDDİALAR
KAPALI ZARF AÇIK OY
Anayasa değişikliği kim kime gol atacak mücadelesine dönüşünce iş bu noktaya kadar geldi..
Hele 8. maddenin düşmesinden sonra ‘gönüllü denetletme’ dönemi başladı..
AKP’li bazı vekiller ‘olağan şüpheli’ sıfatını yememek için göstere göstere oy vermeye başladılar..
Ortaya..
Açık oy kapalı zarf usulü çıktı..
Bunda AKP yönetiminden çok, kraldan çok kralcıların yaylım ateşi de etkili oldu..
Kimse durduk yerde ters köşe olmak istemez..
* * *
Anayasa değişikliği bir başka gerçeği daha net biçimde ortaya koydu..
Türkiye’de liderler demokrasisi var..
CHP’liler, BDP’liler dışarıda bekledi..
MHP ‘ret’, AKP ‘kabul’ takibi yaptı..
Ortaya pek hoş olmayan manzara çıktı..
Kaybeden.. Milletvekillerinin özgür iradesine dayandığı varsayılan parlamenter demokrasi oldu..

Haberin Devamı

LİBERALLER KÜRTLERE KÜSTÜ..
Anayasa değişiklik paketi Türkiye’ye bir ayrılığı, bir küslüğü daha getirdi..
BDP’de odaklanan Kürt milletvekilleri AKP’ye destek vermeyince kendini ‘liberal demokrat’ diye tanımlayanlar fena bozuldu..
Resmen üzerlerine aldılar..
BDP’lilere Kürt Ergenekoncuları demenin ötesinde Kürt politikasıyla ilgilerini kestiklerini açıkladılar..
Resmen küstüler..
Dedikleri şu: “Liberal ve demokratların Kürt politikasını artık pek ciddiye almayacağı açık.”
Demek ki BDP, ağzıyla kuş tutsa artık yaranamayacak..
Oysa düne kadar..
BDP’yi arabulucu yapın, muhatap alın, sadece onları değil, İmralı’yı da Kandilli’yi de dikkate alın diyorlardı..
AKP’ye destek çıkmamaları sabahı selamı kestirdi..