Abartmayalım, ortalığı velveleye vermeyelim ama üstünü de örtmeyelim.. Pervari’de yaşananları ayırıyorum.. Uzmanların, çocuk psikologlarının hatta toplum bilimcilerin üzerinde çalışması gereken bir hadise..
Siirt’te yaşanan farklı.. Orası tam bir rezalet.. İşin içinde koca koca adamlar var, makam mevki sahibi insanlar var..
Kentin adı lekeleniyor, ahlaksızlık, pis ilişki tüm Türkiye’ye duyuruluyor, çocuklar etkileniyor diye sessiz kalınacak bir mesele değil..
Tam tersi, bütün açıklığıyla üstüne gitmek gerekir..
Siirt’i tartışırken dün Manisa’nın Alaşehir ilçesi patladı..
Orada da küçük kızlar var, tecavüz var.. 28 kişi gözaltında..
Yarın belki başka yerden aynı pis kokular gelecek..
*
Siyasal iktidar hassasiyet gösteriyor, alınganlık gösteriyor.. Büyütülmesini istemiyor..
Bence yanlış yapıyor..
Bu tür olayların iktidarla ne ilgisi var ki.. Hükümet denilen kurum toplumun ahlak polisi değildir ki.. Toplumdaki ahlaksızlıktan sorumlu tutulamaz ki..
*
Tam tersi, iktidarın Siirt ve Alaşehir rezaletlerinin üzerine gitmesi lazım..
Başka yerlerde de aynı ilişkiler varsa.. Tecavüze uğrayan küçük kızlar tehdit altındaysa, hiç olmazsa cesaret bulurlar, dertlerini birilerine anlatırlar..
*
Siirt’teki tecavüz olayını yerel yöneticiler bilip de örtbas etmişlerse onlar da suça ortak olmuş demektir..
Tecavüzcüler kadar suçludurlar.. BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın iddiası çok ciddi..
Diyor ki, “Siirt’te kuş uçsa devletin haberi olur. Üç kişi yan yana yürüyüp kendi aralarında konuşurken bile kayıt altına alan ve bunun istihbaratını yapan devlet iki yıl boyunca bir eğitim kurumunda böyle bir facia yaşanırken ‘habersiziz’ diyemez.”
Haklı değil mi?
*
Bu sosyal bir yaraysa yüzleşmemiz şart.. Kaçarak, yok sayarak üstesinden gelemeyiz..
Hem çocuklara cinsel istismar çok önemli bir meselemiz değilse ‘devlet korur’ diye neden anayasaya koyuyoruz ki..
Demek ki zaruret!..
Mehmet Altanlık konu: Kıyma satan devlet!..
80’li yıllanın sonuydu.. Hantal devleti, her şeye burnunu sokan devleti, her alana el atan devleti anlatmak için kullanılan en çarpıcı soru söz şuydu:
Kıyma satan devlet olur mu?
Devlet pirzola satar mı?
*
O yıllarda satıyordu.. Et ve Balık Kurumu adı altında devlet kuşbaşı et de satıyordu kıyma da..
Çocukluğumdan bilirim.. Daha ucuz diye sıraya girer, devletten yarım kilo kıyma alırdık..
*
90’lı yılların başında büyük bir kampanya başlatıldı.. Mehmet Altan gibi liberaller öncülük yaptı.. Kurum özelleştirme kapsamına alındı, birçok mağazası satıldı.. Bazıları kapatıldı..
2005 yılında elde kalan 8 et satış mağazası ile 8 kombinası özelleştirme kapsamından çıkarıldı..
Yani yeniden devletleştirildi..
*
Et fiyatları tavana vurunca hükümet duruma el koyup et ithal etme kararı aldı..
Yani devlet et ithal edecek, ya işlemeden satacak ya da kesecek, biçecek, pirzola yapacak, biftek yapacak, kuşbaşı yapacak, kıyma yapacak satacak!..
Konu tam Mehmet Altanlık değil mi?
*
Soru şu..
Devletin o gün et satması mı yanlıştı, bugün yeniden et satacak olması mı?