Ankara’daki alt geçitleri havuzlara dönüştüren son sel baskını tabii gazetelerin internet sayfalarında da geniş yer aldı. Tabii habere ilişkin okuyucu yorumları da... O yorumlardan bir bölümünü “yoruma ne gerek!” diyerek aktarıyoruz.
- Ankaralılar! Durmak yok, Gökçek’le devam.
- Ey büyük Allahım! Verdikçe veriyor, verdikçe veriyor.
- Melih Gökçek boşuna yazmamış kendi sitesine, “Ankaralılar her şeye layıktır” diye.
- Atakule’yi de Kızkulesi yaptık mı tamamdır Sayın Başkanım!
- Başkanım, su çok güzel, sen de gelsene.
- Hayaldi, gerçek oldu: Angara’ya denüz geldü!
- Ankara’nın çılgın projesi çabuk gerçekleşti. “KanalAnkara” herkese hayırlı olsun!
- 9 Madalyalı Avrupa Başkenti! Peeehhh!
- Aynı yoldaaa kalmışııızzz biizzz
Aynı alt geçitteee boğulmuşuuuzzz biiizzz
Melih ileee Tayyip ileee
Daha çok çileee çekeriiizzz bizzzz.
- Bilimden nasibini almayanlarla yönetilmek istediniz. Buyurun.
- Bugün evden çıkarken şnorkel ve şambrel almayı unutma. Seçimini sen yaptın, unutma.
- Durmak yok, yüzmeye devam!
- Yüzde 50 yetmez ama evet. Ver Allahım, ver!
- İnsanlar hak ettikleri şekilde yönetilirlermiş. Al sana yüzde 50.
- Haydi, hep berabeeerrr
Aynı yoldan geçmişiiizzz biz
Aynı sudan içmişiiizzz biz
Her yağmurdaaa...
Aynı rezilliğiii çekmişiiizzz biiizzz.
- Okuman yazman yoksa sen parmak bas, istifayı biz yazarız.
- Denizi olmayan şehirde balıkadam sıkıntısı yaşatmıyor adam. Tebrik edeceğinize kalkmış eleştiriyorsunuz. Ayıp olmuyor mu?
- Bu sel seçimden 3 gün önce olsaydı AKP kesin yüzde 60’ı bulmuştu.
Forlan geliyor
Gazetelerde haberler: “Galatasaray Forlan, Reyes ve Ujfalusi’yle anlaştı”
Üçü de iyi ve ünlü futbolcular...
Ama ün tek başına futbol oynamıyor...
Acaba futbolcu iyi durumda mı?
En önemli soru:
Form olarak çıkışta mı, inişte mi?
Futbolcu biyolojik yaşını doldurmuş inişe geçmişse ünü işe yaramaz.
Forlan 32, Ujfalusi 33, Reyes 28 yaşında.
İkisinin son bir iki yılı.. Üçü de paraya doymuş adamlar.
Eğer bu futbolcularda istikbal varsa Atletico Madrid neden satıyor?
Önceki yıl GS, Atletico Madrid’ten kaleci Leo Franco’yu almıştı.
Bir yıl bile oynamadan gönderildi.
A. Madrid’in Leo Franco yerine kaleye geçirdiği De Gea bu yıl Manchester United’a gidiyor.
Kulübü ne kadar mı kazanıyor bu transferden: 20 milyon euro...
GS ünlü futbolcu deposu: Baros, Cana, Kewell, Neill, İnsua, Pino, Culio, Stancu, Zapata...
Bu topçulara tonla para sayıldı. Simsarlar zengin oldu. Bugün hangisi kaç para ediyor?
Futbol ruhla oynanır.. Galatasaraylılık ruhu diye bir ruh vardı. O nerede? Önce onu bulsak...
Teşekkür borcu
Hürriyet gazetesinde geçenlerde Emekli Büyükelçi Müfit Özdeş’le yapılmış bir röportaj vardı...
Müfit Özdeş ile Siyasal Bilgiler’de aynı yıllarda okuduk. O benden iki sınıf yukardaydı.
Mezun oldu... Dışişleri’ne girdi.
Talih bizi yıllar sonra Stockholm’de karşılaştırdı...
Türkiye’de darbenin meydana geldiği 12 Eylül 1980 günü ben Stokholm’deydim.
Darbeyi sabaha karşı telefonla Demir Özlü haber verdi. Biraz sonra aradı, İsveç radyosu bizimle röportaj yapmak istiyormuş. Sabah vakti soluğu radyoda aldık. Bir radyo ve bir televizyon röportajı yaptık...
Ben memleketten uzakta olmanın verdiği rahatlıkla ağzıma geleni söyledim. Generallerin özgürlükleri askıya alacağını, gençleri asacağını, aydınları hapse atacağını falan anlattım. Ve sözü fiyakalı bir cümleyle noktaladım:
- En kötü demokrasi en iyi askeri rejimden iyidir...
Ertesi gün bir belge için büyükelçiliğe gittim. Pasaportu verdim. Öğle tatili oldu. Ne belge geliyor ne pasaport. Sonunda Sina Yurtoğlu imiş adı, bir konsolos bankodan kafasını uzatıp:
- Memleket hakkında ileri geri konuşursunuz sonra da buraya gelirsiniz, diye laf atmaz mı?
Başımdan kaynar sular döküldü. Bağırış çağırış pasaportu geri aldım. Büyükelçiye Müfit Özdeş vekâlet ediyormuş. Ona çıktım. O beni tanımıyordu ben onu tanıyordum. Elçilikteki bazı birimlerin (Tabii MİT) benim İsveç radyosuna verdiğim demeci kayda alıp Ankara’ya geçtiğini söyledi. Başım beladaydı. Ülkeye döner dönmez tutuklanabilirdim. Müfit Özdeş orada çok yardımcı oldu. Devletten değil benden yana tavır aldı. Haftalar sonra Türkiye’ye döndüğümde başıma bir şey gelmediyse onun sayesindedir. Kendisine oradan kalma bir teşekkür borcum var. Sina Yurtoğlu adlı o zavallıya ise ne diyeyim... Bilemedim...
Siyasiler ve basına açtığı 17 davayı geri çeken Erdoğan, Müjdat Gezen’e açtığı davadan vazgeçmemiş.
Geçmez, çünkü mizahın hakaret olarak algılandığı yeni bir kültür oluştu memlekette...
Haldun Ertem
Çalışmayan emeklinin hali perişanmış.
Çalışan emeklinin hali çok farklı sanki!
Fahrettin Fidan