Bir okurumuz yukarıdaki cümleyle başlamış mektubuna...Aslında dün Orhan Pamuk Nobel'i kazandı haberi gelince hiçbir şey hissetmemenin çok ötesinde kimi soru işaretleri uyanmadı mı zihinlerde?Bir Türk Nobel'i kazandı... Ne mutluluk? Ama Türk yazarı olduğu ve edebi gücü sayesinde mi yoksa Türkiye'yi dış odakları memnun edecek şekilde eleştirdiği ve bunu iyi pazarladığı için mi?Nobel Edebiyat Komitesi tamaman edebi ölçülere ve Nobel ilkelerine göre mi davrandı yoksa politik bir karar mı verdi?Buna benzer sorular önümüzdeki günlerin tartışmasıdır...Nobel ödülünün politikaya kurban edilip edilmediği de sıkça tartışılacak elbet...Türkiye'de demokrasi işlemiyor. Türkiye'deki faşizan yasa ve uygulamaları eleştirmek her aydın ve demokratın görevidir. Ama bu eleştiriyi hiçbir çıkar gözetmeden demokrasi ve hukuk adına yapmak başkadır... Kitap satmak ve dünyada ünlü olmak hevesiyle kendi ülke ve halkınızı satarak yapmak başka...Pamuk'un Nobel ödülü almasıyla Fransız Parlamentosu'nun Türkiye'yi mahkûm eden yeni bir karar almasının aynı güne rastlaması da kaderin ayrı cilvesi tabii ki...Bakalım, kader bize daha ne gibi cilveler hazırlıyor? Yıllar önce bir Türk Nobel kazanacak ve sen hiçbir şey hissetmeyeceksin, deseler çok tuhafıma giderdi... Diyanet İşleri'ndeki 1107 imamdan 605'i Milli Eğitim Bakanlığı'na geçmiş. Fark etmez... Her iki teşkilat da aynı vazifeyi görüyor... Bülent Arınç, "Bir sonraki ramazanda çok daha huzurlu, çok daha mutlu olacağız" demiş. * * * Niye? Bir sonraki ramazanda iftar yemekleri Çankaya Köşkü'nde verileceği için mi? Özel kanallarda dün Orhan Pamuk, "Nobel edebiyat ödüllü ilk Türk" diye verilirken TRT2'de Orhan Pamuk, Nobel edebiyat ödülünü kazanan ilk "Türk vatandaşı" olarak takdim edildi. Yine de şükür ki, "İlk Türkiyeli" diye verilmedi. Cüppeli Ahmet Hoca'nın medyaya sızdırılan tatil maceralarına Hürriyet'in internet sayfasında yer alan okuyucu yorumlarını okuyoruz. Hocayı suçlamamak lazım. Benim de kemiklerde erime vardı. Doktor, jet - ski önerdi. Çok iyi geldi. Bir de haram suyu karışmamış deniz iyi geliyormuş kemik erimesine.Hocam beni de tatile götür!Sayın Başbakan bu gibileri mi merkeze çekecek?Bu adama inanıp hâlâ peşinden giden, üstelik para kaptıranlar için söylenecek tek şey; sevgili Aziz Nesin yine haklı çıktı.Bir vatandaş şu cüppelerin nerede satıldığını yazarsa sevinirim. Bir tane alacağım da. Kerametli bir şey olsa gerek.E be cüppeli! E be cüppeli!Hoca oraya insan neslinin üremesi ile ilgili belgesel çekmeye gitmiştir! Cüppeli yorumlar! "Kıbrıs'ta Aşk ve Ölüm" romanının yazarı, Avustralya - Türkiye Dostluk Derneği Başkanı Harry Blackley, bugün İstanbul Kültür Üniversitesi Ataköy Kampusu'nda saat 11.00'de bir konferans veriyor. Sorulu cevaplı konferansı herkes izleyebilir. Geçen cumartesi günü İzmir'de oynanan Pınar Karşıyaka - Fenerbahçe Ülker basketbol maçına Karşıyakalı taraftarlar, salona, "Atam rahat uyu. Cumhuriyetimizin ve Laik İzmir'in Bekçisiyiz" yazılı pankartla girmek istiyorlar. Polis, sporla ilgili olmadığı gerekçesiyle izin vermiyor. Taraftarlar bunun üzerine pankartı gizlice içeriye sokup açıyorlar. Önceki gün gazetelerde yer alan... Ancak İzmir Emniyet Müdürü'nün yalanladığı bu haberin aslı ne? KSK yöneticilerinden Volkan Alposkay'a kulak veriyoruz:"Olay aynen gazetelere yansıdığı gibidir. Karşıyaka Spor Kulubü, büyük önderimiz Atatürk'ün 1925 yılında kulübü ziyaretinde, yakasındaki ay yıldızlı rozeti çıkararak takımın bayrağına iliştirdiği... Bu nedenle, Beşiktaş'la birlikte bayrağında ay - yıldız bulundurma hakkına sahip iki kulüpten biridir. Yeşil rengimiz Müslümanlığı, kırmızı rengimiz Türklüğü simgeler. Bütün bunlara ilaveten Kurtuluş Savaşı'nda pek çok şehit vermiş kulübümüzün Atatürkçü, laik olmasından daha doğal ne olabilir ki? O pankart bizim için artık bir simge olmuştur. Bundan sonra ne pahasına olursa olsun bütün maçlarımızda tribünlerde dalgalanacaktır. Tabii bu arada o pankartımızı engellemek isteyenlerle de yargı önünde ayrıca hesaplaşacağız." Atatürk'e yasak! ABD ve İngiltere Irak'ta 4 yılda 655 bin kişiyi öldürmüş... Öldürmeye de devam ediyor.. Avrupa bu katliamı bırakmış, 90 yıl önceki olaylardan dolayı Türkiye'yi cezalandırmaya çalışıyor. İkiyüzlülük bu kadar olur... Geçen hafta sonu oynanan Fenerbahçe - Maliyespor maçında açılan ikinci pankartı salondaki okurumuz anımsattı:"Somali sizinle gurur duyuyor"... Aşağıdaki tezahüratı da Fenerbahçeliler Maliyespor için özel olarak bestelemiş:Hayatımız vergilerle, kesintiyle geldi geçti.Bu vatandaş senelerdir keriz gibi söğüşlendi. Kemal Abi, duy bu sesi. Villa yapıp sömür bizi.Kemal Abi, Kemal Abi, yumurtacı Kemal Abi!Sana villa yakışmaz, şato yap Kemal Abi! m.asik@milliyet.com.tr Kemalabi spor...