Basında "mandacı" tabir edilen kişiler tezkerenin kabulü için olağanüstü bir çaba göstermişti. Irakta kitle imha silahlarının bulunduğu, Amerikanın bütün dünyada teröre karşı dövüştüğü yalanını yaymaya çalışıyorlardı. Felaketin eşiğinden kıl payı döndük. Ne var ki mandacı takım, bu defa biraz mahcup bir şekilde, yine Amerikanın fedailiğine soyunmuş durumda. ABDnin Irakla ilgili yalanlarını hiç duymamış ve yaşamamışlar gibi bugün de ciddi ciddi İranın nükleer gücü üzerine haber üretiyor, fikir beyan ediyorlar. Oysa İranla ilgili nükleer irdelemelere girmeden önce, ABDnin saldırmak istediği ülkeler hakkında "yalan kampanyası" açtığını anımsatmaları gerekir. ABDnin yalanlarına alet olmak anlaşılan hayli kazançlı bir iş. Hiç utanıp sıkılmadan icra edildiğine göre... Iraka asker göndermeyi öngören "tezkere"nin reddedilişinin ikinci yıldönümüydü dün. Kıl payı reddedilen tezkere eğer kabul edilse, çocuklarımız bugün işgalcilerle yan yana yurdunu savunan Iraklılara karşı dövüşüyor olacak, gençlerimiz Irak bataklığında hiç uğruna can verecekti. Başbakana öneri: Tazminat davası açtığınız gazetecilerden toplanan paraları, sizi destekleyen gazetecilere dağıtın da, para sektör içinde kalsın bari... Karikatürist Ahmet Erkanlı, 1997 yılında çizdiği karikatür yüzünden hapis cezası alıyor. Sebep, karikatürdeki mahkeme duvarında "Adalet Mülkün Temelidir" yerine "Ver Parayı Al Davayı" yazmasıdır... 4 ay hapis yatan Erkanlı, daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidiyor. 13 milyar lira tazminat alıyor. Erkanlı, Musa Karta sesleniyor: Hiç tasalanma, AİHMye gider, ödeyeceğin 5 milyarı fazlasıyla geri alırsın... Karikatürlük olay Başbakanın uçağı türbülansa girince uçaktakiler espri ve fıkralarla rahatlamışlar! Biz de keyfimizden espri, karikatür yapmıyoruz. Ülke türbülansta olduğu için yapıyoruz. Vatandaş Tacettin Korkut, adli sicil kaydı almak üzere Karabük Adliyesine başvuruyor. Kendisinden 1 milyon 250 bin lira bağış isteniyor. Tacettin Korkut durumu bir yazı ile Adalet Bakanlığına soruyor. Verilen yanıt şöyle:"Adli sicil kaydı verilirken vatandaşın rızası varsa bağış alınmaktadır."Diğer kurumlarda bağış kalktı. Ama adliyeler alıyor. Hem de bakanlığın dediği gibi rıza ile değil zorla. Hukuku korumakla görevli kurum hukuk dışı para alıyorsa... Düşünün gerisini... Adliyeye bağış... Türkiye ile Etiyopya arasındaki ticaret hacmi genişleyebilir mi? Evet, genişleyebilir... Örneğin biz onlara don, onlar da bize atlet ihraç edebilir.. TBMM Adalet Komisyonunda yeni Türk Ceza Yasası görüşülürken iftira maddesi ele alınıyor. İftira eden bunu geri aldığı ve özür dilediği takdirde beşte dört oranında ceza indirimine uğruyor. Sıra basına geliyor. AKP tarafı gazetecilerin bu haktan yararlanmasına karşı çıkıyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, şöyle bir gerekçe öne sürüyor:- Geçmişte flört fahişeliktir demediğim halde demiş gibi gösterdiler, bana çok acı çektirdiler...Komisyon Başkanı Köksal Toptan sözü alıyor:- Benim hakkımda da bir kongre öncesi "mason" diye dedikodu çıkarmışlardı...AKPliler bu tür kişisel hınçlarını yasaya dönüştürüyor.Basının indirimden yararlanmaması kararlaştırılıyor.AB kriterleri ve demokrasi hiçe sayılıyor. Ceza Yasasında 20den fazla maddede gazetecilere hapis cezası öngörülüyor.* * *CHPli Adalet Komisyonu üyesi Orhan Eraslan, bize yeni ceza yasasının getirdiği kısıtlamalardan örnekler veriyor:- Örneğin bir fabrikanın çevreyi kirlettiği konusunda elinizde resmi belgeler olsa bile onun adını veremeyeceksiniz. Diyelim biri yolsuzluktan yargılanıyor. Bunun ne haberi yazılabilecek ne de yargılanan kişinin adı... - Başka? - Elinizde belge olsa bile falanca şirket vergi kaçırdı, diye yazamayacaksınız, çünkü bu "Ticari Sır" başlıklı 239. maddeye göre suç olacak. "Fiyatları Etkileme" başlıklı 237. maddeye göre, yargıç, yazdığınız haberden dolayı fiyatların etkilendiğine ya da malların yokluğuna yol açtığınıza kanaat getirirse bunun cezası 2 ay ile 2 yıl arası hapis. Yeni Ceza Yasası çoğu yerde suçu ve kabahati değil, bunu yazanı cezalandırıyor. Abdülhamit sansürünü hortlatıyor. m.asik@milliyet.com.tr Ceza geliyor 2