İlk duyduğumuz anın öfkesi, kızgınlığı hiddeti geçtiyse.. Tansiyonumuz normale dönmeye başladıysa, gelin şu gemi işini bir kez daha konuşalım..
Enine boyuna..
* * *
Kuşkular çok, soru işaretleri sayısız.. Hepimiz biliyoruz, geminin sadece insani yardım götürmek gibi bir amacı yoktu..
Büyük hedef dünyanın ilgisini Gazze’ye çekmekti..
Çünkü; ocak ayında Mısır üzerinden yapılan sefer başarılı olmamıştı.. Konvoy, Mısır polisi tarafından taşlanmıştı, gönüllüler coplanmıştı ama Türkiye’de bile infial yaratmamıştı..
Dünyanın umurunda olmamıştı..
Mavi Marmara’nın hedefi bu yüzden Gazze’ydi..
Ablukayı yarmak!..
* * *
Gelelim sorulara..
Tatsız durumların doğacağından hükümetin haberi var mıydı?
Denildiğine göre günlerce nefes kesen bir diplomasi trafiği dönmüş.. Dönmüştür; İsrail’in müdahale edeceğini sağır sultan duymuştu.. Komandoları yollayacağını.. Gemi yolcularının yanlarına gaz maskesi alması bundandı!..
Zaten gemidekiler de yola ‘gaza’mız mübarek olsun’ diye çıkmışlardı..
* * *
Peki, hal böyleyken, risk varken hükümet İHH’yı neden uyarmadı..
Neden ikna etmeye çalışmadı.. Neden sessiz kaldı..
Aslı Aydıntaşbaş’ın yazdığına göre, Hükümet İHH’yı vazgeçirmeye çalışmış ama başarılı olamamış.. Bu durumu da Tel Aviv ile Washington’a da bildirilmiş..
Olabilir mi?
İHH Başkanı Bülent Yıldırım itiraz ediyor; ‘hükümetten uyarı almadık’ diyor..
Ortada garip bir durum var..
* * *
Gemi yola çıkmadan, çıktıktan sonra, Kıbrıs’ta beklerken neler yaşandı ortaya çıkması lazım..
İsrail’e lanet okuyalım..
Ama bazı şeyleri de sorgulayalım..
Mesela geminin yardım götürmek, dikkatleri ambargoya çekmenin dışında bilmediğimiz bir amacı daha mı vardı..
Yeni Şafak’tan Hakan Albayrak’ın yazığı gibi..
Yeniden ümmet olmayı başlatmanın ilk adımı mıydı o gemi..
Kutsal amaç bu muydu..
Gerisi teferruat mıydı..
Bundan AKP iktidarının haberi var mıydı!..
Hocaefendi doğru söylüyor! Neyi?..
Haber, Zaman gazetesinin tepesinde.. Başbakan Yardımcısı Arınç, Fethullah Gülen’in saldırısıyla ilgili sözlerini değerlendirmiş..
‘Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğru söylüyor’ demiş..
(Her zaman vurgusuyla kinayeli bir gönderme mi yapmış, yoksa Gülen’in İsrail’den izin alınmalıydı yaklaşımına hak mı vermiş, biraz karışık)
Neyse Zaman destek şeklinde vermiş..
Vermiş de Arınç’ın, Gülen’in hangi sözüne hak verdiği meçhul kalmış.. Çünkü gazete ısrarla Gülen’in ne dediğini yazmıyor..
Sansürlüyor..
Ne demek istediği yazılıyor, ne dediği yazılmıyor.. Bu da yeni yayıncılık anlayışı herhalde!..
Her hafta medyaya etik dersleri veren Ekrem Dumanlı açıklar herhalde..
Yoksa..
Hoca’nın demecini etik bulmamış olabilirler mi? Gülen’e en yakın isimlerden biri olan Hüseyin Gülerce’ye mi danışsak?
Sansürü açıklar mı?
