Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eski bir Osmanlı hikâyesidir... Paşanın yanaşmalarından biri onu savunayım derken suç işlemiş. Hapse atılmış. Paşa’ya adamını kurtarması için ricacı olmuşlar. Çaresine bakarız demiş. Kararın verileceği gün mahkemeye gitmiş Paşa, kapının yanında durmuş. Yanaşma, paşayı ele vermemiş, bütün suçu üstlenmiş. Paşa beni kurtarır diye umut içinde. Ama Paşa’da hareket yok. Kadı efendi duruşma sonunda kara kaplı defteri şöyle bir karıştırmış... Hükmü vermiş: İdam... Zavallı yanaşma zaptiyelerin kolunda mahkemeden çıkarılırken Paşa ile gözgöze gelmiş.... Tam ağzını açıp birkaç laf söyleyecek... Paşa eğilip kulağına fısıldamış:
- Bir can için beni mahcup etme evladım...
Bir veya birkaç can için Amerika ile aramızı bozmayalım evladım şimdi...
9 ayda 11 kez aradı Washington, muhabbete limon sıkmayalım...
Saldırı Irak topraklarından geliyor diye Barzani’yle papaz olmayalım... Orada Türk şirketlerinin yatırımları var. İyi para geliyor. Geçenlerde bir işadamı orada kurduğu petrol şirketinin yarısını İngilizlere 2 milyar dolara sattı... İhya oldu.
Ortadoğu’da Filistinlilerin hamisi, Suriye halkının banisi, Libya halkının abisi rolünü oynuyoruz. Küresel güç olma yolunda hızlı adamlarla ilerliyoruz.
Pişen aşa su katma Mehmet’im... Bir veya birkaç can için hükümeti mahcup etme...
Analar metin olsun... Basın pireyi deve yapmasın...
Şöyle eteklerde verin şehit haberlerini, hatta mümkünse yok sayın
Biz elimizden geleni yapıyoruz.. Sık sak ağlıyoruz...
“Helak olsunlar” diye beddua ediyoruz...
Daha ne yapalım Mehmet’im...
Sizler de anlayış gösterin, birkaç can için bizleri mahcup etmeyin...

Haberin Devamı

CHP’nin çözümü ne?
CHP lideri Kılıçdaroğlu hükümeti istifaya davet ediyor...
“Bir başbakanın, sorumluluğu başka kurumlarda aramaması lazım. Sorumluluk başbakanın omuzlarındadır. Çözüm üreten kurum siyaset kurumu olmalıdır..”
Doğrudur... 9 yıldır işbaşında olan, her türlü karar ve atama yetkisine sahip olan Başbakan sorumluluğu omuzunda taşımaktadır.
Peki CHP’nin çözüm önerisi nedir? Bilmiyoruz... TBMM’de bir “akil adamlar kurulu” oluşturmayı önerdiler. Kabul görmedi. Bir de sık sık “silahın diliyle konuşmamalı” diyor Kılıçdaroğlu.. Peki başka?
Terörün gece baskınına, mayın tuzağına, pususuna karşı hangi dille konuşacaksınız?
Müzakere yolunun çıkmazına karşı öneriniz nedir?
Ya PKK’ya kol kanat geren ABD ve Irak’la ilgili düşünceniz?
CHP içinde daha köşeli konuşan milletvekilleri var. Mesela Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu... Dün diyordu ki:
- Ömürlerini PKK Terör Örgütü ile mücadeleye adamış insanları gizli tanıklarla, imzasız isimsiz ihbar mektupları ile şüpheli delillerle tutuklayıp cezaevine gönderdiler. Hükümet vatana ihanet edenlerle müzakere, vatana hizmet edenlere zulmeder hale gelmiştir... İstihbarat paylaştığımız Batılı müttefiklerimizin hangi istihbaratı kimlerle paylaştığı ciddi bir merak konusudur. Uydularından yerde yürüyen karıncayı gören teknolojiye sahip sözde müttefikler, nasıl olur da sınırdan sızan yüzlerce haini göremezler? Acaba bu ortaklarımız, istihbaratı TSK ile mi yoksa PKK ile mi paylaşıyorlar?
Hep konuşuyoruz.. Eylem yok.. İlerleme yok. Ölmek nedense hep daha kolayımıza geliyor!

Haberin Devamı

No comment
“Kürt sorunu konusunda güzel şeyler olacak.”
(8 Mart 2009. Abdullah Gül, Tahran’a giderken, uçakta gazetecilere.)
“Güzel şeyler olacak.”
(30 Eylül 2011. Abdullah Gül. BDP’li milletvekillerini Çankaya Köşkü’nde kabulde...)
“İntikamımız büyük olacak.”
(19 Ekim 2011. Abdullah Gül. 24 askerimizin şehit edilmesi üzerine.)
* * *
“Devlet intikam almaz... Devlet babadır, hesap sorar, ceza verir, yol gösterir, suçu önler... İntikam almak kişilere mahsustur.”
Arman Büker
* * *
“30 yıl sonra terörle ilgili bir şeyleri bitirme kararı alan hükümet, terör haberlerini bitirmek üzere harekete geçti...”
Zaytung’dan...
* * *
“PKK’nın kökü dışarda diyorlar... Tam bilemiyorum ama şunu biliyorum, TSK’nın kökü içerde ( Hasdal, Silivri)”
Volkan Günel
* * *
“Arınç ağlar, Erdoğan ağlar, Günay ağlar... Ne güzel söylemiş atalarımız: Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar...”
Demet Hanım...

Haberin Devamı

Merkez Bankası dolara savaş açmış.
PKK’yla savaşı kazanamıyoruz bari onu kazanalım...
Haldun Ertem

Yargı
Son bir yıl içinde “Yüksek yargıda kadın oranı yüzde 2’ye düştü” beyanları üzerine HSYK internet sitesine yüksek yargıda kadın- erkek oranları yerleştirildi.
Verilen bilgiye göre, Yargıtay üyelerinin 320’si (yüzde 85.6) erkek ve 54’ü (yüzde 14.4) kadın. Orana vurulursa, Yargıtay’daki üye, hâkim ve savcıların yüzde 74.9’u erkek, buna karşılık sadece yüzde 25.1’i kadın.
Danıştay’da 102 erkek üyeye (yüzde 75.6) karşılık 33 kadın (yüzde 24.4) üye var. Danıştay’da da üye, hâkim ve savcı toplamında erkeklerin oranı yine yüksek ve yüzde 63.9.
Son anayasa değişikliğiyle üye sayısı artırılan 17 üyeli Anayasa Mahkemesi’ndeki kadın üye sayısı ise sadece 2.
Bu oranların son durumu yansıttığı bildiriliyor.

BDP’liler de 24 şehide çok üzülmüş.
Fazla üzüntüden helak olmazlar inşallah!
Fahrettin Fidan

Hakkâri saldırısı için ABD’den
“PKK’yı İran ve Suriye kışkırtmış olabilir”
yorumu geldi.
İyi de saldırı neden yıllardır
ABD hâkimiyeti altındaki Irak’tan geliyor?
Akif Kökçe