Açık Pencere Baskın'ın iddiası siyasette "ezber bozmak"... Bir de "Ezber Bozan Sözlük" hazırlamış... Bu sözlükte düşüncelerini geniş şekilde ortaya koyuyor..."Milliyetçilik bu toplumun tarihi harcıdır" görüşüne "yanlış" diyor... Demokratik bir toplumun harcının "yurttaşlık bilinci" olduğunu söylüyor.AB Türkiye'yi bölmek istiyor, düşüncesine katılmıyor.Ermeni tehcirinin bir trajedi olduğunu belirtirken "Jenosit terimi de kabul edilemez" diyerek bu kritik konuda doğru bir tavır ortaya koyuyor."Kürtler bu ülkede Türklerle birlikte kurucu unsurdur" tezini "Türk ve Kürt dışındakiler ikincil unsurlardır" anlamına geldiği için kabullenmiyor.Laiklik elden gidiyor, endişesine katılmıyor. Ona göre "Sorun laiklik değil, kasaba sermayesinin yeni burjuvazi biçiminde aşağından bastırması"dır! Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını savunuyor. Türk deyiminin ülkeyi böldüğünü öne sürüyor, Türkiyeli deyimini yeğliyor.En ilginci ise... CHP'yi en ağır terimlerle "Baykal CHP'si devletçi, askerci, milliyetçiliği yücelten ve kışkırtan, belkemiği yalnızca toplumsal korku üzerine dayanan bir partidir" diye yerden yere vururken, AKP'yi tek sözcükle olsun eleştirmiyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getiren AKP'yi eleştirmeyen bir sol program olabilir mi? İktidarı beğeniyorsanız siyasette işiniz ne? Bu noktalar kafa kurcalıyor... Mülkiye'den sınıf arkadaşımız Baskın Oran seçime İstanbul 2. bölgeden bağımsız aday olarak giriyor. Bu medeni cesaretinden dolayı kendisini kutluyoruz... Erdoğan tek başına iktidara gelemezse siyasetten çekilecekmiş. Rumların ve Barzani'nin yüreği ağzına gelmiştir... AKP tek başına iktidara gelebilecek mi? Hele hele... İddia edildiği gibi yüzde 40'lar dolayında oy alabilecek mi?Mustafa Kökbudak AKP'nin oylarını artıracağı iddiasında olanlara bir gözlemini aktarıyor:- Televizyonlarda vatandaşlarla yapılan konuşmalar yayımlanıyor. Bunların içerisinde "Geçen seçimde oyumu AKP'ye vermiştim, bu seçim vermiyeceğim" diyenler sık sık oluyor. Fakat "Geçen seçim oyumu muhalefete vermiştim bu seçim AKP'ye vereceğim" diyen hiç yok... Bu da size bir şey ifade etmiyor mu? Yüzde 40 hayalleri Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Fenerbahçe'deki futbolu yorumluyor:"Futbol incelik ve ustalık isteyen bir iştir. İnşaata benzemez." Böylece kulübü yöneten Aziz Yıldırım ve diğer müteahhitlere gönderme yapıyor.Halit Deringör, Cumhuriyet'teki sütununda bir anısını aktarıyor:- Önceki yıllarda Fenerbahçe Başkanı inşaatçı Tahsin Kaya için "Kereste tüccarları bile transfer yapıyor" dediğim için iki yıl hak mahrumiyeti almıştım. Aman Zico'nun başına da aynı şey gelmesin. Zico'nun hücumu Öyle Anadolu'nun kuş uçmaz, kervan geçmez yörelerinde değil, İstanbul'un tam göbeğinde... Üstelik bir değil bir çok yerinde ilkokul 5. sınıfa gelmemiş çocuklar Kuran kurslarına kabul ediliyor... Yasanın bu şekilde açıkça ihlalinden yüzlerce müfettişe sahip Diyanet İşleri Başkanlığı haberdar olmuyor! Ancak haber gazetemizde önceki gün yayımlanınca uyanıyorlar! Başkan Yardımcısı İzzet Er, "Kusurlu olanlar ve keyfi davrananlar varsa gereken işlem yapılacaktır" deyip zevahiri kurtarmaya çalışıyor.Ortada "kusur ve keyfi davranış" değil, yasanın alenen ihlali, dolayısıyla suç olduğunu hatırlatlatalım ve sözü CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı'ya bırakalım:"Kuran kurslarını eskiden Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim müfettişleri denetlerdi. AKP iktidarında bu görev onlardan alındı Diyanet'e verildi. Böylece denetim resmen değil ama fiilen ortadan kaldırıldı. O kadar kaldırıldı ki, son iki - üç yıldır ilköğretim çağına bile gelmemiş çocuklar Kuran kurslarına gidebiliyorlar ve Diyanet buna dahi ses çıkarmıyor. Sayın İzzet Er'in, gereken yapılacaktır, sözlerini hiç samimi bulmuyorum. Daha bir hafta önce üst düzey bir Diyanet yetkilisi Kuran kurslarına biraz hoşgörü gösteriyoruz, diye konuşmuştu." Diyanet uyandı! Hava - İş Sendikası THY'de grev hazırlığı yaparken bu sütunda Sendika Başkanı Atılay Ayçin'in sözlerine yer vermiştik... THY Basın Müşaviri Ali Genç, yaptığı açıklamada eleştirilere cevap veriyor ve diyor ki:"THY'de personel sayısı değişmedi ifadesi doğru değildir. 2003 yılında THY'nin sahip olduğu uçak sayısı 65 iken 100'e çıkmış, çalışan sayısı ise 2003 yılında 10.239 (THY Teknik A.Ş. dahil) iken Haziran 2007 itibariyle 10.123 THY A.O., 2.573 Teknik A.Ş. olmak üzere toplam 12.696'ya yükselmiştir. Ortaklığımızdaki pilot sayısı 670'den 1182'ye, kabin memuru sayısı 1579'dan 2.604'e, çağrı merkezindeki rezervasyon memuru sayısı 200'den 514 çıkmış, yer işletme bölümüne ilave 400 personel alınmıştır. Ayrıca, yaz aylarında üniversite öğrencileri part-time olarak istihdam edilmektedir. Uçuş ekiplerinin çalışma koşulları ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün belirlediği limitler dahilinde planlanmaktadır.Türk Hava Yolları'nda personel istihdamı, bölümlerin niteliği dikkate alınarak KPSS sınavı sonuçlarına göre yapılmakta, yabancı dil sınavları üniversiteler tarafından gerçekleştirilmektedir. Ortaklığımız yönetimi, THY çalışanları için yüzde 10 ile 15 arasında değişen ücret artışı teklif etmektedir. Bu oran, hem Hava-İş Sendikası'nın üye olduğu Türk-İş'in kabul ettiği oranın, hem de Türkiye'nin önde gelen holding ve şirketlerinin sağlamış olduğu ücret artışlarının üzerindedir." m.asik@milliyet.com.tr THY ne diyor?