- Yavrucuğum, terör örgütüne üye olduğun için pişmansın ve Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmak için ülkene döndün, değil mi?
- Hayır. Ben Habur’a örgütün talimatıyla döndüm. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim.
- Son sözün bu mu?
- Evet, bu: Serok Apo! Biji Serok Apo!
- Yaz kızım... Samimi ikrarında örgüt üyesi olmadığını ve pişman olduğunu ifade etmiş olup Pişmanlık Yasası’ndan yararlandırılarak salıverilmesine...
* * *
- Tam üç yıldır tutukluyum ve suçumun ne olduğunu hâlâ bilmiyorum hâkim bey.
- Biz de bilmiyoruz yavrum ama merak etme araştırıyoruz, mutlaka bulacağız...
- Peki daha ne kadar tutuklu kalacağım efendim, üç yıldır buradayım...
- 10 yılı geçmez evladım, kanun öyle diyor. Biz kanun ne derse onu yaparız.
- Acaba Ergenekon terör üyesi olduğumu itiraf etsem suçum azalır mı?
- Azalmaz yavrum. Çünkü henüz Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt saptamadık.
- Ama ben örgüt üyeliğinden içerdeyim efendim... Olmayan örgütün üyesi olur mu?
- Mesela dedik yavrum, eğer varsa üyesisindir diye düşünüyoruz...
* * *
- Bugün’cüğüm, sen bu cinayeti istemeden, kazara ve de arkanda herhangi bir örgüt olmadan tek başına işledin değil mi evladım?
- Evet hâkim amca. Ben o gün oradan geçiyordum... Karşımda birden onu görünce...
- Belindeki silahın kazayla yere düşerek ateş aldı ve havadan seken kurşun onu..
- He valla, aynen öyle oldu hâkim amca.
- Ayrıca senin arkanda herhangi bir örgüt de yok değil mi Bugün’cüğüm.
- Yok hâkim amca. Teşkilat var örgüt yok...
- Yaz kızım, sanık samimi ikrarında cinayeti tek başına işlediğini, arkasında herhangi bir örgütün bulunmadığını beyan etmiş olup...
İlginç bir sergi
Yalnızca iyi bir hekim değil aynı zamanda usta bir yazar olan Prof. Selçuk Erez ilk kez bir fotoğraf sergisi açtı. 74 fotoğrafın yer aldığı sergiyi İnönü Stadı’nın üst tarafındaki G Mall’da yer alan G Art’ta gezebilirsiniz... Biz gezdik sergiyi.. Selçuk Erez’e sorduk:
- Hocam kaç yıldır fotoğraf çekiyorsunuz?
- Pek çekmem...
- Bu sergideki fotoğrafları siz çekmediniz mi?
- Hayır...
Hoca meğer fotoğrafları gezdiği sahaflarda beğendikçe toplamış. Fotoğraf uzmanlarına temizlettirmiş. Büyütmüş. “Bu sergideki fotoğraflar, hem estetik açıdan hoşuma giden hem de fotoğrafı çekilenle çeken arasındaki psikolojik alışverişin değişik düzeylerini iyi yansıtanlardır” diyor...
Fotoğraflar satılıyor mu? Satılıyor... Fiyatları 200 ila 1000 lira arasında değişiyor. Geliri ise Ana ve Çocuk Sağlığı Vakfı AÇEV’e aktarılıyor. Toplama fotoğraflarla böyle bir sergi açmanın amacı da zaten AÇEV’e gelir sağlamakmış.
Doğrusu akıllı bir proje... Sağ olasın Selçuk Erez... Teşekkürler bu tür sergilere olanak sağlayan Galeri G Art...
19 Mayıs’ın anlamı
Yok edilmeye çalışılan 19 Mayıs’ın bir önemli özelliği de Atatürk’ün (resmen) doğum günü olmasıdır.
Değerli araştırmacı Yazar Bilal N. Şimşir yazdığı mektupta diyor ki:
... Atatürk 19 Mayıs’ı kendi doğum günü olarak kabul etmişti. Ulusal önder olarak tarih sahnesine çıktığı 19 Mayıs 1919 günü ile dünyaya geldiği günü birleştirmişti. Şöyle ki...
1936 yılında İngiliz Kralı Edward VIII İstanbul ziyaretinden hoşnut dönünce, Atatürk’ün doğum yıldönümünde kutlama telgrafı göndermek istemiş. İngiliz protokolü Atatürk’ün doğum tarihini bilmediğinden, İngiliz Büyükelçi bunu bizim Dışişlerinden sormuş. Dışişleri de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne yazmış ve Köşk’ten 12 Sonteşrin 1936 tarihli ve 4/898 sayılı şu cevabı almıştır:
“Reisicumhur Atatürk’ün 19 Mayıs 1881 tarihinde doğmuş olduklarını arz ederim. - Umumi Katip (İmza) H. R. Soyak”
18 Mayıs 1937’de yeni İngiliz Kralı George, Atatürk’e şu telgrafı göndermiştir:
“Doğum gününüzün yıldönümü münasebetile sıhhat ve saadetiniz hakkında halisane temennilerimle birlikte samimi tebriklerimi sunmakla zevkiyab olurum.”
Ertesi yıl kral ile Atatürk arasında doğum yıldönümü telgraflaşması tekrarlanmıştır.
19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı yanında aynı zamanda Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak da kutlayabiliriz, sanırım. Bu düşüncemi 1999 ve 2004’te devlet büyüklerimizin huzurunda yaptığım iki konuşmada da dile getirmiştim. Düşünce orada kaldıysa da, Samsun’da 19 Mayıs’ın Atatürk’ün yaşgünü olarak da kutlanmaya başlandığını daha sonra gördüm.
Milli Eğitim Bakanlığı, son kararıyla, Atatürk’ün doğum günü’nü unutturmayı da mı amaçlıyor acaba?”
Kemal Kılıçdaroğlu, “HSYK, Hırant Dink için görevini yapsın” demiş.
Allah, Allaaahhh! Yaptı ya işte!
Fahrettin Fidan
Sadece Hrant Dink davasına bakıp “Hepimiz Ermeniyiz” demektense memlekette yaşananların geneline bakıp “Hepimiz zavallıyız” desek
daha doğru olmaz mı?
Haldun Ertem