ŞİKE İÇİN KARAR NE OLMAMALI!

Yer küreyi sarsacak, hepimizi yerinden zıplatacak veya siyaseti allak bullak edecek bir gelişme olmadıkça bu haftanın gündemi belli..
Futbol.. Şike!..
Federasyon bugün, yarın bi karar vermek zorunda.. Şu beş şıktan birini seçecek..
BİR: Şikeye adı karışanları Bank Asya ligine düşürecek..
İKİ: Bu kadarı ağır olur, milyonlar mağdur olur diye eksi puanla lige başlatacak..
ÜÇ: Şike yapıldığı kanısına varamadım.. Bize göre şike mike yok, lige aynen devam diyecek..
DÖRT: Belgeler yeterli değil, iddianameyi görelim kararı alarak topu taca atacak..
BEŞ: Mahkeme kararını bekleyelim diyerek şikeyi uykuya yatıracak..
Sonuçta ne karar alırsa alsın hepsi telafisi zor riskler taşıyacak..
Tek tek bakalım..
*
Şikeye adı karışanları düşürürse!..
Hukuki bakışa göre, şüpheli durumunda olup tutuklananları daha iddianameleri çıkmadan mahkum etmiş olurlar..
Ligin değeri sıfırlanır, gerçi marka değeri mi kaldı zaten sıfırlandı diyeceksiniz.. Haklısınız.. Sıfır olduğu tescil edilir diyelim..
Sadece küme düşen değil bütün kulüpler büyük darbe yer..
*
Puan silme cezası verilirse..
Etkisi kısmen daha hafif olur. Kulüpler paçayı kurtarır ama tutuklular için aynı şey geçerli olmaz.. Federasyon, şike kanısına vardığı için şüphelileri suçlu ilan etmiş olur..
*
Şike mike yok, lige aynen devam derse..
Savcı biraz terler, kamuoyu bunca gümbürtünün anlamını sormaya başlar.. Yargıya yönelik protestolar birbirini izler.. Ligin başlamasıyla birlikte tribünler, ne rakiple ne hakemle uğraşır.. Tek dertleri yargı olur..
İddianame güçlü çıkarsa bu kez Federasyon terler, hem de buram buram..
*
İddianameyi beklerse..
Lig başlar başlamasına ama diken üstünde başlar.. Sonu gelir mi bilinmez!. Büyük ihtimale de gelmez.. İddianame çıktığı gün ortalık alt üst olur.. Ligin ortasına gelinmiş, bir sürü maç oynanmış.. Yenenler, yenilenler, iyi durumda olanlar, kötü başlayanlar.. Karar almak daha da zorlaşır.. Federasyonun altından kalkamaz.. Kaçacak delik arar..
*
Mahkemeyi bekleyelim derlerse..
İlk başta herkesin hoşuna gidebilir ama bu hoşluk çok kısa sürebilir.. Tribün protestoları bir yana, iddianame çıktığı günkü hali düşünemiyorum..
Bir tarafta lig bir şey olmamış gibi devam ediyor, öte tarafta nasıl şike yapıldığı, kimin kimle ne konuştuğu, kimin kime kaç para verdiği çarşaf çarşaf yazılıyor..
O lig yürür mü?
Yürümez!.
Peki mahkeme ne kadar sürer?
Yargıtay aşamasıyla tahminen yedi yıl diyelim.. Bu lig yedi yıl boyunca şike yükünü taşıyabilir mi? Diyelim ki taşıdı, yedi yıl sonra şike yapıldığı ortaya çıkarsa bulaşan takım o zaman mı düşürülecek?
O gün o takımda oynayan futbolcuların..
Teknik direktörün..
O günkü başkanın suçu ne?
Bir başkasının işlediği suçun cezasını bir başkasına çektirilmiş olmaz mı?
Efendim o güne kadar yasa değiştirilir, takımların zarar görmeyeceği formül bulunur.. O zaman da hukuk devleti ortada kalmaz.. Futbolu kurtaralım derken duruma göre, adamına göre kanun çıkaran üçüncü sınıf ülke oluveririz..
Sakıncalı bir yanı daha var.. Bu kararla, Federasyon kendi hukukunu, kendi mahkemesini hiçe sayar.. Özerkliği biter..
*
Bir şey daha.. Küme düşen takımları ne yapacaksınız? Yedi yıl sonra geri alırız mı diyeceksiniz? Veya Süper Lig’e çıkan takımları.. Şikeyle gelmişseniz yedi yıl sonra geri gönderirim denmez herhalde.. Komik olur..
*
Eee..
O da olmuyor bu da olmuyor..
Ne olmalı?
Zurnanın zırt dediği yer burası..
Bana göre Federasyon topu taca atmamalı.. Ne mahkemeyi bekleyelim ucuzluğuna kaçmalı, ne de iddianameyi görelim diye kaosa zemin hazırlamalı..
Günü kurtaralım derken idam fermanını yazmamalı..
Öyle veya böyle mutlaka bir karar vermeli verdiği kararın arkasında da sonuna kadar durmalı..
Gelişmeler ne olursa olsun..

Adalet var mı siz söyleyin!
Adı: Oğuzhan Sağıroğlu..
7 Ocak 2009’da gözaltına alındı..
Silahlı terör örgütüne üye olmaktan tutuklandı..
Alevi Beştaşı Federasyonu Başkanı Ali Balkız’a suikast planına karıştığı iddia edildi..
32 ay tutuklu kaldı..
Savunma yapma sırası geçtiğimiz cuma günü geldi..
Suçlamalara karşı ilk kez savunma yaptı.. İlk kez duruşma hakimiyle muhatap oldu.. İlk kez soruları yanıtladı.. İlk kez kendini savundu..
32 ay bekledikten sonra!
Mahkeme tahliye etti..
Suçlu suçsuz, masum değil, bilemem.. Bu ayrı, onu mahkemenin sonunda göreceğiz..
Ama bir ülkede tutuklanıp cezaevine konulan kişi, 32 ay kendini savunacak fırsatı bulamıyorsa..
Suçsuzum demek için 32 ay bekliyorsa..
Birbirimizi kandırmayalım.. O ülkede adalet yok demektir..

Hızlı adalete çarpıcı örnek
Geçen hafta İngiltere yağma olaylarıyla sarsıldı.. Polis günlerce baş edemedi..
Tespit ettiği, yakaladığı yağmacıları mahkemeye çıkarmaya başladı.. Mahkeme de anında cezalarını verdi..
Kimine iki ay, kimine beş ay, kimine bir yıl hapis..
Yağmacılar arasında 22 yaşında bir manken de varmış.. Teknoloji aletleri satan mağazayı yağmalarken yakalanmış..
Cuma günü mahkemesi vardı..
6 ay hapis yedi, cezaevine konuldu..
Bildiğim şudur, yargı ne kadar hızlı olursa cezalar o kadar caydırıcı olur..

Her eylemci terörist değilmiş
Haberi okuyunca oh be dedim; galiba normalleşiyoruz.. Acayip sevindim..
Savcı kararını vermiş.. Hopa olaylarının arkasında örgüt yokmuş!
Oh be demem bundan..
Niye mi?
Son beş yıla, altı yıla bakın..
Aklınıza ne gelirse, neredeyse bütün eylemler, bütün faaliyetler ‘terör örgütü’ kapsamına alındı..
İnsanlar yaptıkları eylemden değil, terör örgütü üyesi olmaktan yargılandılar..
Veya terör örgütü üyesi olmadığı halde örgütün yararına faaliyette bulunmaktan..
Neredeyse memlekette terör örgütü üyesi olmayan adam kalmayacaktı..
Her şeyin arkasında terör örgütü arar haline gelmiştik..
Pankart açtın terör örgütü..
Protesto ettin terör örgütü..
Eylem koydun terör örgütü..
Afiş astın, yazı yazdın..
*
Neredeyse herkes bir sabah terörist olarak uyanır hale gelecekti ki, Erzurum’dan farklı bir haber geldi.. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı, Hopa olaylarından sonra tutuklanan 36 kişi için terör örgütü üyesi değiller, ortada da terör örgütü yok kararı verdi..
*
Kamu malına zarar vermekten, gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefetten yargılanacaklar..
Olması gereken gibi..