- Biz Türkler Almanya'ya geleli yarım asır oldu... Yarım asırdır bu parlamentolarda hakkımızda kararlar alınıyor. Ama hakkımızda karar alınırken bize hiçbir şey sorulmuyor. Yarım asırdır bu parlamentoya ilk kez adım atıyoruz... Bavyera Parlamentosu'nda hiç Türk yok... Ama Türklerin şikâyeti çok. Örneğin, son aylarda okul teneffüslerinde çocukların Türkçe konuşmaları yasaklanıyor... Türkçe dersleri için sınıf verilmiyor. Türkler eziliyor. Ama kimseye dert anlatamıyor...Dönelim kültür haftalarına... Ali Kılıç'ın başkanlığındaki Türk - Alman Dostluk Derneği 7 yıldır sürdürüyor bu haftaları. Şubattan başlayarak 4 ay boyunca Münih ve çevresinde konferanslar, paneller, konserler, temsiller düzenleniyor. Türk ve Almanların kaynaşması için ortak kültür noktaları oluşturuluyor. Ali Kılıç:- 7 yıl önce sadece 4 bin kişiye ulaşabiliyorduk, bugün on binlerce kişiye ulaşabiliyoruz, diyor.Kültür haftalarının açılış gecesinde salonu Türk ve Almanların eşit sayıda doldurduğu gözleniyor...Açılışta CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil de Almanları hayli acıtan bir konuşma yapıyor... Alman Parlamentosu'nun Ermeni soykırımını kabul etmesini eleştiriyor... Türk dostu Almanlar dikkatle dinliyor. Gece Alman Mevlevilerinin sema gösterisi ve kokteylle son buluyor... Herkes mutlu oluyor. Merkezi Münih'te olan Türk - Alman Dostluk Derneği'nin kültür haftaları başlıyor. Açılış töreni Bavyera Parlamentosu'nun konferans salonunda yapılıyor. Dernek Başkanı Ali Kılıç kürsüde acı konuşuyor: Erdoğan, ABD Başkanı Bush'tan randevu istemiş. Aslında bizim Cumhurbaşkanı'yla görüşmeleri iptal edip her ay Bushl'la olağan aylık görüşme yapsa çok daha iyi olacak... Almanya'daki Türk işçisi veya işvereni Almanlarla eşit vergi ödüyor. Vatandaşlık görevlerini tümüyle yerine getiriyor. Ama, eğer Alman uyruğuna geçmemişse bırakın parlamento seçimlerini... Belediye seçimlerinde bile oy kullanamıyor... Kentle ilgili kararlara katılamıyor... Yerel yönetimde yok sayılıyor. Yurttaşlarımız şimdilerde bu hakkı istiyor. Hürriyet gazetesinin de bir kampanyası var bu konuda... Şimdiye dek "Anayasa'ya aykırı" bahanesiyle verilmeyen oy hakkının artık verilmesini istiyorlar. Türkiye'ye demokrasi dersleri veren Almanya bu sesi duyar mı? Umarız... "Hakkımızı verin" Adana Fen Lisesi, Adana'nın göbeğinde Cemalpaşa Köprüsü'nün yukarı tarafında kanal boyu diye adlandırılan semtte... Okulun en önemli özelliği tarihi bir taş binaya sahip olmasıdır. Geçenlerde hayırsever bir işadamı okul için bağış yapmak istediğini söylüyor. Bunun üzerine lisenin şehir dışında yeni yapılacak binaya taşınması, tarihi binanın da rant amaçlı kullanılması gündeme geliyor... Adana Fen Liseliler... Mezunlar... Veliler... Öğrenciler buradan çıkmak istemiyor... Okulunuzu koruyunuz... Adana Fen Lisesi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bağımsız bir ülke parlamentosu adına utanç vesikası sayılabilecek petrol yasasının bazı maddelerini dün veto etti. Irak'a silahla, Türkiye'ye ise AKP'nin oylarıyla kabul ettirilen yasa şimdilik yürürlükten alıkonuldu... Veto gerekçesinden birkaç satır şöyle: "Yasanın 1. ve 3. maddelerinde eski yasadan farklı olarak 'ulusal çıkarlara uygun olma ölçütüne' yer verilmemiştir. Yasaların kamu yararı amacıyla çıkarılması ve uygulamada kamu yararının öncelikle gözetilmesi hukukun evrensel kurallarının ve hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Kamu yararının da, öncelikle ulusal çıkarları içerdiğinde kuşku bulunmamaktadır. Ülkemizde üretilen petrolün yarıdan fazlasının ülke gereksinimi için ayrılmasına ilişkin kuralın kaldırılması sakıncalıdır. Yasanın 19. maddesinde, petrol üreticisinin ödeyeceği devlet payının, kuyubaşı fiyatından hesaplanacağı belirtilmiştir. Devletin gereksinim duyduğu petrolün piyasa fiyatlarından satın alınması zorunlu iken, petrol üreticilerinin ödeyeceği devlet payının kuyubaşı fiyatından hesaplanması ulusal çıkarlarla bağdaşmamaktadır... Dünyada birçok ülkede, esasen yüksek olan devlet payının daha da yukarılara çekilmesi için uğraş verilirken, ülkemizde bu oranın kimi durumlarda yüzde 1'e kadar düşürülmesi haklı bir nedene dayanmamaktadır... Devlet payının yarısının işletme ruhsatının bulunduğu ilin özel idaresinin hesabına aktarılması, ülke kaynağının tüm toplumun çıkarı yönünde kullanılması yerine, bir ya da birkaç ilin hizmetine sunulması, petrol zengini iller yaratarak bölgesel dengesizliği artıracaktır... Diğer gelirler yönünden il ayrımı yapılmazken doğal kaynaklardan elde edilen gelirler söz konusu olduğunda böyle bir ayrıma gidilmesinin haklı bir gerekçesi olamaz." Petrol vetosu Geçen pazar günü tatlı ve börek ekleri veren gazetelerin tirajında patlama olmuş. Ek yerine bir dilim kek verseler patlamanın boyutu daha da korkunç olurdu... m.asik@milliyet.com.tr