Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün, PKK saldırılarının amacı belli.. Ankara’yı şiddet çukuruna çekmek istiyorlar derken en çok kimin işine yarar sorusuna da yanıt aramıştım..
Arkasında ‘Suriye olabilir mi?’ demiştim..
Suriye istihbaratı El Muhaberat’ın tezgâhı.. Hani, Ankara Suriye’deki olaylar bizim iç meselemiz demişti ya, al sana iç meselen dedirtecek ısmarlama bir saldırı..
Olamaz mı?
Sen misin soran.. Sen misin kuşkulanan..
Meğer, Suriye’nin ne çok sevdalısı varmış!..
Şaştım da kaldım.. Biri, Suriye de nereden çıktı diyor; sanki Kanada, Meksika olamaz mı demişim gibi.. Kel alaka bir ülkeyi söylemişim gibi..
Şam her zaman olağan şüpheli değil midir?
Geçmişi ne çabuk unuttuk..
*
1998 yılında Öcalan yüzünden savaşın eşiğine gelmiştik.. Şam, 20 yıl koruduğu, sakladığı, desteklediği Öcalan’ı korkudan sınırdışı etti..
Canı gönülden değil.. Türkiye ile dost olduğu için değil..
Hafız Esad öldü, yerine oğlu Beşar geçti, iki ülke arasındaki buzlar eridi, dost olduk.. Daha da öteye gittik can ciğer kuzu sarması pozisyonuna geçtik..
*
Hatırlayın, 2005 yılında ABD, Suriye’ye hem ambargo uygulamak istiyordu hem de müdahale etmek istiyordu..
Ankara engelledi.. Kefil oldu..
Dostluk o dereceydi.. Ortak bakanlar kurulu toplayacak kadar..
*
Şimdi dost muyuz?
Değiliz!.. İki binden fazla vatandaşını öldürten diktatörle nasıl dost olalım ki.. Başbakan, tavrını koydu; sabrımız taşıyor dedi..
Şam’a resmen gözdağıydı..
Eee, hal buysa Muhaberat da boş boş oturmaz herhalde..
Mesela, PKK’yı taşeron olarak kullanmış olamaz mı?
Beşar Esad can derdinde, yaralı aslan gibi nereye saldıracağı belli değil.. 50 yıldır ülkeyi yönetenler kuyruğunu kaptırmış.. Rejim alaşağı olmak üzere..
ABD, Esad’a çekil çağrısı yaptı, İngiltere, Fransa, Almanya anında destek verdi..
Esad’ın tek dayanağı Türkiye’ydi, onu da kaybetti..
*
Demem şudur..
Orası Ortadoğu’dur..
Orada her şey olur.. Şaşırmamak lazım!

Haberin Devamı

Ağır ceza reisi daha ne desin
Hukuk fakültelerinin sessizliğini.. Hocaların suskunluğunu anlamak mümkün değil..
Hele bazı baroları hiç!.
Sanki hukukla ilgileri yok..
O hocalar, doçentler, profesörler öğrencilerine ne anlatıyor? Hangi davalardan örnekler göstererek hukuk dersi veriyorlar?
Merak ediyorum..
Mesela, Ahmet Şık davasını derslerde konu ettiler mi veya edecekler mi?
Herhangi bir hukuk fakültesinin bu konuda görüş açıkladığını duymadım..
75 üniversitenin hukuk fakültesi var.. Tek bir ses yok iyi mi!
*
Dün hukuk açısından çok önemli bir gelişme oldu.. Tahliyeye ret kararına Mahkeme Başkanı muhalefet şerhi düştü..
İki vurgusu çok önemli..
BİR: Yapılan soruşturma bağımsız, tarafsız, adil ve insan vicdanına uygunluk kıstasına uygun değildir..
İKİ: Kitabı daha yayımlanmamış.. Buna rağmen yayımlama düşüncesinde olduğu belirtilerek bu kişiyi örgütle irtibatlandırmak hukuken mümkün değildir..
Ağır ceza reisi daha ne desin!.

Haberin Devamı

Tabutlar dizi dizi
Yazı işleri toplantısındayız.. Birinci sayfa için fotoğraflara tek tek bakılıyor.. Fotoğraf ekranında yine üstü Türk bayrağı sarılı dizi dizi tabutlar..
İçlerinden biri seçilecek sayfaya konulacak..
Ben bu anı kaç defa yaşadım.. On, yirmi, yüz!
Kaç defa yan yana dizilmiş Türk bayraklı tabut fotoğrafları arasından en iyisinin seçilmesine tanık oldum..
Kaç defa altı siyah zeminli sayfa yaptık.. Kaç defa manşet, kaç defa sürmanşet, kaç defa tam sayfa yaptık..
Kaç defa gözlerimiz doldu.. Kaç defa gizli gizli ağladık..
Bizim de sabrımız taştı..