Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- PKK, ABD tarafından resmen terörist bir örgüt olarak tanımlanmasına rağmen ABD kontrolündeki Kandil Dağı'nda hiç saklanmadan faaliyette bulunuyordu...PEJAK için devşirilen Kürtler İran'a saldırı hazırlığı içindeydi.İran'a karşı PKK'nın PEJAK kolunu kullanmaya hazırlanan (ve halen de kullanan) ABD'den bizim hükümet ikide bir PKK'ya karşı önlem istiyor. Ne gerçekçi talep değil mi?Bu arada... Carter döneminin ünlü güvenlik danışmanı Zbigniev Brezinski hafta başında Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde tanıklık etti. Konuşması sırasında Bush yönetiminin İran'a saldırmak için gerekçe yaratmak amacıyla bir komplo düzenleyebileceğini ima etti... Amerikan basını bu tarihi tanıklığı es geçti. ABD İran'a saldırı hazırlıklarını sürdürüyor. Böyle bir saldırı Türkiye'yi ekonomik yönden müthiş sarsacaktır. Üstelik ABD bizi de bu savaşa bulaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Başımızdaki iktidar bu gelişmelerin ayırdında görünüyor mu? Böyle bir izlenim alıyor musunuz? Basınımız Associated Press Ajansı'nın önceki gün (2 Şubat) geçtiği habere fazla itibar etmedi... Oysa dört gözle görmemiz gerekirdi. AP Ajansı muhabiri Kathy Gannon, Kandil Dağı'na gidiyor... Üzerinde PKK bayrağı dalgalanan bir sarı binaya giriyor. Burası bir PKK kampıdır. Yanı başında dağa çizilmiş kocaman bir Abdullah Öcalan resmi vardır. Kampta PEJAK savaşçısı olarak toplanmış olan Kürtler eğitim görmektedir... PEJAK malum PKK'nın İran'da çarpışan koluna verilen addır. Muhabir diyor ki: Hükümet, "güncelliğini yitirdi" gerekçesiyle Ulusal Deprem Konseyi'ni lağvetmiş. Depremin güncelliğini yitirmemesi için her gün deprem mi olması gerekiyor? Devlet nasıl yönetiliyor?.. Eskişehir'den örnek... Eskişehir'in Han ilçesinde son dört yılda dört kaymakam değişti. Seyitgazi ilçesi dört yılda beş kaymakam gördü. Beylikova ilçesinde son 2.5 yılda 9 kaymakam görev yaptı. İnönü ilçesinde beş yılda 8 kaymakam değişti...Eskişehir CHP Milletvekili Cevdet Selvi, daha da çarpıcı bir rakam veriyor:- Biliyor musunuz Eskişehir'in Alpu ilçesinde son 5 yılda tam 19 kaymakam değişti...Bir kaymakam ortalama 3 ay görev yapmış. Devlet mi, deneme tahtası mı? Varın karar verin. Jet kaymakamlar Samsun'da Ogün Samast'la birlikte fotoğraf çektiren polis ve astsubaylar, onu yüceltmek amacı mı taşıyorlardı? Yoksa onu yakalamanın başarısını mı paylaşıyorlardı? Daha önce Apo veya Şemdin Sakık da Türk bayrağı önünde resimlenmişti örneğin.. Polis yakaladığı silahları da Türk bayrağı önünde teşhir ederek bir çeşit zafer gösterisi yapıyordu... Hangisi? Bilmiyoruz... Ama öğrenmek de kolay değil... Çünkü Türkiye'de (medyada da etkili) bir kesim, bu tür olayları askerin üzerine yıkmak için öylesine şehevi bir istek duyuyor ki.. Her türlü gerçek çarpıtılabilir... Samsun mesajı Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "Adımı kullanarak yolsuzluk yapıyor" diye ihbar ettiği yeğeni Sezai Şahin kayıplara karışmış durumda. Eşi Çiğdem Hanım iki çocukla ortalıkta kalakalmış. Öyküsünü anlatıyor:- Bizim Mehmet Ali Bey'le aramız çok iyiydi. Son Kurban Bayramı'nı da ailece birlikte Abant'ta geçirdik. Kendisi bize hep destek olmuştu. Eşim 4 yıl önce işsizdi. Onu önce Abant Plaza'ya, sonra da Maliye Bakanlığı'na bağlı Crown Plaza Oteli'ne genel müdür yaptı. Daha sonra Defterdarlığa en son da İstanbul İl Özel İdaresi'ne yerleştirdi...- Peki köprüler nasıl atıldı?- Eşim Mehmet Solak adlı birinden 78 milyar borç almıştı. Bunun 28 milyarını ödedi. 50 milyarı için çek vermişti. Onu zamanında ödeyemedi. Mühlet istedi. Fakat alacaklı olan kişi beklemedi. Eşimi Bakan'a şikâyet etti.- Sonra?- Bakan Bey de ertesi gün bir açıklama yaptı. Eşimin onun adını kullanarak ihale kazandırma vaadiyle Mehmet Solak'tan 78 bin YTL aldığını açıklayarak polise eşim hakkında ihbarda bulundu...- Eşiniz ihale kazandırmayı vaat etmedi mi?- Kesinlikle hayır... Nitekim Mehmet Solak da Bakan'ın bu iddiasını mahkemede yalanladı. Sadece bir borçtu bu. Bakan açıklama yaptıktan iki gün sonra 50 milyarı da ödedik, hiç borcumuz kalmadı...- İhale kazandırma vaadi yok diyorsunuz?- Hangi ihale olduğunu söylesinler, biz bütün suçlamaları kabul etmeye razıyız...- Eşiniz önce mahkemeye çıkarıldı sanırım...- Evet, mahkemeye çıkarıldı... Serbest bırakıldı... Daha sonra Adalet Bakanlığı eşimle ilgili tutuklama talebiyle devreye girdi. Bunun üzerine eşim firar etti.- Peki Sayın Bakan bunca yakınlığınıza rağmen bunu size neden yaptı?- Bilemiyorum. Yanlış anladı belki... Belki kahraman olmak istedi. Kamuoyuna açıklama yapmadan önce ne olup bittiğini eşime sorabilirdi. Sormadı.- Kızgınlığının bütün sebebi bu mu?- Bana üç yıl önce başımı kapamamı öğütlemişti. Bir yıl kapadım sonra açtım. Bu olaya da kızmış olabilir...(NOT: Sayın M. Ali Şahin'in diyeceği varsa buyursun, sütunumuz açık...) m.asik@milliyet.com.tr Akraba kazığı...