Bugün pazar, hava güzel, umarım pazarınız güzel geçecektir..
Daha güzel geçmesi için küçük bir tavsiyem var..
Uğur Dündar İşte Hayatım kitabı..
Uğur Dündar işte hayatım demiş ama işte hayatınız dese de olurmuş..
Niye mi?
Çünkü her önemli olayda mutlaka Uğur Dündar adı var....
Kitabın sayfalarını çevirirken Türkiye’nin yakın tarihi gözlerinizin önünden akıyor..
Kitapla birlikte geçmişe doğru küçük bir yolculuk yapıyorsunuz..
* * *
Size bir soru..
Uğur Dündar ile mutlaka tanışmışınızdır da ne zaman tanıştınız?
Ben 1972 yılında tanışmışım..
Münih Olimpiyatları’nda..
Evimize televizyon o yıl girdi, olimpiyatlardan hemen önce.. Karşısına geçtik, hiç kalkmadık..
Yedi altın madalya alan Mark Spitz evimizden biriydi sanki..
İlk kez yüzme yarışları izledik, çok da sevdik..
Peki sevdiren kişi kimmiş!..
Uğur Dündar..
* * *
Uğur Dündar’ın habercilik, yapımcılık, televizyonculuk serüveni işte böyle başlamış..
Çim hokeyi karşılaşmasını da anlatarak..
Sonrası film şeridi gibi geçiyor...
Evet evet, hatırladım diyeceğiniz yüzlerce olay, yüzlerce program..
Soğukoluk’a ne dersiniz!..
Küçük kızların köle gibi fuhuşa sürüklendiği, devletin başa çıkamadığı yere..
Soğukoluk adını nasıl duydunuz?
Uğur Dündar’la mı?
Ya Kemal Horzum’u?
Hatırladınız değil, mi, Emlakbank’ı dolandıran kişiyi...
Bezmenleri..
* * *
Sadece bunlar değil.. ‘İşte Hayatınız’ programıyla evimize taşıdığı ünlüler hâlâ gözlerinizin önünde değil mi?
Arena’yla imza attığı manşetlik haberleri hatırladınız mı?
Kitabı alın, sayfalarını çevirirken inanın sık sık “Aaa, evet evet öyleydi, tabii ya, hay Allah nasıl da unutmuşum” diyeceksiniz..
Kitabı kaleme alan Nedim Şener çok yumuşak, çok akıcı bir dil kullanmış.. Sayfalar hızla değil, fırtına gibi akıp gidiyor, bırakamıyorsun..
* * *
Kitabı okurken hatırladım..
1996 yılıydı.. Star haberdeydim.. Uğur Dündar Kanal D’de.. Çeçen teröristler Trabzon’dan Soçi’ye giden gemiyi kaçırdılar.. Geminin rotası İstanbul’a çevrilmişti..
Koşuşturma başladı.. Kameralar nerede konuşlanmalıydı, görüntü yakalayabilir miydik, teröristlerle konuşabilir miydik?
Haberciler arasında, kanallar arasında yarış başladı.. Her yerde önlem almaya başladık..
Uzatmayayım..
Biri dedi ki, “Duydunuz mu? Uğur Dündar gemiye girmiş..”
Atmayın dedik!..
Valla girmiş..
Nasıl ya!.. Gemi denizin ortasında, içi terörist dolu..
Helikopterden gemiye atlamış..
Nasıl mı yapmış?
Dedim ya, kitap pazar keyfi için.. Pazarınızın daha da keyifli geçmesi için ideal..
Çakma kalkana dikkat!..
Kalkan balığının en iyi zamanı ama biraz pahalı..
Biraz değil bayağı pahalı.. Dört kişilik ailenin alıp da sofrasına koyacağı cinsten değil..
Kilosu 45-50 lira!..
Eskiden para değildi.. Açgözlülükle soyunu sopunu kuruttuk.. Şimdi uzaktan seyrediyoruz..
Bol miktarda da ah vah çekiyoruz..
* * *
Duydum ki fırsat bu fırsat diyenler piyasaya çiftlik kalkanı sürmüş.. Çakma kalkan yani.. (Şuraya bakın, lagos gibi kalkan da artık çiftliklerde yetiştiriliyor.) Yemedim, üstü beyazmış, anlaşılıyormuş.. Yiyenlere sordum balık gibi de değil, tavuk gibi de değil dediler..
Uyarayım dedim..
Çakma kalkana dikkat!