Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yaşananlar; bedeli çocuklara dahi ödetilmekten kaçınılmayan vahşi bir iktidar kadrolaşması... İşkence ortaya çıkınca Başbakan'ın çözüm olarak kızlarla erkekleri ayırmayı gündeme getirmesi... Başta üniversiteler olmak üzere cumhuriyet kurumlarına adeta savaş açılması... Cumhurbaşkanı'nın her fırsatta yıpratılmaya çalışılması... Devletin televizyonunda alenen şeriat propagandası yapılması... Milli eğitimin hızla dini eğitime dönüştürülmesi, vs.Konuşulanlara gelince... Sanki ortada bir darbe olasılığı varmış gibi Baba'nın TSK İç Hizmet Kanunu'nu gündeme getirip 35. maddesinin kaldırılmasını istemesi... AB'nin, askerin etkisinin azaltılması talebini sürekli tekrarlaması... vs... CHP Milletvekili Onur Öymen'in şu saptamasını ekleyelim:"AB için önemli olan tek şey işbaşındaki iktidarın kendilerine hizmet etmesidir. O yüzden AKP'nin çağdaşlığa zıt uygulamalarını hiç sorun etmezler. İrticayı görmezler. Laikliği dert etmezler. İnsan hakları konusundaki duyarlılıklarını da Van olayında gördük. Rektörün 10 saat ayakta sorgulandıktan sonra tutuklanmasına hiç sesleri çıkmadı. Çünkü o rektör Kürt değildi. Ayrıca ulusalcı olmak gibi bir suçu! daha vardı." Son günlerde yaşananlar ve konuşulanlarda bir çelişme var... Sevgili okurlar, bayramınızın mutlu geçmesini diliyor, bayram günlerinde izninizi rica ediyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Rıza Gül'ün yakınmasını aktarmıştık. 29 Ekim'de Diyarbakır'da tören alanında güvenlik görevlileri gelerek üyelerden ellerindeki Atatürk posterlerinin indirilmesini istemişlerdi.Diyarbakır Valisi Efkan Ala, dün kısa bir açıklama yaptı: "Söz konusu iddiaların tamamı asılsız, yalan ve iftiradır. Tarafıma böyle bir konu iletilmemiştir ve böyle bir talimat verilmemiştir" dedi.ADD Başkanı Rıza Gül bu açıklamayı neden yaptı? Pankartı indirin diyenler kimlerdi?Konu esrarını koruyor... Diyarbakır olayı Almanya Şansölyesi Merkel, Almanya'ya gidecek olan Erdoğan'ın görüşme talebini kabul etmemiş. İki koyun gütmeden bizim Başbakan'ın karşısına çıkmak istememiştir belki... Orhan Erdoğa, bayramlarda köprü geçişlerinin bedava olmasını ucuz politika diye niteliyor: * * * "Bunun yerine köprüden bayram süresince toplanan hasılat, İstanbul'daki okulların ihtiyaçları için harcanır... Ve böylece binlerce yavru donmaktan kurtulur. Ne dersiniz böylesi daha iyi olmaz mı?" Umut Esmer, İngiltere'den yazıyor: "İskoçya Muhafazakâr Parti Lideri son 5 yılda yaptığı 11.500 Pound'luk (yaklaşık 26.500 YTL) taksi harcamalarının iş nedeniyle olduğunu gösteremediği için istifa etti. Maalesef iktidarın Londra gezilerinde bu detaylar kaçıyor ve sadece devlet dairelerindeki bir kaç 'türbanlı' örnek veriliyor ülkeye..." Başbakan Erdoğan, dün Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısını açarken sosyal güvenlik sisteminde şu karanlık tabloyu çizdi:- Sistemin giderek büyüyen açıkları önlem alınmadığı takdirde gelecek on yıllarımızı ipotek altına alacak boyuttadır...Peki hükümet neden hem şikâyet ediyor hem bu masrafları kısacak yerde artırıyor?Biliyorsunuz, SSK geçen yıl pazarlıkla ilaç alım modelinden vazgeçti. Ayrıca üyelerini devlet hastaneleri ve özel hastanelere yönlendirdi. Bugün bir işçi veya emeklisi lüks özel hastanelerde bile muayene olabiliyor, tahlil ve tetkikler yaptırabiliyor... SSK üyelerinin bu imkânlara kavuşması güzel. Ama nereye kadar?Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu, geçen ay yaptığı açıklamada SSK'nın 2005 yılı sağlık harcamalarının 10 katrilyon lirayı bulacağını açıkladı. SSK'nın 2004 yılı toplam sağlık harcaması 6.4 katrilyon liraydı. SSK sağlık harcamalarında, bir yılda, 3.6 katrilyon lira (% 55 oranında) artış görülüyor. Geçen aralıkta imzalanan yeni ilaç alım modelinin 600 milyon YTL tasarruf sağlayacağı söylenmişti. Tam tersine ilaç masraflarını iki kat artırdı.İlaç şirketleri, özel hastaneler, işçiler ve emekliler yeni durumdan memnundur.Ama devlet bu yükü kaldırır mı? Kaldıramayacağını Başbakan Erdoğan bizzat itiraf ediyor.Tıp Kurumu Genel Sekreteri Ali Rıza Üçer'e soruyoruz:- Bu gidiş nereye varacak?- Devlet bu yükü kaldıramaz. Yakında ilaç alan yurttaşlara ek katkı payları getirilecektir. Tabii eczanelere geri ödemelerde de sorunlar başlayacaktır... Bugün hem ilaç sektörü ve özel hastaneler hem çalışanlarda mutluluk yaratan sistemin yarını hiç umutlu görünmüyor. Başbakan da onun sinyalini veriyor. İlaç tekelleri ve özel sağlık kuruluşlarının dayatmalarına boyun eğmek yerine ulusal çıkara dayalı çözüm arayışı şart. Geçici mutluluk "Dubai Kuleleri"nin henüz projesi, mimarı, mühendisi yokmuş! Olsun biz alışkınız... Bir zamanlar Jet Fadıl Siirt'te projesi mühendisi olmayan hayali otomobiller yapmış, epey de satmıştı... m.asik@milliyet.com.tr