Mehmet Yalçın

Mehmet Yalçın

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Playboy dergisininin gedikli içki yazarı Thomas Mario’nun “Barmenin Rehberi” kitabı, Türkçeye de çevrildi. Renkli bir üslupla kaleme alınan dev kitapta tam 1400 kokteylin tarifi var...

Playboy deyince akıllara ne geliyor? Tavşan kızlar, yaşlı bir kurt olan çapkın patron Hugh Hefner, nedense hep en uzun bacaklılardan seçilen ayın “Playboy kızı”, erotizmin sınırlarını zorlayan fotoğraflar... Bunlar doğru. Ama bu kült derginin ihmal edilen bir yönü de var: Zamanında dünyayı sarsmış çok ciddi Playboy röportajları, muhteşem illüstrasyonları ve çoğu şurup kıvamındaki yazılarıyla bir “erkek yaşama sanatı dergisi” olması...
Playboy’un bu konudaki en büyük kozlarından biri, Thomas Mario’ydu. Mario’nun özellikle içki yazıları bir içkinin portresini birkaç sayfada çıkarıverir, hem renkli hem de bilgi dolu yazılar ciltler dolusu kitaba değerdi.
Ne mutlu ki Playboy bu yazarını dergisinin sayfalarında saklamamış ve Mario’ya “Barmenin Rehberi” adlı harika bir kitap hazırlatmış. Ve ne mutlu ki ülkemizin kaliteli yayınevlerinden Oğlak Yayınları da “Güzel Kitaplar” dizisinden bu kitabı Türkçeye kazandırmış.
Kitabın adı, insanı biraz yanıltıyor. Bu aslında bir barmenin profesyonel rehberi değil, kendi kendinin barmeni olmak isteyen herkesin rehberi. O yüzden de “ortalama okuyucuya” göre hazırlanmış, ölçek ve tariflere boğularak sıkıcılaşmamış. Yazarın renkli üslubu, Nurettin Elhüseyni ve Fatma Yaşar gibi tecrübeli çevirmenlerin de katkısıyla daha da tatlanmış, satırlar tıpkı sevilen içkiden alınan küçük yudumlar gibi, keyifle akıp gidiyor...

Yudumladıkça rahatlatan tam 1400 kokteyl tarifi
Thomas Mario tüm içki yazarları gibi aperitiflere övgüler düzüyor ve bu güzel alışkanlığa ayırdığı 22 sayfaya şöyle başlıyor:
“Kokteyl saatinin şen şakrak havasında, bir highball içinde buzlar şıngırdarken, çoğu kez içkiler lakaytça yudumlanır. Ama ister sek, ister karışık olsun, aperitifler asla olduğu gibi kabul edilmez. Bir öğleden sonra gözde bir kafenin masasında oturan, özenli bir keyifle Byrrh, Amer Picon ya da Vermut Cassis içen ve her günün aperitifini heyecan verici bir deneyim sayan tipik Parisliyi ele alalım. İçkisinin rengini gözlemler, kokusunun hazzına varır ve genellikle yeni keşfedilmiş zevklerle ilişkilendirilen bir çerezle birlikte tadına bakar. Böylece duyuları metamorfozların en yararlısından geçer: Ağızdaki tat hücreleri akşam yemeğinin beklentisiyle karıncalanır, manzara daha canlı hale gelir, dünya daha şirin bir yere dönüşüverir...”
Yemek öncesinde yudumlanacak bir kadeh aperitifin insan uygarlığındaki yeri, ancak böyle anlatılabilir. Ama Mario okurlarını sadece hoş bir üslupla rahatlatmakla yetinmiyor, onlara yudumladıkça daha da rahatlayacakları tam 1400 kokteylin tarifini de veriyor.
50 TL’ye satılan 487 sayfalık dev kitaptaki kokteyller, kitabın sonundaki indeks sayesinde de kolayca bulunabiliyor.

Playboy’dan barmenlik sırları



1980’li yılların öncesinden zor hatırlanan içkiler var
Playboy bu kitabı ABD’de 1979’da yayımlamış, kitap o baskıdan çevrilmiş. Bu yüzden 80’lerde ortaya çıkan Bailey’s, Malibu ve Safari gibi içkiler, “Sex on the Beach” gibi son yılların sevilen kokteylleri, Cachacha gibi yeni keşfedilen içkiler ve onların Caipirinha gibi kült karışımları kitapta yer almıyor. Ama ne gam! Bugün kimselerin hatırlamadığı, satışları giderek azalan Chartreuse, Benedictine, Amer Picon gibi içkileri de olanca zenginliğiyle veriyor. Kitap, bu haliyle biraz arkaik gözükse de, bar tezgahlarının bugünkü gibi şişeden bira ya da votka-Red Bull içen 18’liklerin işgalinde olmadığı, Humphrey Bogart’vari sert bakışlı erkeklerin Greta Garbo’vari gizemli kadınlara dry martini ısmarladığı, barmenlerin yaş ortalamasının 50’lerde olduğu yılların renkli havasını çok iyi veriyor.
Almanya’yı fetheden efsane barmen Fatih Akerdem, dev banka ve holdinglerin gökdelenleriyle dolu kasvetli Frankfurt’un The Westin Grand otelindeki barında kokteylimi şeykırından süzerken, “Binalar büyüdükçe insanlar küçülüyor. Bir barın tezgahında barmenin elinden sıcak bir gülümsemeyle lezzetli bir kadeh içkiyi yudumlamak ise onları biraz olsun kendilerine getiriyor” diyordu. Birkaç yudumla kendine gelmek için Mario gibi lezzetli yazarları okumalı, Akerdem gibi barmenlerin elinden içmeli, belki de en iyisi kendi kendinin barmeni olup evde de küçük karışımlar hazırlamalı...


Kitaptan bir tarif
Bullshot
-12.5 cl. et suyu -4.5 cl. votka - 1 tatlı kaşığı limon suyu
-1 atım Tabasco sosu
Malzemeyi içine buz koyduğunuz geniş bir bardağa koyun. İyice karıştırın. Gerekirse bardağı buzla tamamlayın. İsteğe göre üzerine taze çekilmiş karabiber serpiştirin.