Mehmet Yalçın

Mehmet Yalçın

Tüm Yazıları

Türkiye’nin ilaç devlerinden Sanovel’in patronları, Eceabat’ta Türkiye’nin en büyük bağlarından birini ve en iddialı şarap tesisini kurdu. Porta Caeli isimli bağı ve tesisi gezdim, fıçı örneklerini tattım

Adı Michel Rolland. Lakabı “uçan önolog”. Şarap dünyasının bu en gözde ve pahalı danışmanı, bir süredir Türkiye’ye de gelip gidiyor. Geldiğinden fazla kimsenin haberi olmuyor çünkü Bordo’dan gelen uçağı Atatürk Havalimanı’na konar konmaz bir helikopter Mösyö Rolland’ı alıyor ve Çanakkale’ye, Eceabat’ın Kumköy’üne getiriyor. Burada geçirilen birkaç saatten sonra da Rolland yine helikopteriyle, ondan katkı bekleyen başka şaraphanelere uçmak üzere havalimanına dönüyor.

Haberin Devamı

En sık dikimli bağ

Türkiye’nin şimdiye kadarki en pahalı ve iddialı şarap projesi ilaç devi Sanovel, fındık imparatorluğu Sagra, İtayan fındıklı çikolata markası Pernigotti, İspanyol meyve suyu şirketi Zumosol ve Lera Fresca dondurmalarını da bünyesinde bulunduran Toksöz Grup’un patronları Ahmet ve Zafer Toksöz tarafından gerçekleştiriliyor.

Sıkı birer şarapsever olan abi-kardeş Toksöz’ler, şarap üretimine girme kararı verdikten sonra Türkiye’yi karış karış dolaşmışlar. İstedikleri nitelikte bağcılığa uygun arazi bulamayıp yatırımdan vazgeçmek üzereyken, Çanakkale’nin Eceabat ilçesinin Kumköy’ü civarlarında uygun arazilere rastlamışlar. O parsel senin, bu parsel benim derken, 1.700 dönüm araziyi satın almışlar ve buralarda hayallerindeki Bordo tipi şaraplara hayat verecek üzümleri dikmişler. Dev bağların yüzde 80’inde Cabernet Sauvignon, Merlot, Cabernet Franc ve Petit Verdot üzümleri dikili, yüzde 20’de de Sauvignon Blanc, Chardonnay ve Viognier gibi beyazlar bulunuyor.

Toksöz’ler daha baştan çok iddialı şaraplar üretmeyi hedeflediklerinden, bağları da aşırı sık diktirmişler. Toksöz’ler “Bu sık dikim sayesinde birbirleriyle rekabet eden kökler derinlere inecek, böylece şaraplar derin katmanlardan beslenen asmalar sayesinde daha derinlikli, zengin nüanslı ve mineralsi olacak” diyorlar.

Şaraba dev yatırım

Sıra şarap tesisi kurmaya geldiğinde de ünlü önolog Michel Rolland’ı danışmanlığa ikna edip ekibinin de desteğiyle tesislerini kurmuşlar. Bir yandan da bölgede canlanacaklarını düşündükleri şarap turizmine dönük olarak, 21 odalı butik otel Caeli’yi inşa etmişler.

Haberin Devamı

Yeşil bir denizi andıran bağların yanıbaşındaki Porta Caeli tesisi (Porta Caeli, Latincede “Cennet Kapısı” anlamına geliyor), şarap dünyasında gelinen son noktayı sergileyen modern bir şarap yapımevi. Üzümler tesise girer girmez soğuk hava deposuna alınıyor, 24 saatte ısıları 5 dereceye düşürülüyor. Ardından salkımlardan ayıklama, sap ayırma ve tane ayıklama ünitelerinden geçen en sağlıklı taneler, pompalamayla hırpalanmamaları için dev çelik haznelere dolduruluyor, kırma değirmeninden geçirilip dev sütunların arasındaki 24 tane iri meşe tanka fermantasyon için alınıyor. Her biri 15 bin avroya mal olan tanklar Türkiye’de çok ender, öte yandan kırmızı şarabın mayalanmasında kaliteyi yükseltiyor. Fermantasyon sonrası sıkımlar modern bilgisayarlı preslerde yapılıyor.

Haberin Devamı

Tesisin fıçı mahzeni yerin iki kat altında, tam 570 fıçı dolusu şarap burada güzellik uykusunda. Tesisi gezerken önolog Aslı Bayhan ile satış ve pazarlama müdürü Çağlar Göncüler’e yatırımın toplam maliyetini soruyorum. Göncüler “Bağ, tesis ve otel bir arada 100 milyon dolar civarı bir rakamdan söz edilebilir” diyor.

Şaraba dev yatırım

Kırmızılar 12’den vurmuş

Tesis ve bağları gezdikten sonra, butik otele geçiyor ve şef Basri Doğan’ın incelikli yemeklerini denemeden önce teknik bir tadım yapıyoruz. Bayhan “Şarapların çoğu hâlâ deneme aşamasında” diyor. “Birçok fıçı örneğini henüz kupajlamadık, Michel Rolland’ın gelişinden sonra nihai rötuşları yapacağız. Ama 2015 rekoltemizin uygun fiyatlı şarabı ile 2013 rekoltemizin rezerv şarabı hazır gibi” diyor.

Tattığımız şarapların hepsi de teknik olarak düzgün, hata ve kusurdan uzak. Ancak taban arazideki bağlardan gelen beyazlar biraz düşük asiditeli, insan biraz daha canlılık ve dirilik arıyor. Kırmızılar ise 12’den vurmuş, genç örneklerde fıçı biraz öne çıksa da gövdeli ve damakta kalıcı şaraplar verebilmiş.

İlk şaraplarını belki sonbaharda, belki de kışa doğru çıkaracak olan Porta Caeli, son yıllarda ülkemizde gördüğüm en önemli şarap yatırımı.